Tuzla’da bulunan Gür Metal’de Türk Metal Gebze 1 No’lu Şubenin 2019 yılında çoğunluğu sağlamasından bu yana işçiler patronun sendika karşıtı tutumuyla karşılaştı. Yetki itirazı davası 4 yıldır sürerken, sendikalı işçiler işten atıldı, sendikaya üye işçi sayısı düştü. Sendikalaşmanın önündeki en büyük engellerin görüldüğü bir fabrika olan Gür Metal’de işçiler örgütlenme haklarının engellenmesine tepkili. Seçimlere gidilirken sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılmasının Cumhur ve Millet İttifaklarının gündeminde olmadığını söyleyen Gür Metal işçisi, “Bugün yaşadığımız bu sorunlara dair bir çözüm yolu oluşturacaksak biz işçiler yapabiliriz bunu ancak” ifadelerini kullandı.
Süreç mahkemelik oldu
Çelik, titanyum, alüminyum gibi malzemeler ile araba parçası ve silah parçaları üretilen fabrikada çalışan 4 yıllık bir işçi sendikacıların da 2.5 yıldır fabrikaya uğramadığını söyledi. Gür Metal işçisi, “Önceden sendikacılar iş yerine gelip bizimle görüşüyordu ancak 2.5 yıldır fabrikaya uğrayan olmuyor. Süreci takip etmek için bir muhatap bulamıyoruz. Sendikacılar ilk dönemlerde birkaç kez fabrikaya geldi. Arada sırada işçilere WhatsApp üzerinden ulaşıyorlardı. Ancak son dönemde o da olmuyor. En son dört beş ay önce arkadaşlar gidişat hakkında bilgi almak için toplanıp sendikaya gitti. Dönüşte pek mutlu değillerdi. Sendika yöneticilerinin de süreci mahkemeye bıraktığını ifade ettiler” dedi.
Örgütlenme fikri zayıflıyor
Mahkeme tarihlerinin de ya belirsiz ya da çok uzak olduğunu söyleyen işçi şunları söyledi: “Sürecin uzaması ve sendikanın ilgisizliği de her şeyden önce binbir zorlukla yan yana gelen işçilerin örgütlülük fikrine zarar veriyor. İşçilerin artık sendika gelecek ya da gelmeyecek gibi bir tartışması da kalmıyor zamanla. ‘İşime gidip evime dönerim bu sendikadan bir şey olacağı yok’ mantığı egemen oluyor. Bugün için birlik ve beraberlik içerisinde olmak, sendika fikrini canlı kanlı tartışmak daha zor hale geliyor. Ekonomik olarak bu kadar zorlandığımız bir dönemde patronun karşısında elimiz zayıf kalıyor, söz hakkımız olmuyor. Zam ya da promosyon hakkımızı talep etsek patron ister verir ister vermez gibi bir durum söz konusu oluyor.”
Müdahale etmeyi konuşmalıyız
Bu süreçte kimi hak kayıplarına da uğradıklarını söyledi: “Örneğin dört ikramiye hakkımızı geçen yıl üçe düşürdüler. Ücret zammı ve çeşitli hakların belirlenmesinde bazı ustabaşılarını çağırıp talepleri dinliyorlar sözde ama bunun bir karşılığı olmuyor. Bölümün yöneticileri ‘Ustabaşına gidin ama fazla müdahale etmeyin’ diyor. Bizim fabrikada yılbaşı düzenli kutlama, eğlence olurmuş. Dört beş yıldır yapılmıyordu. Geçtiğimiz yılbaşında kutlama yaptılar. ‘Biz aileyiz’ diyerek aidiyet duygusu yaratmaya çalışıyorlar sözde. Bu bence bir tür göz boyama. Eve giderken üç tane ekmek almışsın bir tanesini yolda yiyorsun, evdekilere de iki tane aldığını söylüyorsun. Böyle bir durum. İnsan ailesinin elindekini çalar mı hiç? Ama bizim bir ikramiyemizi çalıyorlar. Ancak durum işçilerin patrona da ilgisiz sendikacılara da hesap sorduğu bir halde değil. Bu yüzden sorunlar devam ediyor. Biz de bir taraftan daha fazla müdahale etmek gerektiğini tartışmaya çalışıyoruz. Bizler sendikanın şube başkanı için ya da bir başkası için üye olmadık bu sendikaya sonuçta. Bir şey olacaksa bunu işçiler yapacak. Tıpkı sendikal örgütlenmeyi sağladıkları gibi. Üye olup bırakmanın ötesine taşımalıyız bu süreci.”
İttifaklar işçilerden yana değil
Ayrıca fabrikada EYT ve seçim konularının çok tartışıldığını ifade eden işçi, “EYT bir mutluluk yarattı genel olarak. EYT kararı çıktığında daha önce çok da tartışmayan AKP’li işçiler ‘Bakın yaptılar’ dedi. Başka bir kesim de bunu bir seçim yatırımı olarak gördü” dedi. “Bana sorarsan toplamına bakmak lazım” diyen işçi şöyle devam etti: “Seçim ittifaklarının her ikisi de işçi haklarına yönelik bir şey söylemiyor. Sendikaya üye olmakta özgürsün ama örgütlendiğin an işten atılıyorsun. Çoğunluğu sağlayıp yetki aldın bakanlıktan ama devlet patrona itiraz hakkı tanıyor. Dava süreci de öyle az buz zamanda bitmeyince işçiyi sendikasızlığa itiyor, ileri işçileri tehlikeye atıyor. Bugünkü mevcut sistem bu. Bunu şu yüzden söylüyorum; gündemin bu kadar yoğun şekilde seçim tartışmalarıyla dolu olduğu bir dönemde işçinin dönüp şunu sormasını sağlamak gerekiyor. Evet memlekette bir değişime ihtiyaç kesinlikle var ama kendi programlarında işçinin hakkına dair tek bir söz söylemeyen Cumhur ve Millet İttifakı partileri Gür Metal’de ya da diğer fabrikalarda olup bitene ilgi gösterir mi? Sendikal yetki sorunlarına dair bir şey söyler mi? Hiç sanmıyorum. Bugün yaşadığımız bu sorunlara dair bir çözüm yolu oluşturacaksak biz işçiler yapabiliriz bunu ancak.”