Fatih'te bulunan ve yapımına 1554'te başlanıp 1571 yılında tamamlanan Gazi (Kara) Ahmet Paşa Türbesi'nin kubbesinde kurşun kaplamalar bulunuyordu. Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan ve Kara Ahmet Paşa'nın eşi tarafından tamamlanan 453 yıllık tarihi yapının, kurşun kaplamaları dökülmeye başladı. Külliyeye ait alanda, türbenin yakınında bulunan çeşmenin ise yıllardır kullanılamadığı belirtildi. Mahalle sakinleri ve esnaflardan edinilen bilgiye göre, belediye ekipleri çeşmenin etrafında oluşan bitki ve sarmalları düzenli olarak temizliyor. Ancak, taleplere rağmen çeşmenin kullanıma açılması için bir restorasyon çalışması bulunmuyor.
'TÜRBENİN BU GÖRÜNTÜDE OLMASI HİÇ HOŞ DEĞİL'
Gazi (Kara) Ahmet Paşa ve Türbesi'nin tarihi hakkında bilgi veren Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, "Sadrazam Kara Ahmet Paşa Arnavuttur. Devşirme sistemiyle Osmanlı'ya geliyor ve Enderun'da eğitim görüyor. Enderun'dan mezun olduktan sonra ilk olarak kapıcıbaşılık yapıyor. Sonrasında ise yeniçeri ağalığına geliyor. Daha sonra Rumeli beylerbeyi, ikinci vezirlik ve son olarak da sadrazamlık makamına geliyor. Ayrıca kendisi, Yavuz Sultan Selim'in en küçük kızı, Kanuni Sultan Süleyman'ın da en küçük kız kardeşi olan Fatma Sultan ile evli, bir padişah damadı. Ve sadrazamlık makamı Osmanlı'da yabancı birinin gelebileceği en üst makam, bu da önemli bir konu. Şehzade Mustafa, padişaha karşı ayaklanacağı düşünülerek idam ediliyor, Kara Ahmet Paşa'nın da onun yanlısı olduğu düşünülüyor. Bundan dolayı onun da idamına karar veriliyor. İdam edilmeden birkaç ay önce burada külliyesinin inşaatına başlanmıştı. Ama idam edildiğinden dolayı inşaata ara veriliyor, sonrasında tekrar devam ediliyor. Ve 3 yıl sonra, 1558 tarihinde külliyenin inşaatı bitiyor ve kendisi de arkamızda görmüş olduğunuz türbeye gömülüyor. Türbede maalesef birkaç hafta önce kubbedeki kurşun tabelaların olmadığını fark ettim. Bununla ilgili yetkili kurumların harekete geçip restore etmesi gerekiyor. Çünkü Osmanlı tarihi için önemli bir sadrazamın türbesi burası. Bu görüntüde olması hiç hoş değil. Ayrıca, hemen buranın aşağısında bulunmakta olan bir çeşme var. O çeşme de külliyeye dahil. O çeşme, buradan da kötü durumda. Orayla ilgili de kısa sürede çalışmaların başlatılması gerekiyor. Türbenin hemen yanında sebil bulunmakta, sebil külliyenin bir parçası. Şu anda özel bir işletme tarafından farklı amaçlar için kullanılmakta" ifadelerini kulandı.
'BURADAKİ ÇEŞMENİN AÇILMASI İÇİN 40 YILDIR YALVARIYORUZ'
Burada esnaf olduğunu ifade eden Nadir Dağ, "50 yıldır burada oturuyorum. 40 yıldır yalvarıyoruz gelen insanlara buradaki çeşmemizi açalım diye. Her gelen belediye tamam diyor. Sonra, Anıtlar Kurulu'ndan geliyorlar, ölçüyorlar biçiyorlar, belediye gelsin temizlesin diyorlar. Belediye geliyor temizliyor, gidiyor. Yeniden yeşeriyor, yeniden gelip bir daha ölçüyorlar. Hiçbir türlü olmuyor, bir türlü su içemiyoruz ya da elimizi yıkayamıyoruz burada. Çok muzdaribiz, yokuş burası. İnsanlar istiyor ki bir elimizi yüzümüzü yıkayalım, serinleyelim. Açılsa çeşmemiz çok iyi olur, memnun oluruz" diye konuştu.