Türkiye'nin en önemli endüstriyel kültür miraslarından biri olan Kadıköy'deki tarihi Hasanpaşa Gazhanesi, İstanbul'da 1800’lü yıllarda peş peşe kurulan 4 gazhaneden birisi oldu. 112 yıl boyunca Kadıköy ve çevresine havagazı sağlayan 32 bin metrekarelik Hasanpaşa Gazhanesi ile ilgili 1998-2001 yılları arasında İTÜ tarafından hazırlanan restorasyon dosyası, Koruma Kurulu tarafından 2014 senesinde onaylandı. Onaylanan proje, önceki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi tarafından 8 Ocak 2014 tarihinde ihale edildi. 7 Mart 2014 tarihinde başlayan çalışmaların 2019 yılında tamamlaması planlandı. Ancak çalışmalar, çeşitli nedenlerle süresinde sonuçlandırılamadı. Ekrem İmamoğlu yönetimindeki yeni İBB yönetimi, göreve gelir gelmez Hasanpaşa Gazhanesi’ne özel önem verdi. İBB, yaklaşık 7 yıllık bir sürenin ardından Hasanpaşa Gazhanesi’ni, “Müze Gazhane” adıyla İstanbul halkına kazandırdı.
Etkinlikler başladı
İstanbul’un sembol alanlarından birisi olmaya aday Müze Gazhane, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından hizmete açıldı. Bünyesinde; 6 sergi/müze salonu, 2 tiyatro/konser salonu, performans stüdyoları kütüphane, İstanbul Kitapçısı, 3 yeme içme alanı, atölyeler, ortak çalışma alanları ve kapalı otoparkı barındıran Müze Gazhane açılışı, birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Açılışta İmamoğlu’na, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de eşlik etti. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, açılış öncesinde, İstanbul’un yeni sembol mekanında kısa bir gezinti gerçekleştirdi. Açılış öncesinde, İBB Kent Orkestrası ile prodüktörlüğünü ve yaratıcılığını Lalin Akalan’ın üstlendiği “Chromas Korosu (Başak Doğan), Amir Ahmedoğlu ve Tolga Böyük” işbirliğinde gerçekleşen canlı görsel-işitsel koro performansı sergilendi. Geleneksel koroyu teknolojiyle karıştırarak, izleyicilere iç içe geçmiş bir ses ve renk gösterisi sunan performansta, İstanbul'un gün doğumu ve gün batımı renklerini anımsatan, kodlanmış ve dev LED ekrana yansıtılan minimal görseller eşlik etti. Kolektif üretim ve teknolojinin geleneksel sanatlara katkısını ortaya koyan performans, bireyselleşen dünyanın unutulmuş değerlerinin altını çizdi.
Bir hasret bitiyor
Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı sözlerine, “Bugün burada, bir hasret bitiyor. Bugün burada, Gazhane ile Kadıköylü, Gazhane ile İstanbullu kucaklaşıyor. Yaklaşık 30 yıl süren bir mücadele bugün; direnenlerin, üretenlerin, bilime ve sanata inananların zaferiyle taçlanıyor. Bugün burada, Kadıköy’ü var eden değerlerine bir yenisini daha ekliyoruz. Daha doğrusu, hafızayı güncelleyip, yeniden dağarcığımızdaki yerine teslim ediyoruz” şeklinde başladı. Gazhane’nin Kadıköy için önemine değinen Odabaşı, “Gazhane, bizim hem tarihsel hem de toplumsal belleğimiz. 1993’ten beri kullanılmayan ama Kadıköylü’nün sürekli bir ilişki kurduğu, hatırında tuttuğu kocaman bir anı. İşlevi ve mimarisiyle bir dönemin tanığı. Bu bölgenin, yaklaşık 100 yıllık ateşi, ışığı Gazhane” ifadelerini kullandı.
Bilime ışık olacak
Odabaşı’nın ardından konuşan İmamoğlu, sözlerine, “130 yıllık bu endüstri mirasımızın bu güzel başlangıcını, Müze Gazhane’yi, kültür-sanat yaşamına katmanın keyfini ve gururunu yaşıyoruz. Yıllar boyu İstanbul'a enerji veren ve ışık olan Hasanpaşa Gazhanesi, bundan böyle kültüre, sanata ve bilime ışık olacak. Hayatı aydınlatacak Müze Gazhane’nin bu muhteşem tarihi atmosferde sunduğu imkanlar ve deneyimler” şeklinde başladı. Müze Gazhane’nin sosyal hayatın merkezi haline geleceğine inandığını vurgulayan İmamoğlu, süreçte emeği geçen bilim insanlarına teşekkürlerini sundu. “Rahmetli Afife Batur Hocamıza, İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Gülsün Tanyeli'ye, Yıldız Salman'a, Deniz Aslan'a, Sevim Aslan'a ve Gazhane Çevre Gönüllüleri’ne de teşekkür ediyorum” diyen İmamoğlu, Batur’un adının kompleks içindeki kütüphaneye verildiğini duyurdu.
Topbaş’ı unutmadı
Gazhanenin dönüşümü sürecinde kıymetli mücadeleler verildiğine vurgu yapan İmamoğlu, projeyi başlatan eski İBB Başkanı merhum Kadir Topbaş’ı da unutmadı. “Bu süreci başlatmasından dolayı, rahmetli Topbaş'a da teşekkür ediyorum” diyen İmamoğlu, “Daha sonrasında göreve geldiğimizde, kaba inşaatı büyük oranda tamamlanmış olan ve açıkçası süreci belirsiz halde bulduğumuz o dönemin genelde yaşadığımız, bütçe ve imalat dengesi sıkıntısını da kısa sürede aşarak, işi hızlandırdık. Ve gerçekten değerli bir yeni vizyonla ve planlamayla Hasanpaşa Gazianesi'ni, bugün gördüğünüz kültür, sanat ve bilim kampüsüne dönüştürdük” ifadelerini kullandı.
İSTANBULLULAR İLE BULUŞTURACAĞIZ
Kampüs içinde yer alacak birimleri detaylarıyla paylaşan İmamoğlu, “Dünyanın farklı yerlerinde gerçekten başarılı bazı merkezlerden de ilham alıyoruz. Dünyanın ve ülkemizin değerli sanatçı ve tasarımcılarıyla özellikle iş birlikleri yaparak, faaliyetlerimizi zenginleştirip, geliştireceğiz. Farklı disiplinlerle bir arada çalışmaya imkan veren 32 bin metrekarelik bu kampüsün, yeni bir sanatsal merkez haline geleceğini şimdiden bütün İstanbullulara müjdelemek istiyorum. Bir başka mutlu haber daha vermek isterim: Burasıyla aynı kaderi paylaşan ve atıl durumda olan Yedikule Gazhanesi’nde de restorasyon çalışmalarına başladığımızı ve orada da sizi, İstanbulluları yine çok değerli bir kültür-sanat alanıyla, müze alanıyla buluşturacağımızı da İstanbullulara müjdelemek istiyorum. Bu projelerimize ek olarak, Haliç Tersanesi’nde, Feshane'de, mülkiyetini alarak İBB bünyesine kattığımız Bulgur Palas'ta ve restorasyonunu tamamlamak üzere olduğumuz Yerebatan Sarnıcı’nda günün ihtiyaçlarını dikkate alarak, çağdaş kültür-sanat alanları yaratarak İstanbullularla buluşturacağız” bilgilerini paylaştı.