Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga İstanbul Haberleri Grev sağlıkçının hakkıdır!

Grev sağlıkçının hakkıdır!

Sağlık örgütlerinin grev kararına uyduğu için ceza verilen bir aile hekimi adına açılan davada, İstanbul 4. İdare Mahkemesi disiplin cezasının örgütlenme hak ve özgürlüğünü ihlal ettiği kararını verdi

Okunma Süresi: 4 dk

Meslek örgütlerinin çağrısının ardından iş bırakma kararı alan ve ardından ceza verilen bir hekim adına açılan davada, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nce disiplin cezasının, örgütlenme hak ve özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna varıldı. Türk Tabipleri Birliği ve diğer sağlık emek ve meslek örgütleri; hekimlerin ve diş hekimlerinin gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme içeren ve TBMM’deki tüm partilerin oybirliğiyle getirilen yasa tasarısının Meclis içtüzüğüne aykırı biçimde geri çekilmesi üzerine 15 Aralık 2021 günü “G(ö)rev” etkinliği kararı almış; bu etkinlik kapsamında ülke genelinde tüm sağlık kuruluşlarında hekimler iş bıraktı. Meslek örgütünün çağrısına uyan, mali ve sosyal hak taleplerinin kabulünü sağlamak için, taleplerin kamuoyuna ve sağlık idarecilerine duyurulması amacıyla bu eyleme katılan hekimlerden disiplin cezası ile cezalandırılanlar oldu.

Mahkeme hekimleri haklı buldu
15 Aralık 2021 tarihli iş bırakma etkinliğe katıldığı için, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin 11. maddesi ile Ek-3 sayılı Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli’nin 31. maddesinde yer alan “İlgili mevzuat hükümlerince hasta haklarına ve hasta mahremiyetine uymamak” suçlamasıyla 20 ihtar puanı cezası verilen bir aile hekimi adına açtığımız davada, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nce, “Örgütlenme özgürlüğü, Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi, bireylerin kendi çıkarlarını korumak için kendilerini temsil eden kollektif bir yapı meydana getirecek bir araya gelme özgürlüğünü ifade etmektedir. Demokrasilerde vatandaşların bir araya gelerek ortak amaçları izleyebileceği örgütlerin varlığı, sağlıklı bir toplumun önemli bir göstergesidir. Demokrasilerde böyle bir oluşum, devlet tarafından saygı gösterilmesi ve korunması gereken temel haklara sahiptir. İstihdam alanında kendi üyelerinin çıkarlarının korunmasını amaçlayan örgütler, bireylerin kendi çıkarlarını korumak için kolektif oluşumlar meydana getirerek bir araya gelebilme özgürlüğü olan örgütlenme özgürlüğünün çok önemli bir yönüdür. Örgütlenme özgürlüğü, bireylere topluluk halinde siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik amaçlarının gerçekleştirme olanağı sağladığı gibi, sendika hakkı da çalışanların, bireysel ve bu ortak çıkarlarını korumak amacıyla bir araya gelerek örgütlenme serbestisini gerektirmekte ve niteliğiyle bağımsız bir hak değil, örgütlenme özgürlüğünün özel bir şekli olarak görülmektedir.


Kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendikalar tarafından, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının ve bu kapsamda özlük ve parasal haklarının, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, bu konulara dikkat çekilmesi ve kamuoyu oluşturulmasının sağlanması amacıyla aldıkları kararlar uyarınca kamu görevlilerinin toplantı, gösteri ve iş bırakma eylemlerine katılmalarında demokratik bir toplumda herhangi bir sakınca bulunmadığı; anılan eylemlerin AİHS'nin 11. maddesi kapsamında korunması gerektiği açıktır. Uyuşmazlıkta; davacının 15/12/2021 tarihinde iş bırakma eyleminin nedenini oluşturan sendika kararının amacı, hekimlerin hakları ve ideal bir sağlık sistemine ilişkin olup, bu durumun kamu görevlilerinin, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarları ile bu kapsamda özlük ve parasal haklarının, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi amacını taşıdığı açık olduğundan, davacının "ilgili mevzuat hükümlerince hasta haklarına ve/veya hasta mahremiyetine uymamak" fiilini işlediğinden bahisle 20 ihtar puanı ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı” sonucuna ulaşılmış; davacı aile hekimine verilen yirmi (20) ihtar puanı cezası iptal edilmiştir” denildi.

Disiplin işlemi hukuksuz!
Alınan kararın ardından açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, "Hukuksuzluğa karşı hukuk mücadelemizi kazandık" dedi. İstanbul Tabip Odası, şu açıklamayı yaptı: “Bu karar ile birlikte, hekimlerin, çok sayıda sağlık meslek kuruluşu tarafından düzenlenip çağrısı yapılan bir etkinlik nedeniyle ve meslek kuruluşunun normal faaliyetine katıldıkları için cezalandırılamayacağı, aksine uygulamaların demokratik toplum gereklerine, ifade özgürlüğüne, örgütlenme özgürlüğüne, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olduğu saptanmıştır. Gerçekten de, bu etkinlikler, “örgütlenme” ve “hak arama” özgürlükleri temelinde ele alınmalı; bu çerçevede sağlık çalışanlarının, yetkili mercilere gerekli kararların aldırılmasında kamuoyu oluşturmak için çaba göstermesinin, bunun için hukuka uygun bütün yöntemleri kullanmasının demokrasinin gereklerinden olduğu kabul edilmelidir. İş bırakma eylemlerinin yapılması, kamuoyu oluşturmak için kullanılan başlıca hukuksal yollardandır. Bu yolun kullanımı, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün bir yansımasıdır. Nitekim emek ve meslek örgütlerinin faaliyetleri kapsamında yapılan iş bırakma eylemleri, Anayasa Mahkemesi, AİHM ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da hukuka uygun bulunmaktadır. İstanbul 4. İdare Mahkemesi kararıyla, iş bırakma etkinliklerine katılan kamu sağlık çalışanları hakkında disiplin işlemleri yapılmasının hukuka aykırı olduğu bir kez daha hüküm altına alınmıştır.”

TAYLAN DAŞDÖĞEN

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *