Ataköy 1. Kısım Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof. Dr Ayfer Kaynar, 564 ada, 14 parselde yapılması planlanan inşaatla ilgili Damga'ya konuştu. Gerek meslek odaları, gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse duyarlı bölge vatandaşları da dahil olmak üzere, geçtiğimiz yıl yapılan imar planlarına karşı açılan birden fazla dava olduğunu söyleyen Kaynar, “İstanbul 5’inci İdare Mahkemesi’ne açılan davalardan birine üç kişilik bilirkişi heyeti bir rapor hazırlamış. Beklenen Marmara depreminin hatırlatıldığı raporda, burada nüfus yoğunlaştırmanın kamuya bir yararının olmadığı belirtilmiş. Bunun dışında çok sayıda dava var ve henüz bilir kişi atanmadı. Henüz planlarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı yahut iptaline ilişkin bir karar çıkmadı. Çünkü yargılama hala devam ediyor” dedi.
Tamamen bir iptal yok
Söz konusu alana ilişkin Bakırköy Belediyesi’nin inşaat ruhsatı düzenlediğini, ruhsata ilişkin de davalar açtıklarını belirten Prof. Dr. Ayfer Kaynar, “Hemen ertesinde duyduk ki Bakırköy Belediyesi ruhsatı iptal etmiş. Ruhsatı iptal etme gerekçesi olarak, ‘Koruma Kurulu’ndan yazı almam gerekirken ‘sehven’ bunu yapmadan ruhsat verdim. Usulen yapılan yanlışlıktan ötürü ruhsatı geri alıyorum’ şeklinde bir metin gördük. Bunun anlamı da buraya verilen ruhsatı tamamen ortadan kaldırmıyor. Yeşil ve yol olan bir alanı yapılaşmaya açmam, ruhsat düzenlemem bir hataydı. Ben bundan geri dönüyorum demiyor. Ruhsat verme aşamasında usulen kuruldan da görüş almam gerekirken bunu yapmadığımdan ötürü ruhsatı geri alıyorum. Koruma Kurulu’na soracağım ve onlardan uygundur görüşü alırsam yeniden ruhsat düzenleyeceğim. Ruhsatı iptal gerekçesinin hukuki açıklaması budur” ifadelerini kullandı.
Kurul'un izni gerekli
Bakırköy Belediyesi’nin usulen yapılan eksikliğin giderilmesi halinde yeniden ruhsat verebileceğinin sinyalini verdiğini belirten Ayfer Kaynar, söz konusu alanın yakınlarında tecilli bir panel olduğunu ve Koruma Kurulu’ndan inşaat yapılması için izin alınması gerektiğini vurgulayarak, “Kurul sakınca yoktur derse, belediye ruhsat sürecini yeniden başlatacaktır. Şirketin inşaat yapmayı planladığı alanı çevirdiği duvarlara astığı metindeki, ‘Makul bir süre ara veriyoruz’ demesi de bundandır” ifadelerini kullandı.
Konut parseli değil
Asıl tartışmanın söz konusu alanın hiçbir zaman konut parseli olmayışından kaynaklandığını belirten Kaynar, “Söz konusu şirket 564 ada, 14 parselin eskiden beri konut alanı olduğunu söylüyor. Ataköy 1 Kısım 1957’de planlanırken, parsel konut olarak planlanmamış, hiçbir zaman da konut parseli olmamıştır. Şirket bu alanı TOKİ'den satın aldı. Satıştan sonra alan ‘turizm tesis alanı’na çevrildi, inşaat yüksekliği serbest bırakıldı. Açılan davalar sonucu mahkeme imar planlarını iptal etti ve Danıştay da 2014’te kararı onayladı. Söz konusu yeşil alanla ilgili bu kez Nisan 2022’de yeni imar planı yapıldı. Bu planla turizm fonksiyonu bulunan parsele bu kez konut fonksiyonu eklendi. Aynı adada bulunan diğer konutların taban oturumu 500-600 metrekareyken, bu alanın taban oturumu 900 metrekare” bilgisini verdi.
ARSAYI KİMDEN ALDIYSA HESABINI ONUNMA GÖRSÜN
564 ada, 14 parselin deprem toplanma alanı olduğunu dile getiren Ayver Kaynar, “İlgili şirket belediyenin yanlışın yaptığını, başvurmaları sonrası da alanın deprem toplanma alanından çıkarıldığını söylüyor. Oysa öğreniyoruz ki Bakırköy Belediyesi mahkemeye 4 Ağustos 2022 tarihli cevapta, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün 7 Temmuz 2022 tarihli yazısına istinaden söz konusu alanın afet ve acil durum toplanma alanından çıkarıldığını belirtiyor. İstanbul Valiliği İl Afet Acil Durum Müdürlüğü tarafından 18 Ağustos 2022’de mahkemeye yollanan yazıda Bakırköy Belediye Başkanlığı tarafından bu talebin uygun görüldüğü aktarılıyor. İlgili şirket, özel mülkiyet alanlarının deprem toplanma alanı olarak belirlenemeyinceğini söylese de, mevzuat uyarınca özel mülkiyetteki alanların afet toplanma alanı olarak belirlenmesinde bir engel yok. Albatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’nin inşaatı durdurduğu metinde, arsayı satın aldıkları TOKİ’nin, yahut il veya ilçe belediyesinin alanı kamulaştırmasını, ya da eş değer bir yer talebinde bulunduğunu belirtiyor, mülkiyet haklarına saygı duyulması gerektiğini ifade ederek, ilgililerden destek bekliyor. Bu alanı yeşil alan olarak alan, halkın yeşil ve deprem toplanma alanına önce otel, olmayınca konut yapmak isteyen şirket, arsayı kimden ne olarak aldığına baksın. Gitsin hesabını onula görsün” dedi. Ayfer Kaynar, yakın tarihte de Albatros Turizm ve Otelcilik Şirketi’nin 564 ada, 14 parselin etrafına kapattıkları tahta perdelerin kaldırılması için de harekete geçeceklerini söyledi.