Genç iş insanı Kadri Cemil Yayla, Büyükçekmece siyasetini değerlendirdi. Büyükçekmece'nin mevcut potansiyelini harekete geçirebilmek için yeni nesil projelere ihtiyaç olduğunu belirten Yayla, “Kuşak farklı bakış açısı farklı , Eski anlayışla bir yere gidemeyiz. İlçemiz adına sorumluluk almalı Büyükçekmece'ye sahip çıkmalıyız. Bu ilçede yaşıyorsak el ele verip yeni yöntemler geliştirmeliyiz, Bunu yapacak güçteyiz” dedi.
Wold Maden Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Cemil Yayla, Damga'ya konuştu. Farklı bir bakış açısıyla Büyükçekmece'nin mevcut durumunu ve geleceğini değerlendiren Yayla, ilçe adına herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Büyükçekmece'nin sorunlarının üstesinden gelecek, vatandaşlarına huzur, güven ve refah sağlayacak, geleceklerine güvenle bakmalarına öncülük edecek, dinamik ve vizyon sahibi bir bir ekibe ihtiyacı olduğunu belirten Yayla, “Büyükçekmece'nin yeni ve taze bir anlayışa, kararlı, önünü ve geleceğini görebilen bir mücadeleye, ayakları yere basan, çağdaş bilgilerle donanmış kadrolara, ufuk açıcı, gerçekçi program ve projelere ihtiyacı var. Bütün bunları, küskünlükleri giderecek, birleştirici, kucaklayıcı, insanlar arasında güven sağlayıcı, yeni ve dinamik bir ekip yapabilir” ifadelerini kullandı.
Büyükçekmece'yi kabaca bir değerlendirmek gerekirse neler söylersiniz?
1985 yılından beri Büyükçekmece’de oturuyorum. İlçemizin bütün sorunlarını çok yakından bilirim. Hepinizin takdir edeceği gibi Büyükçekmece bir tarafı göl bir tarafı deniz tam bir doğa harikası. Bütün bu güzelliklerine rağmen maalesef ilçemiz istenilen düzeyde gelişim gösteremedi. İstanbul’un taşrası olmaktan kurtulamadı. Aslında tabiri caizse un var, şeker var, yağ var; ama helva yapacak liyakat yok. Bir Büyükçekmeceli olarak bu duruma çok üzülüyorum. Aslına bakarsanız Büyükçekmece’yi güzelleştirecek potansiyel gençlerinde mevcut. İmkan verilmesi durumunda gençlerin birçok kronik sorunu çözebileceğine inanıyorum. Büyükçekmece’de 276 bin insan yaşıyor. Bu nüfusun 100 bine yakını genç nüfustan oluşuyor. Nüfusun 3’te birini oluşturan gençlerin hiçbir yaptırımı ve söz hakkı yok. Bu sürdürülebilir bir durum değil, Elbet sona erdirilmeli.
Gençler Büyükçekmece için neler yapabilir?
Benim bir sözümle başlamalıyım; Başarı; emek, heyecan, teknoloji ve sabır ister. Büyükçekmece'de tarımdan, kentsel dönüşüme kadar geleceğin sorunlarını şimdiden planlamak gerekiyor. Yeni nesil projeler geliştirmek zorundayız. Kuşak farklı bakış açısı farklı. Eski anlayışla bir yere gidemeyiz. Emeğin heyecanla teknoloji ile birleştirilmesi gerekir. Artık sahayı iyi okuyabilen bir gençlik var. İstanbul’un trafik yoğunluğundan, keşmekeş yaşamından uzak, göl ve denizin güzelliğine güzellik kattığı Büyükçekmece'de yaşadığımız için her açıdan sorumlu olduğumuzu düşünüyorum. İlçemiz adına sorumluluk almalı Büyükçekmece'ye sahip çıkmalıyız. Hep birlikte sorumluluk almalıyız. Bu ilçede yaşıyorsak el ele verip yeni yöntemler geliştirebiliriz. Bunu yapacak güçteyiz.
Büyükçekmece'de gördüğünüz belli başlı sorunlar neler?
