16 yıl önce evlenen Cem Saltıkalp, 2020 yılının Kasım ayında bazı sebeplerden dolayı eşiyle boşandı. 11 yaşındaki kızı ve 15 yaşındaki oğlunun velayeti Cem Saltıkalp'e verildi. Feshane'nin lunaparkında çalışan Saltıkalp'i iş yerinde ziyaret eden kızı Pervin Buse Saltıkalp, bir arkadaşını karşılamak için lunaparkın dışına çıktı. Yevadut Caddesi'nde karşıdan karşıya geçerken telefonla konuşan 11 yaşındaki Buse hızla gelen minibüs türü aracı farketmedi yola adım attı. Minibüs sürücüsü de onu farketmedi, 11 yaşındaki Buse'ye çarptı. Küçük kız, çarpmanın etkisiyle metrelerce havaya savrularak yere düştü. Pervin Buse Saltıkalp'e ilk müdahaleyi çevredekiler yaptı. Hastaneye kaldırılan 11 yaşındaki Buse tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Minibüsün sürücüsü gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Kızını trafik kazasında kaybeden acılı baba kızı ve oğluyla yaşadığı evde konuştu.
"KIZINIZA ARABA ÇARPTI DEDİKLERİNDE İNANAMADIM"
Cem Saltıkalp " Kızım Feshane lunaparkına gelmişti. Telefon geldi, 'Kızınıza araba çarptı' dediler, ben inanmadım. Olay yerine geldiğimde kızımın herşeyi yerdeydi. Hastaneye beni almadılar, başınız sağ olsun kurtaramadık dediler. Bir arkadaşını karşılamak için lunaparkın dışına çıkmış. Araç bayağı hızlı geliyormuş araç yeşilde değil sarı ışıkta çarpmış. Kızım 30-35 metre sürüklenmiş" dedi.
"BEŞİKTAŞ FORMASI İSTEMİŞTİ BENDEN KISMET OLMADI"
Saltıkalp "İzlediğimde görüntüleri ne hissettiğimi söylemek çok zor. İçiniz parçalanıyor. Biri izlese benim durumuma düşer. İzlediğimde elim ayağım dolaştı, ben böyle bir kaza hayatımda görmedim. Kızım hayat doluydu, neşe kaynağıydı. Bu olay olmadan önce, 'Baba bana Beşiktaş forması alır mısın?' dedi kısmet olmadı. Keşke olsaydı" diye konuştu.
"BENİM KIZIM MORGTA ÜŞÜR BEN ONU ISITAYIM"
Acılı baba "Ben kızımı toprağa verdiğim zaman, ona çarpan insanın serbest kalması içimi daha da yaktı. Evimde her yerde hayali var kızımın. Eve girmek istemiyorum. Kızım karanlıktan korkardı, üşüdüğü zaman soğuktan da çok rahatsız olurdu. Işıklar onun için hala yanıyor. Benim kızım morgtayken ben bağırıyordum; 'Benim kızım üşür ben onu oradan alayım, ısıtayım' diye bağırıyordum. Toprağa verdiğim zaman karanlıktaydı, karanlıktan korkuyordu o. Benim bir oğlum var, evlatı ayırt etmiyor insan ama o başkaydı. Gel desem gelemez, kalk mezarından gel desem gelemez. Sadece adalet istiyorum" dedi.