Gazeteci, küratör, yapımcı ve yazar Özlem Özdemir'den Büyükçekmece Belediyesi'ne emek hırsızlığı suçlaması geldi. Özdemir, iki yıl emek vererek hazırladığı 'Cumhuriyet'in Öncü Kadınları Sergisi'nin kendisinden izin alınmadan Hasan Akgün yönetimindeki Büyükçekmece Belediyesi'nin etkinliğiymiş gibi yansıtıldığını öne sürdü.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN TEPKİ GÖSTERDİ
Ünlü gazeteci Özdemir sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı açıklama ile de duruma tepki gösterdi.
İşte Özlem Özdemir'in konu hakkındaki açıklaması:
"Üzülerek kamuoyuna duyurumdur...
Cumhuriyetimizin 100. yılı için 2 yıllık emek sonucunda hazırladığım “Cumhuriyet’in Öncü Kadınları Sergisi”, iznim alınmadan ve haberim olmadan Büyükçekmece Belediyesi tarafından afiş, isim ve fonta kadar aynen kullanılarak 8 Mart 2024 haftasında başka bir sergi gibi taklit edilmiştir. Sergide kullanılan tüm görseller, metinler, yıllar içinde çeşitli kurumlardan telifini ödemek ya da izin alarak ve sergide yer alan kadınların yakınlarından izinle topladığım fotoğraflar ve sergi adı dahil projenin tüm telif hakları bana aittir. Büyükçekmece Belediyesi ise, hiçbir zahmete katlanmadan kendisine yeni bir sergi icat etmekte sakınca görmemiştir.
Benim sergim için ajans tarafından hazırlanan afişi aynen kullanmakla kalmamış; bizim afişimizden sergiyi sahiplenen firma ile sergi için hazırladığımız 100. yıl logosunu çıkartarak belediye logosu ile kendi 100. yıl logosunu eklemiştir. Bu açıkça telif hakkı ihlalidir. Ayrıca belediyenin hazırladığı bu sergide, benim sergimde yer alan bazı kadınların yerine birkaç farklı kadın eklenmiş ancak isim ve görsellerin yanlış olduğu ve kötü kalitede bir sergi hazırlanmıştır.
Bu taklit sergi, hem proje sahibi hem küratör olarak, benim sergimin adı ve afişini taşıdığından, bazı tanıdıklarım tarafından benim sergim sanılmış olduğundan ve olabileceğinden itibar zedelenmesi de söz konusudur. Bu taklit, etik olmadığı gibi emek hırsızlığıdır.
Bir kere değil iki kere ayıp ettiler...
Yine de günümüzün siyasi ikliminde bu ayıbı iyi niyet çerçevesinde çözmek amacıyla, avukatım aracılığıyla belediyeyle iletişime geçerek gereğinin yapılmasını rica ettik. Hatta çözüm olarak benim sergimi açabileceğimiz önerisini de getirdik. Mart ayından bu yana devam eden iletişim sürecinde, serginin belediye ev sahipliğinde sergilenmesi önerimize önce evet denmiş, 1-8 Ekim 2024 olarak hatta tarih belirtilmiş ve sürecin tamamlanması için sözleşme aşamasına geçilmişti. Ancak bu noktaya gelindiği halde sergiden de vazgeçildiği tarafımıza iletilmiş bulunuyor. Belediye şahsıma bir değil iki kere ayıp etmekle kalmadığı gibi ayrıca belirtilen tarihlerde sergiyi bir başka yerde sergileme tekliflerine hayır demem sonucunda beni bir de bu açıdan maddi zarara uğratmıştır.
Maddi manevi tazminat talebiyle...
Sonuç olarak; maddi ve manevi tazminat talebiyle hukuki yollara başvuracağım, bunun başkalarının da emeğini çaldırmamasına emsal teşkil etmesini umuyorum. Bu şehrin belediye başkanı "hak yemem, hakkımı da yedirmem" der, ben de bunu savunduğumun altını çizmek isterim.
Bunun CHP belediyesinde oluyor olmasından ise ayrıca üzgünüm. Sanata, sanatçıya saygı sadece lafta kalmasa keşke. Bir özür bile dilemeden, beni bir söyleşiye davet ederek konuyu kapattıracaklarını sanmaları ise onlar adına yazık bir durum. Emeğimi kimseye çaldırmam, ne kadar sürerse sürsün hukuk mücadelemi sürdüreceğim.
Kamuoyuna saygıyla duyururum. "
