Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga İstanbul Haberleri İsmail Faruk Aksu: Önemli olan sadakat

İsmail Faruk Aksu: Önemli olan sadakat

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu, seçim çalışmaları nedeniyle Bakırköy’de bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Okunma Süresi: 5 dk

SELVİ SARITAÇ - MHP Bakırköy İlçe Başkanı Turgut İnan ve yönetimi eşliğinde yapılan gezi kapsamında Yeşilköy Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Habib Özfırıncı ve yönetimini ziyaret eden Aksu, önemli açıklamalarda bulundu. MHP’li milletvekillerinin ulaşılması en kolay vekiller olduğunun altını çizen Aksu, memleketin kuruluş felsefesini temsil eden bir parti olduklarını ifade etti.


Emperyalizme karşıyız

“Atatürk’ün ilkelerini, parti politikalarını yansıtan ve programını buna göre oluşturan bir partiyiz” diyen Aksu, “Bu bilinse de bilmezlikten gelinir. Kim olursa olsun, bu memleketin birliğini, varlığını, bekasını, kuruluş ilkelerini benimseyen, etnik kökeni, mezhebi, meşrebi, inancı, siyasi ya da felsefi düşüncesi ne olursa olsun önemsemeyen bir partiyiz. Önemli olan vatana, millete, bayrağa sadakattir. Gerisi liyakattır. Hak ediştir. Avrupa’daki gibi ırkçılığa dayalı milliyetçi partileri reddediyoruz. Faşizme, komünizme, her türlü emperyalizme karşı olan ve bunun mücadelesini veren, bunun için yola çıkmış tam bağımsız Türkiye hayaliyle mücadele eden bir partiyiz. Varlık sebebimiz Türk devletini ve milletini ilelebet yaşatmaktır” ifadelerini kullandı.


Tarihin en büyük ihaneti

Türkiye çok önemli süreçlerden geçtiğini ifade eden Aksu, “Son dönemden başlayarak 15 Temmuz’da tarihin en büyük ihaneti ile karşı karşıya kaldık. Trump döneminde bir takım yaptırımlar uygulandı. Biz bunu darbe ile elde edilemeyeni, ekonomik baskıyla diz çöktürme operasyonu olarak değerlendiriyoruz. Bu süreci de atlattık ve ardından dünyayı kasıp kavuran pandemi ile karşı karşıya kaldık ve dünyada pandemi ile mücadele edebilen en iyi ülkelerden biri olarak süreci tamamladık. Dünya küçülürken, 2021 yılında dahi büyüyen bir Türkiye olduk. Pandemiden de kurtulduk derken Ukranya Rusya savaşı çıktı ve enerjide yüzde 90’ı dışa bağımlı bir ülke olarak bundan etkilenmememiz eşyanın tabiatına aykırıydı. Ama tüm bu süreçleri istikrarlı bir biçimde atlattık” diye konuştu.

beb9ae63-5ba5-4ef5-a6b9-75426bc901b1


Ortak hareket ediyoruz

Muhalefeti eleştiren Aksu, “Şöyle bir muhalefet olmamalı. Ülke ekonomisi kötü gitsin, halk ayaklansın, Fransa'daki gibi sokağa çıksın, yaksın, yıksın. Bu doğru bir beklenti değil ve olmamalı. Bu bir süreç ve bu gün A var ise yarın B olacak. Demokrasi tarihimizde bu hep böyle olmuştur. Bir dönem Özal vardı. Astığı astık denirdi ama kalmadı. Bu dünya kimseye kalmıyor. Esas olan devleti milleti yaşatmak ve istikbali için mücadele etmektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin demokrasinin güç kazanması için siyasi tarihine bakarsak her şeyi yaptığını görürüz. Bugün Cumhur İttifakı olarak ortak hareket ediyoruz. Kimileri eleştiriyor ama 1977 yılında meclis başkanı seçilemiyor, ülke krize giriyor, asker sürekli muhtıra veriyordu. Rahmetli Başbuğ o zaman rahmetli Ecevit’i arayıp diyor ki; biz rakip partileriz. Birbirimizden haz etmeyiz ama demokrasimizin geleceği tehlikede, sıkıntıya giriyor. Lütfen makul bir aday çıkartın, MHP olarak size oy vereceğiz. Ve o tarihte Zonguldak Milletvekili Cahit Karakaş’ı CHP aday gösterdi, MHP’nin desteği ile meclis başkanı seçildi. Bunun esprisi CHP’ye destek vermek değil, Türkiye’nin önünü açmak” açıklamasını yaptı.


1992'de destek verdik

1992’de SHP Doğru Yol hükümeti olduğunu hatırlatan İsmail Faruk Aksu, “Ortak hükümet kurdular ve kıl payı güvenoyu aldılar. O dönem milletvekili transferlerinin de yoğun olduğu bir dönem. Hükümet ciddi bir terör mücadelesi veriyor. Yine o zaman rahmetli Başbuğ, ne SHP ne de Doğru Yol Partisi bizden destek istemeden destek verdi. Büyük Birlik Partisi’nin bizden ayrılma sebebi de budur. Bu MHP’nin sırtına sokulmuş bir hançer olarak görüldü. Buna rağmen destek verdik. 2007’de 367 krizi diye bir şey çıktı. O zaman genel başkanımız 'bizim için Cumhurbaşkanı’mızın kim olacağı önemli değil. Biz meclise gireceğiz, kendi adayımızı çıkaracağız ve ona oy vereceğiz' dedi. Ve Meclis'teki sandalye krizi çözülmüş oldu. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. Demokrasinin önünü yine MHP açtı. 15 Temmuz öncesi Ak Parti'ye en büyük muhalefeti yapan partiydik. Bu bir kalkışmadır, alçaklıktır, milletimizin bekası için devletimizin yanındayız dedik ve mlli güçler buradan esinlenerek yine demokrasinin önünü açtı” dedi.


En iyi kadrolar bizde

“Bir ittifak yapıyoruz ve bize neden bakanlık, valilik vs istemiyoruz diye soruyorlar” diyen Aksu, “Ahlaki ve etik olmayan hiçbir şeyin yanında değiliz. Yeter ki ülke istediğimiz istikamette gitsin, büyüsün, güçlensin bu da bizim ülkülerimizin olması anlamını taşır. Bizi anlayan anlar, anlamayan kendi gibi anlar. Bunu aşmaya çalışıyoruz. MHP üzerindeki algıları değiştirmeye çalışıyoruz. 'MHP vatanına milletine sahip çıkar, terörle mücadele eder ama ekonomiyi bilmez' diye bir algı var. Bu yanlış bir algı ama bunu da aşmaya çalışıyoruz. Belki de kendimizi iyi anlatamadık. Türkiye’nin en iyi kadroları bizde. En iyi programlarını biz yapıyoruz. İlk defa ARGE kuran siyasi parti MHP’dir. Kendine ait bir ARGE binası ve teşkilatı oluşturan partidir. Tabi bunları anlatmamış olmak bizim eksiğimiz. Parti programlarımıza bakan herkes bunu görür. Galiba kendimizi daha fazla anlatmalıyız” diye konuştu. 


ÖNCELİĞİMİZ YARALARI SARMAK

Şu anda önceliklerinin depremin yaralarını sarmak olduğunu söyleyen İsmail Faruk Aksu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu anlamda da çok önemli. 1946 ile 2017 arasında geçen 72 yılda çok partili siyasi hayatta parlamenter sistemi ile yönetildik. 51 Cumhuriyet kuruldu ve bunların ortalama ömrü 1 yıl ila 5 ay. 20 günlük hükümetlerde gördük. Bu durum ülkeyi hedeflerinden uzaklaştırdı, sistemi oluşturamadık, dünya ile rekabet edemedik. Şimdi Türkiye rasyonel bir davranış gösterdi. Esas olan Türkiye nasıl daha istikrarlı olur. Amerika’da başkanlık sisteminin en katısı uygulanıyor ama Amerika en demokratik ülke. Türkiye’de bize özgü bir şey yapılmaya çalışılıyor, demokrasinin tüm kurumları güçlendiriliyor ama bu antidemokratik kabul ediliyor. Son 5 yılda tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye bu sistem sayesinde ayakta kaldı. Parlamenter sistemle yönetilseydik, pandemi sürecinde Sağlık Bakanı hakkında 10 kere gensoru verilirdi. Ne hastanelerde hizmet verilebilirdi, ne de işlem yapılabilirdi. Tüm gün bakan gitti mi, kaldı mı, akşama mı görevden alınacak yoksa sabaha mı diye beklerdik. Buradan da örnekle, kim olursa olsun bu sistemin devamı Türkiye'nin hayrınadır. Cumhur İttifakı’da, ülke için bir şanstır” dedi. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *