28 Mart 2004 yılında AK Parti'nin Esenyurt’ta yerel seçimleri kazandığını belirten Taner Uluğ, “450-500 bin nüfus yapısına göre planlanan kent o dönemin ülke genelinde uygulanan beton ekonomisi politikasını devreye sokmuş ve inanılmaz bir çarpık yapılaşma ile tanışmıştır. İmar rantının dayanılmaz cazibesi Mart 2009 yerel seçimlerinin yeniden Akp tarafından kazanılmasıyla ivme kazanmıştır. Bu süreçte toplulaştırma çalışmaları ülkenin dev müteahit firmaları adeta proje yarışına girmişlerdir. Öyleki tek bir müteahhitlik firması 160 bin konut üretebilecek kapasiteye ulaşmıştır. Eski Esenyurt olarak tabir ettiğimiz eski yapı stoku içinde kentsel dönüşüm projeleri yap-sat ve kat karşılığı anlaşmaları ile küçük müteahhitlere cazibe yaratılmış ve yerel halkın tepkisinin önüne geçilmiştir. Baş döndürücü bu çarpık yapılaşma, yaklaşmakta olan felaketin habercisi olsa da, yerelde, büyükşehirde ve merkezi hükümette iktidar olan yerel yöneticilerin iyice vites büyütmesine sebep oldu” açıklamasını yaptı.
İmar rantının cazibesi
AK Parti dönemini kast ederek, “İmar rantının dayanılmaz cazibesi imar kanunlarını bir kenara iterek 1,5 emsal olması gereken yapılaşmayı kat be kat artırarak 22 emsallere kadar çıkarttılar” diyen Uluğ, “Bu durum yüksek katlı binaların yükselmesine ve Esenyurt’un ve Esenyurt’lunun güneşe hasret kalmasına sebep oldu. Facia boyutuna ulaşan yapılaşma 2012 yılında İBB Meclisi'nde büyük tartışmalara sebep olsa bile bir kısım yüksek katlı binaların tıraşlanması ve emsal transferleri ile kısmi çözüme kavuşsa bile binlerce konut mağdurunun oluşmasının önüne geçemedi. Sorunlar kronik boyuttan kaotik bir duruma geldi. Bunun sebebi; 450-500 bin nüfusa göre planlanan bir kentin kısa bir sürede iç ve dış konjonktürel gelişmelerle birlikte nüfus patlaması yaşayarak bir milyonu aşmış yerli-yabancı-göçmen-mülteci akınına uğrayarak yaşanmaz bir hale gelmesiydi. 2017 yılında Esenyurt’ta iki adet Suriyeli okulu açılması cazibeyi artırmış ülke genelindeki suriyelilerin çekim merkezi olmuştur” ifadelerini kullandı.
AKP’yi sandığa gömdü
“Yanlış politikaları uygulamaktan çekince duymayan yerel iktidar sahipleri bu keyfi tutumlarını hesap vermeden dönemin belediye başkanın sağlık sebeplerini gerekçe göstererek 15 Aralık 2017 tarihinde istifa etmesiyle son buldu” diyen Uluğ, “Sorumsuz yöneticiler arkalarında devasa, akla hayale gelmeyen bir enkazı ilçe halkının sırtına sararak çekip gittiler. Dertlerin derya olduğu Esenyurt ve Esenyurt halkı 2019 Mart yerel seçimlerini kaostan çıkış olarak umut etti ve yerel seçimlerde AKP’yi sandığa gömdü. İSKİ’nin devralmadığı bir altyapı, trafiğin işlemediği keşmekeş bir kent. Yoksulluğun yokluğun kol gezdiği devasa bir ilçe. 2019 Mart yerel seçimlerinden sonra ağır bir fatura daha ortaya çıktı. Koltuğuna oturan CHP’li belediye başkanı 2.2 milyar borç açıkladı. Düşünün makam aracından oturduğu makam koltuğuna kadar haczedilmiş” dedi.
15 yıldır neredeydiniz?
AK Parti İlçe Başkanı Harun Özer'e seslenen Uluğ, “15 yıl boyunca Esenyurt’ta soğan zarından ayakkabı köselesi imal edilirken neredeydiniz? 15 yıl boyunca cehenneme dönen Esenyurt’ta sizlerde bu belediyenin seçilmiş meclis üyeleri değil misiniz? Şuan şikayet ettiğiniz ilçedeki sorunların baş aktörlerine bir çift sözünüz var mı? Bıraktığınız bu enkazı kim veya kimler yarattı acaba? Bu enkaz yaratılırken muhalefet eden bizlerin sözünü keserek, konuşturmayarak, nisbi çoğunluğunuz var diye, can hıraç parmak kaldırma yarışına giren sizlerin hiç suçu yok mu? Aldığınız bu kararlar bu kentin katline fermandır diye haykırdığımızda, kulaklarını tıkayıp duymazdan gelen kim veya kimlerdi? İnanın bu soruların yüzlercesi belediyenin meclis tutanaklarında ve resmi yazılı-sözlü önergelerinde fazlasıyla mevcut biliyor musunuz?
Esenyurt'u kim bu hale getirdi. Daha düne kadar bizim sizlere sorduğumuz bu soruları şu an sırf muhalefet olsun diye sormaya hakkınız yok biliyor musunuz?” diye sordu.
