Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve İstanbul 3. Bölge Milltvekili Adayı Gökhan Türkeş Öngel, “40 yıldır İstanbul 3. Bölge'de yaşamaktayım. Bölgemizde yaşayan insanların büyük çoğunluğu bizi tanır. İş ve siyasi hayatımızda başımızı öne eğecek ve hemşerilerimizin mahcup edecek hiçbir durumumuz olmadı. Elimizden geldiği ölçüde bölgenin kalkınması, sosyal entekrasyonu anlamında STK ve muhtarlarımızın toplum önderlerin yanın olup yardımcı olmaya çalıştık. Bana teveccüh gösterip bana yetki verirlerse milletvekili maaşımı almayıp bölge insanımızın STK’larına ve eğitim kurumlarına bağışta bulunacağım” dedi.
Kolektif davranmalıyız
Kars-Ardahan-Iğdır coğrafyasında birlik bütünlük içinde hareket ederek temsiliyet güçlerini artırmayı hedeflediklerini belirten Öngel “Kars, Ardahan ve Iğdır'dan çok daha az nüfusa sahip olan illere baktığımızda Meclis'te temsiliyetlerinin 14 kat daha fazla olduğunu görüyoruz. Bunun için birlikte hareket etmeliyiz. Kolektif çalışmalar yapmalıyız. Kars-Ardahan-Iğdır halkının çok zeki ve çalışkan bir yapısı vardır. İşte bu yüzden kolektif davranmalıyız. Çünkü bu yapıyı parçalarsak, muhtarlıkta, belediye meclisinde, belediye başkanlığında aday çıktığı zaman işte denecek ki bunlar kolektif hareket ediyor. Bu yapıdan aday gösterirsek kazanma şansımız yüksek olacaktır. Eğer parçalı ve bireysel olursak, yok sayılmaya devam ederiz. Oluşturacağımız konsensüs kapsamında, siyasi çalışmalarımıza devam edeceğiz. Fakat şunu her zaman söylerim, evet sanayiciyim, iş insanıyım. Ama doğduğum topraklara da bir vefa borcum var. Eğer başka bir hemşerimiz daha iyi bir sıralamada ve seçilecek bir yerde ise ben değilsem, hemşerilerime baskı ya da ajitasyon yapmam. Olumsuz bir tavır sergilemem ve bunu kabul eden kişi olurum. Bunu şahsi mertebemin üstünde tutarım. Çünkü ben o bölgede doğdum, var oldum” diye konuştu.
Hizip siyaseti yapmam
“Aday listeleri belli olmadan 1 ay önce tüm derneklerin, federasyonların, muhtarlarımızın olduğu bir toplantıda bu söylediklerimin taahhüdünü verdim” diyen Öngel, “Şu aralar siyaseten bizden uzak olan insanlar beni arıyorlar. Beni tanıyanlar bilirler ki, siyaseten hizip bir siyasetim yoktur. Benim değerlerim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkem ve ilkeleridir. Vatanımızın birliği, bayrağımızın değeri ve saygısı olan her insan benim insanımdır, benim canımdır. Çok ciddi bir teveccüh var. Toplumsal mutabakat ile devam edersek bu teveccüh artarak çoğalacaktır. İnşallah bir başarı elde edersek, bu ‘Kars-Ardahan-Iğdır’a yapılmış olan haksızlığın cevabı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Ortak hareket edilmelidir
Kars-Ardahan-Iğdır bölgesindeki hemşehrilerinin birlikte kolektif hareket ederek kendisini bu noktaya taşıdığının altını çizen Gökhan Türkeş Öngel, “Bu taşıma yapılırken tabii Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren insanların dışında siyaseten itilmiş, gözardı edilmiş insanların da ben tezahürü oldum. Ben aktif siyasetin içinde olmadan önce de bunu söylüyordum. Çünkü bakıyorsunuz bizim bölgemizin 3’te 1’i kadar olan iller 14 kat daha fazla temsiliyet alıyor. Genel siyasette, yerel siyasette çok etkinler. Fakat birlikte ve uzlaşmacı bir yapıyı oluşturamadığımız için bunu icraata dökemiyoruz. Eğer bunu başarırsak, o zaman her siyasi parti evet burada güçlü bir yapı var. Ve bunu yok sayamayız diyecektir. Bakın teşkilatlara bağlı çalışan siyasi partilerde, diyelim ki X ilden biri aday olduğu zaman, X il kendisi oy verir ve diğer bölgeler de lobisini yapar. Yani şimdi sizin 5’te biriniz kadar nüfusu olan biri sizin olduğunuz yerde seçiliyor. Neden kolektif hareket edilmediği için bireysel hareket edildiği için. Bunun üzerinde çalışmalı ortak hareket edilmelidir. Çünkü Kars-Ardahan-Iğdır ortak hareket ederse bunun lobisi yani kelebek etkisi oldukça büyük olur” dedi.
TÜM SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİM
Uzun süre STK'larda görev yaptığını ve bütün insanlara elinden geldiği ölçüde destek olduğunu belirten Gökhan Türkeş Öngel, “Bütün kuruluşlarla da bu anlamda iyi diyalog içerisindeyiz. Özellikle Kars - Ardahan - Iğdırlılara şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim; onların bürokrasi ile olan sorunlarının tamamını hukuk dâhilinde çözmeye talibim. Diğer bir husus ise gençler ve kadınlarımız. Öncelikle gençlerimin iş bulma konusu, eğitimi ki bu konu benim uzmanlık alanımdır. Gençler iş yaşamında profesyonel hale getirilmeli. İstihdam önemlidir. Kadınlarımız gelince; bizim coğrafyanın kadınları gerçekten emektardır. Kadınlarımızın sosyal hayatta, siyasal hayatta ve mümkün olduğu ölçüde STK'larda yüzde 40 oranında yer almalarına öncülük edeceğiz. Şunu da burada belirtmek isterim, kendi şirketimin bünyesinde çalışanların yüzde 70'i kadın. Hep şuna inandım sosyal hayattan kadını çıkarırsanız o toplum yarım kalır. Buradaki amacım şehir hayatına adapte olan aynı zamanda da muhteşem kültürümüzden kopmadan bunu sağlamalıyız. Bu anlattıklarım bizim olmazsa olmazımızdır” açıklamasını yaptı.
