Açılış töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yapımı yılan hikayesine dönen Melen Barajı ve Kanal İstanbul’la ilgili açıklamalarda bulundu. “Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilgili bakanına, devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte bu sorunu çözebilmek adına, hep birlikte çalışmak ve bu soruna, bu kurak günlerde çözüm bulmak zorundayız” diyen İmamoğlu, “İstanbul'un su sorunu, hayati bir meseledir. Kimin çözdüğünün bir önemi yoktur. Hükümetimizi Melen Barajı konusunda, hızlı ve bilimsel davranmaya, bizlerle de iş birliği yaparak bu süreci acilen ele almaya hepinizin huzurunda davet ediyorum. Aynı zamanda, bu şehrin su kaynakları açısından tam bir felaket olan ‘Kanal İstanbul’ adlı emlak ve rant projesinden de kesin olarak vazgeçmeye davet ediyorum. Mesele, böyle bir rant projesi değil, İstanbul'u korumak ve geliştirme meselesidir. Siyasi rakiplerimizi yenmek değil, İstanbul'daki sorunlarımızı yenmek için yolculuk yapıyoruz. Yoksa siyasi rakip yenme işi zaten kolay. O çok önemli bir konu değil” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) köklü kuruluşu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), 4,3 milyar TL’lik yatırımla kentin Avrupa yakasında yaşayan yaklaşık 2 milyon kişinin su ihtiyacını giderecek bir altyapı yatırımına imza attı.
33,6 kilometrelik Terkos-İkitelli İçme Suyu İsale Hattı için düzenlenen açılış töreni, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli’nin katılımıyla İSKİ İkitelli Su Arıtma Şube Müdürlüğü bahçesinde gerçekleştirildi. Açılış töreninde, İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa birer konuşma yaptı.
“ACİL VE NET BİR BİÇİMDE ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR”
İstanbul’un da içinde bulunduğu coğrafyanın son yılların en kurak dönemini yaşadığına dikkat çeken İmamoğlu, İBB ve İSKİ olarak bu kapsamda “İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı”nı yakın zamanda kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlattı. “Bu planla, İstanbul'umuzun önümüzdeki 30 yıl boyunca yeterli ve kaliteli içme suyuna erişilebilmesi adına, gerekli çevresel teknik finansal ve kurumsal bütün çalışmaları, bütün şartları, bütün koşulları ortaya koyduk” diyen İmamoğlu, konunun birçok paydaşı olduğunun altını çizdi. “Bütünüyle bilimsel tüm aktörlerin dahil edilmesiyle hazırlanan bu master plana göre, İstanbul’un su sorunu yaşamaması için çok şeyin yapılması şart” diyen İmamoğlu, “İşin planlama boyutunda sorun yok. Ama özellikle bazı hususlarda ne yazık ki sorunlar yaşıyoruz. Bunları da toplumun önünde şeffaf bir biçimde konuşma zorunluluğumuz var. Acil ve net bir biçimde zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
“MELEN BARAJI, İSTANBUL'UN SU SORUNUNU GİDERME KONUSUNDA TARİHİ ÖNEME SAHİPTİR”
Konuşmasında sözü Melen Barajı’na getiren İmamoğlu, “Melen konusunda yaşananlar, tam da değiştirmemiz gereken zihniyet noktasındaki bütün detayları, bütün çıplaklığıyla önümüze koyuyor. Melen Barajı, İstanbul'un su sorununu giderme konusunda tarihi bir çalışmadır. Tarihi bir öneme sahiptir. Yani yüzyıllar öncesinde yapılan kemerler, o yapılan kanallar, bentler, neredeyse 1000 yılı aşkın süredir İstanbul'a hizmet eden o sistemler, tarihte ne kadar önemli bir yere oturuyorsa, İstanbul'umuzun bugünden yarınlara, önümüzdeki belki de 100 yılına damga vurması gereken ve su ihtiyacı noktasında teminatlarının başında bir proje olması gereken işin adı, Melen Projesi’dir. Tabii bütün bunlara rağmen, ne yazık ki İstanbul Büyükşehir Belediyemiz, İSKİ ve ilgili bakanlık ve kurumlarıyla sağlıklı bir iletişim ve çözümü oluşturmaya yönelik takımdaşlık ve şeffaflıkla, ‘Hangi sorunlar yaşanıyor’u bir türlü tam netleştiremedik ve sonuç alamadık” şeklinde konuştu.
“MELEN BARAJI'NIN BİTTİĞİNİ ZANNEDENLER OLDU”
“2019 yerel seçimlerinden önce -hatırlarsanız- Melen Barajı'nın bittiğini zanneden ve İstanbul'un su sorununun 2050’ye kadar çözüldüğünü meydanlarda ifade edenler oldu” diyen İmamoğlu, “Bunu ama rakibimiz söyledi ama konuşan bir kısım siyasiler söyledi. Ancak göreve geldiğimizde gördük ki, Melen Barajı bitirilmemiş, bitirilmiş gibi gözükse de ne yazık ki baraj kullanılamaz halde, derin çatlaklar yaşanmış çok kötü bir proje ve imalat hatasıyla yüzleşmek zorunda kalınmıştı. Bırakın bu Melen Barajı'nın bitmesini, eğer projeyi yanlış yapmışsanız, bilimi ve tekniği konuşmamışsanız, buna ‘başladınız’ bile diyemezsiniz. O bakımdan Melen Barajı'nda yaşananların ve bugüne geldiğimizde işe yaramayan bir baraj inşaatının imalatının varlığının, İstanbulluların vicdanında önemli, sorgulanması gereken bir konu olduğunu bu önemli açılışta tekrar siz kıymetli vatandaşlarımızla paylaşıyorum” ifadelerini kullandı.
“BU SORUNU DİLE GETİRMEMİN DÖRDÜNCÜ YILINDAYIZ”
“Ben, bilim ve etik dışı işleri yapılan yanlışları dile getirmeyi bir oy meselesi haline getirecek bir karaktere sahip değilim” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Benim derdim; bu kritik sorunun hızla ve en doğru şekilde çözülmesini sağlamak. Bu sorunu dile getirmemin dördüncü yılındayız. Dört yıldır sorun tespit edilememiş, proje sağlıklı şekliyle tamamlanamamış, ihalesi yapılamamış ve giderilmesine dönük hangi adımların atılması gerektiği konusunda kamuoyu bilgilendirilememiş durumda. Ne geçmiş dönem bakanlık yetkilileri ne şu anki bakanlık yetkilileri ve ilgili kurumların yetkilileri, 20 milyona yakın İstanbulluya cevap dahi verememektedir. Bunu buradan bir kez daha talep ediyorum ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilgili bakanına, devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte bu sorunu çözebilmek adına, hep birlikte çalışmak ve bu soruna, bu kurak günlerde çözüm bulmak zorundayız. Ben, Melen Barajı konusunda, ‘Biz şöyle yapıyoruz, biz böyle yapıyoruz’ sözlerini söyleyecek, vasatlığı asla yapmadım, yapmam. Meseleyi birlikte ele alabilme, yüzleşme ve bu konuda kader birliği yapmak zorunda olduğumuzu hatırlatan erdemli bir dili kullandım. Kullanmaya devam ediyorum. Çünkü, İstanbul'un su sorunu, hayati bir meseledir. Kimin çözdüğünün bir önemi yoktur.”
“BİZİ BİR KAŞIK SUDA BOĞMAYA KALKANLAR OLSA DA…”
Sorunlara, kamu kaynaklarını israf etmeden ve siyaset üstü bir tavırla baktıklarının altını çizen İmamoğlu, liyakatli insanlarla yol yürüdüklerine vurgu yaptı. “Siyasi rakiplerimizi yenmek değil, İstanbul'daki sorunlarımızı yenmek için yolculuk yapıyoruz. Yoksa siyasi rakip yenme işi zaten kolay. O çok önemli bir konu değil” diyen İmamoğlu şöyle konuştu:
“Bu bakış açısıyla; gerçekten işlerin iyi yapılması, iyi düzenlenmesi, iyi hazırlanması ve tamamlanması, bizim temel meselemizdir. Daha fazla kurumsallaşma, daha iyi çalışan, daha iyi işleyen mekanizmaların kurulması, iyi biliyoruz ki devletimize, milletimize ve Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılında, kadim Cumhuriyet’imize en değerli hizmet olacaktır. İşte tam da böyle bir bakışla, Terkos-İkitelli İçme Suyu İsale Hattı değerli bir projedir. Bizden önceki dönem başlatılmıştır. Başlatanlara ve yol alanlara hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Yüzde 65’e yakınını da biz tamamladık. Ve milyarlarca liralık öz kaynağımızla İSKİ'nin bu yatırımını İstanbulluya hediye ettik. Bizim nezaketimiz her ne olursa olsun sönmeyecek, bitmeyecek. Geçmişe saygıyı ve geleceğe umutla bakmanın derinlikli bir şekilde felsefemiz olduğunu her yerde yaşattık, yaşatacağız. Bizi bir kaşık suda boğmaya kalkanlar olsa da bizim koca bir derya içinde yüzen bir topluluk olduğumuz ve o ferahlıkla iş yaptığımızı biliyoruz. Herkesi eşit seviyoruz. Başarılar, hepimizindir. Başarıları birlikte alkışlayalım. Başarısızlıklarla da birlikte mücadele edelim. Çünkü işin sonunda hepimiz birlikte etkileniyoruz.”
“DEVLET KURUMLARINDAN ALDIĞIMIZ DESTEK: SIFIR”
Görev süreleri boyunca devlet kurumlarından gerekli desteği göremediklerini belirten İmamoğlu, “Gelir kaynaklarımızı korumak, bunu geliştirmek hepimizin sorumluluğu. Bakın; gelir kaynaklarımıza el konuluyor. Bazen paramız bile gasp ediliyor. Kamu kaynaklarından, kamu bankalarından, kamunun bir kısım fırsat ve avantajlarından 4,5 yılda ama İSKİ kurumumuz ama İBB’nin herhangi bir kurumu ne kadar faydalandı, diye sorsanız bana buradan hiç yorulmam. Dönüp, ‘Bir araştıralım bakalım, ne kadar faydalandık’ diye vakit ayırmam. Çünkü cevabı, ne yazık ki sıfır. Devlete ait bir kurum, geçmişte milyarlarca liralık ilişkiler içerisinde olduğu kamu kurum ve kuruluşlarıyla bizim ilişkimiz, sıfır düzeyinde. Bu ne? Bu kötülükçü anlayış. Bunu deşifre edeceğiz. Ama asla ve asla boyun eğmeyeceğiz ve pes etmeyeceğiz. O bakımdan bazen imzayı bile esirgeyen anlayışa karşı, ne yaparlarsa yapsınlar, bir yolunu bulup, engelleri aşıp iş üretmeye, çözüm üretmeye, yerel yönetimde devrim yapmaya ve ‘İstanbul modelinin’ demokratik bir yolculuk olduğunu, bu demokratik yolculuğun ucunda da güçlü bir kalkınma olduğunu, sıçrayarak bir kalkınma modelinin olduğunu göreceksiniz. İstanbulluya ispat ediyoruz. Etmeye devam edeceğiz. Ve bu, ülkemize örnek olacak. Önümüzdeki yıllarda bunu daha derin yaşayacağız” dedi.
“KANAL İSTANBUL ADLI EMLAK VE RANT PROJESİNDEN DE KESİN OLARAK VAZGEÇMEYE DAVET EDİYORUM”
Yaşanan kuraklığın, Anadolu yakasına oranla Avrupa yakasında daha fazla hissedildiğini kaydeden İmamoğlu, “Bu bağlamda, Avrupa yakasında suya, doğaya ve çevreye dönük duyarlılık ve yatırımlar, çok daha hassas bir noktada. Bu yönüyle bir damla suyun bile önem taşıdığı bu zaman diliminde, çok önemli bu projeyi tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hükümetimizi de Melen Barajı konusunda, hızlı ve bilimsel davranmaya, bizlerle de iş birliği yaparak bu süreci acilen ele almaya hepinizin huzurunda tekrar davet ediyorum. Aynı zamanda, bu şehrin su kaynakları açısından tam bir felaket olan ‘Kanal İstanbul’ adlı emlak ve rant projesinden de kesin olarak vazgeçmeye davet ediyorum. Mesele, böyle bir rant projesi değil, İstanbul'u korumak ve geliştirme meselesidir. Tüm hemşehrilerimizi su konusunda. daha duyarlı, daha derinden hissederek, su israfını engelleyen ve su tasarrufunu önceleyen, hayatının bir meselesi ve felsefesi haline getiren bir yaşam sunmalarını kendilerine de diliyorum. Bütün hemşehrilerimizinü, başta İstanbul'daki sevgili çocuklarımızın ve çok kıymetli gençlerimizin ve tabii ki yine her zaman özenli bir şekilde davranacağına inandığım kıymetli hanımefendilerin su tasarrufuna özel bir önem göstereceklerini biliyor, onları göreve davet ediyorum. Bu duyarlılık, gerçekten bizi zor zamanlarda sıkıntılardan ve tehditlerden koruyacaktır” diye konuştu.
DR. BAŞA: “İMAMOĞLU DÖNEMİNDEKİ YATIRIMLARIMIZ 39 MİLYAR LİRAYI BULDU”
İSKİ Genel Müdürü Dr. Başa da konuşmasında, “Terkos Osmangazi Terfi Merkezi’yle, şu anda bulunduğumuz İkitelli İçme Suyu Arıtma Tesisi arasına, 33,6 kilometrelik 2.500 milimetre çelik boru imalatı, 3000 metrelik bir adet denge bacası, 39 adet tahliye, 38 adet vantuz ve 10 adet hat vanası odası imalatı yapılarak, hattın yedekli çalışacak şekilde devreye alınması sağlanmıştır. Bu çalışma esnasında 800 bin metreküplük kazı yapıldı. 268 bin metreküp kum dolgu yapıldı. 50 bin metre kaynak yapıldı. 49 bin yüz ton çelik kullanıldı. Ve 190 metre uzunluğunda üç adet yatay delgi gerçekleştirildi. Böylece, mevcuttaki 600’lük kapasite, çelik hatlarla desteklenmiş oldu. Yani tek hat kapasitemizi, 600’den 900 yüze çıkardı. Toplamda da hattın kapasitesi, 1 milyon metreküp/güne çıkarılmış oldu” bilgilerini paylaştı. Dr. Başa, İSKİ’nin İmamoğlu dönemindeki yatırımlarının, güncel fiyatlarla 39 milyar lirayı bulduğunu, bunun 16 milyarlık kısmının da içme suyu yatırımı olduğunu aktardı.
Konuşmaların ardından kesilen kurdele ile Terkos-İkitelli İçme Suyu İsale Hattı, İstanbullulara resmen hizmet vermeye başlamış oldu.