Büyükçekmece'nin ciddi sorunları var. Bozuk yollar büyük sıkıntı , Ayrıca her geçen gün nüfusun artmasıyla birlikte, ilçemizde bariz bir trafik sorunu ortaya çıktı özellikle öğrencilerimizin giriş çıkış saatlerinde yaşanan okul trafiğine çözümler bulunmalı. Şimdiden bunun çözümü bulunmazsa belli ki ileride Suriçi ilçelerde olduğu gibi keşmekeş halini alacak. Bu sorun kronik hale gelmeden, kurumlar arası işbirliği ile çözülmelidir. Her kurum gerekli inisiyatif almalıdır. Bildiğiniz üzere İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyor. Yıkıcı bir deprem gelmeden önce hazırlıklı olmak zorundayız. İlçemizde kentsel dönüşümün hızlanması ve Dönüşümün ada bazlı yapılması gerekiyor. Dönüşüm konusunda da ilgili kurumların iş birliği yapması zaruridir. Çünkü deprem konusu siyaset üstü bir konudur. Bunun yanında Büyükçekmece büyük bir potansiyeli olmasına rağmen henüz turizm bakımından yeterli seviyeye ulaşamadı. Bu gelişimin önündeki engellerin tespit edilip kaldırılması gerekiyor. Bunun için de ayakları yere sağlam basan farklı bir bakış açısına ihtiyaç var. Yerleşimin, turizmin, üretimin, sanayinin birbiriyle uyumlu olduğu bir ilçeyi hep birlikte inşaa edebiliriz. İlçe dışına çalışmaya giden kardeşlerimizi göz ardı edemeyiz.
Peki nasıl bir Büyükçekmece hayal ediyorsunuz?
Aslında Büyükçekmece'nin sorunların üstesinden gelecek, vatandaşlarına huzur, güven ve refah sağlayacak, geleceklerine güvenle bakmalarına öncülük edecek, dinamik ve vizyon sahibi bir ekibe ihtiyacı var. Büyükçekmece'nin yeni ve taze bir anlayışa, kararlı, önünü ve geleceğini görebilen onurlu bir mücadeleye, ayakları yere basan, çağdaş bilgilerle donanmış kadrolara, ufuk açıcı, gerçekçi program ve projelere ihtiyacı var. Bütün bunları, küskünlükleri giderecek, birleştirici, kucaklayıcı, insanlar arasında güven sağlayıcı, yeni, dinamik ve vizyoner bir ekip yapabilir. Büyükçekmece'de eleştirileri şahsi değerlendirmeyen, ilçe sakinleri arasında hiçbir siyasi ayrım yapmayan, hizmet yaparken siyasi saikleri elinin tersiyle iten bir yönetime ihtiyaç var. Büyükçekmece'nin aynı zamanda, mevcut yönetimi her açıdan sigaya çeken, pozitif eleştirilerde bulunan, yanlışların karşısında doğrunun yanında olan, çözüm üreten ve yol gösteren, her zaman en güçlü alternatif olan bir muhalefete de ihtiyaç var. Şimdi sorduğunuz soruya gelince; kronik sorunları çözülmüş, her türlü şaibeden uzak şeffaf bir şekilde yönetilen, yerel anlamda bütün hizmetlerden nasibini almış, siyaseten insanların birbirine düşman olmadığı, kalıcı yatırımların yapıldığı, 2024 senesinde insanların hala yollardaki çukurlardan yaka silkmediği, istihdam olanaklarının her geçen gün arttığı, doğal güzelliklerinden herkesin istifade ettiği, olası bir depremde en az hasarı görecek bir Büyükçekmece hayal ediyorum. Bir Büyükçekmeceli olarak bu benim en doğal hakkım. Bu hayal için de elimi taşın altına koymaya hazırım.
Uzun zamandan beri AK Parti'de çeşitli kademelerde görev yapıyorsunuz. Genel durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle ifade etmek gerekir ki ülkemizin dört bir yanı ateş çemberi gibi. Bir yıldan beri Filistin'de soykırım yapılıyor. Filistin'i yok etmek üzere olan İsrail, şimdi de Lübnan'a saldırıyor. Çatışmayı bütün bölgeye yaymak istiyor. Herkes biliyor ki bu bölgede esas hedef Türkiye'dir. Küçücük bir İsrail bunca kanı nasıl döküyor? Bunu da herkes biliyor ki İsrail küresel sermayenin Orta Doğu'daki ileri karakoludur. ABD ve Avrupa ülkeleri destek vermezse hiçbir şey yapamaz. Mehmet Akif'in dediği gibi, “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” yıllardan beri yaptığı zulüme soykırımla devam ediyor. Batı bu soykırıma sadece çanak tutmuyor. Aynı zamanda yardım ediyor. Böyle bir coğrafyada Türkiye tek başına dimdik ayakta duruyor. En güçlü şekilde Filistin'in yanında duruyor, soykırıma karşı çıkıyor. En son yapılan BM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanımızın konuşmasını hep beraber dinledik. Tabiri caizse dünyaya insanlık dersi verdi. Resmen adalet dağıttı. Cumhurbaşkanımızın, “Gazze'deki çocuklarla birlikte Birleşmiş Milletler sistemi de ölüyor, gerçek ölüyor, Batı'nın savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor, insanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları birer birer ölüyor” ifadeleri yaşananların en bariz özetidir. “Ateşkes için çalıştıklarını iddia edenler, İsrail'in katliamlarına devam edebilmesi için sahne arkasından silah ve mühimmat göndermeye devam ediyor. Bu tutarsızlık ve samimiyetsizliktir” sözleri ise ABD ve Batı'nın tanımı gibi. “Bundan 70 sene önce nasıl Hitler, insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de insanlığın ittifakıyla durdurulmalıdır” çağrısı ise yapılması gerekenin ta kendisidir. Yine hepimiz biliyoruz ki bu şekilde düşünen, bu şekilde hareket eden bir Türkiye'den bütün emperyalistler rahatsız. Bu nedenle hemen yanıbaşımızda bir terör devleti kurmak için yıllardan beri hazırlık yapıyorlar. Türkiye'yi içerden karıştırıp, sınırlarına silah yığıyorlar.
Peki Büyükçekmece siyaseti hakkında neler söyleyeceksiniz?
Büyükçekmece siyaseti de asla genel siyasetten münferit düşünülemez. Bu ilçede siyaset yapan herkesin yukarıda kısaca bahsettiğimiz gerçekler doğrultusunda hareket etmesi lazım. Sadece AK Parti'de siyaset yapanların değil, diğer partilerde de siyaset yapanların bu gerçeklerle hemhal olması gerekir. Çünkü emperyalizmin bu bölgede nihai hedefi Türkiye'dir. Emperyalizmin dostu olmaz, çıkarı olur. Bu nedenle yerelde de olsa siyaset yapan herkesin ayaklarının yere sağlam basması lazım. Kişisel hırslar, ayak oyunları, menfaat eksenli bakış açısı, yapay küskünlükler net bir şekilde terk edilmelidir. Ecnebi bir amiralin dediği gibi “Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışırlar.” Şimdi herkes tartıştığı konuya bir baksın bakalım... Yine Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye, “Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli” nasihatı hepimiz için değil midir? Büyükçekmece'nin ciddi bir potansiyeli var. Mühim olan bu potansiyeli harekete geçirmektir. Ayakları yere basan, aldanmayan, aldatmayan bir anlayışın hakim kılınması şarttır. Siyasetin merkezinde insanın olması zaruridir. Ünlü düşünür Aristo, siyaseti bir insanın uğraşabileceği en nitelikli iş olarak tanımlıyor. Evet siyaset en nitelikli iştir. Niteliksiz olan insanın çirkefliklerini siyaset bulaştırmasıdır.
SİYASET BİR EKİP İŞİDİR
Siyaset kelimesi köken itibariyle 'yönetmek, eğitmek, yetiştirmek' anlamına geliyor. Siyaset basit ve zor olarak algılanamaz. Siyaset ilkeli yapılırsa hizmete dönüşür, ilkesiz yapılırsa yozlaşmanın kapısını aralar. Bu nedenle siyasete geniş bir perspektifle bakmamız zaruridir. Siyasetle iştigal eden herkesin bu minvalde düşünmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Ben uzun zamandan beri siyasetin içerisindeyim. Ama siyasetten maddi anlamda hiçbir beklentim yok. Bir işim var ve geçimimi onunla sağlıyorum. Siyaseti inandıklarım doğrultusunda yapıyorum. Hizmet eksenli düşünüyorum. Bu düşüncenin yereli ve geneli olmaz. İki nokta arasındaki en kısa mesafeye doğru denir. En kısadan biraz daha kısa mesafe doğru değildir. Siyasetin de bu hassasiyetle yapılması gerekir. Büyükçekmece'nin yaklaşık 300 bin nüfusu var. Siyaset yapan herkes 300 bin kişinin hakkını hukukunu gözetmek zorundadır. İlçenin bütün sorunlarına vakıf olmalıdır. Sorunların çözümü üzerinde kafa yormalıdır. Bir insanın her şeyi bilmesi mümkün değildir. Bu nedenle siyaset aynı zamanda bir ekip işidir. Ekip de liyakat esas alınarak oluşturulur.
KADİR CEMİL YAYLA KİMDİR?
1983 Balıkesir doğumluyum. Aslen Trabzonluyum. Tepecik İlkokulu ve Çatalca İmam Hatip Lisesi’ni bitirdim. Bilgi Üniversitesi İşletme ve Dış Ticaret bölümü mezunuyum. 1985’ten beri Büyükçekmece’de ikamet ediyorum. İş hayatıma aile şirketinde devam ediyorum. Madencilik ve yapı kimyasalları alanında faaliyet gösteren şirketimizde yönetim kurulu başkanı ve dış ticaret sorumlusuyum. Siyasi hayatım AK Parti Gençlik kollarında başladı. Gençlik Kolları Başkanlığı, ilçe başkan yardımcılığı, SKM program sorumluluğu yaptım. Milletvekili aday adayı oldum. Siyasete AK Parti’yle başladım Büyükçekmece Genç İş Adamları Derneği'nin kurucu başkanıyım. 6 yıl bu derneğin başkanlığını yaptım. Bunun yanında Büyükçekmece Engelliler Derneği İstişare Kurulundayım evli ve 3 çocuk babasıyım.