EMEK Partisi, Sedat Peker'in Esenyurt'la ilgili iddiaları üzerine basın açıklaması yaptı.
Sedat Peker'in "Süleyman Soylu'nun kasası" olmakla itham ettiği Orhan Özyturt'un sahibi olduğu City Center AVM'nin önünde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Türkiye son dönemde sermaye-devlet-siyaset-mafya sarmalında vahim iddialarla çalkalanmaktadır. Hükümet temsilcilerinden bürokratlara, medya patronlarından çetelere, uyuşturucu tacirlerinden emniyet ve yargı temsilcilerine uzanan ilişkiler, silsile iddialar halinde ortalığa saçılıyor. Kapitalist sömürü sisteminin, tek adam yönetiminin kirli çarklarının nasıl döndüğünü gözler önüne seren bir itiraflar süreci yaşanıyor.
Vaktiyle “hayırsever işadamı” diye övülen, tertiplediği şiddet yanlısı gösteriler iktidar yandaşı medyanın manşetlerini süsleyen, ülkenin bilim insanlarına, barış isteyen yurttaşlara ve tüm bir muhalefete alenen kanlı tehditler savuran ama tüm bu yaptıkları tek adam yönetimi tarafından siyasi olarak faydalı bulunduğu için sırtı sıvazlanan, kan dökme tehditlerine ilişkin açılan dava, “ifade özgürlüğü” denilerek kapatılan bir çeteci şimdi ise iktidarın kilit isimlerini hedef alarak yapılanların bir kısmını ifşa ediyor. Daha önce iktidarın yol arkadaşı olan ve “içeriden” biri olarak konuşan Sedat Peker’in iddiaları soruşturmayı gerektirirken, bu vahim iddialar karşısında savcılar harekete geçmiyor ve yargı sistemi yerlerde sürünüyor. Yine Meclis’in hızla devreye girip Araştırma Komisyonu kurması gerektiği bir dönemde sanki itiraflar yapılmıyormuş gibi Erdoğan başta olmak üzere iktidar yöneticileri görmezden geliyor, kulaklarının üzerine yatıyor.
Geçtiğimiz günlerde ise çeteci Sedat Peker, Esenyurt ile ilgili yolsuzluktan kamu mallarının yağmalanmasına, rüşvetten rant paylaşımına, kirli ihale ilişkilerinden mafya bataklığına kadar bir dizi çok ciddi iddiaları gündeme getirdi. Aslında söylenenler uzun yıllardır Esenyurt’ta yaşayan işçi ve emekçilerin bildiği gerçeklerden sadece bir kısmı! Esenyurt halkı çok iyi biliyor ki, Akp belediyeleri döneminde ilçemizde birçok bölge Özyurt A.Ş’ye peşkeş çekildi. Sade bir vatandaş evine izinsiz çivi bile çakamazken, Özyurt A.Ş. 40-50 katlı binaların iznini belediyeden alarak Esenyurt’u beton kent haline getirdi. Bu firmanın sahipleri, belediye ile ortak bir şekilde usulsüz imar değişiklikleriyle rant elde ederek servetlerine servet kattı ve hala katmaya devam ediyor. 1 milyonu aşkın insanın yaşadığı Esenyurt’u betonlarla kaplayarak nefes alamaz hale getirdiler.
Yandaş kapitalistler iktidar aracılığıyla Esenyurt’un kaymağını yerken, ilçede yaşayan işçi ve emekçiler ise işsizliğin, yoksulluğun, sefaletin pençesinde kıvranıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstatistik Ofisi’nin verilerine göre en çok sosyal yardım talebinin yapıldığı ilçeler arasında Esenyurt birinci sırada geliyor. Yine bu verilerde, sosyal yardım için en çok başvurunun işçiler tarafından yapıldığını ve en çok da gıda yardımı talebinin olduğunu görebiliyoruz. Esenyurt, sermayeye ve iktidar yandaşlarına parsel parsel peşkeş çekilirken, ilçemizde on binlerce işçi-emekçi aile açlığa mahkum edilmiş durumda. İşçiler, emekçiler kuru ekmekle bir günü geçirmeye uğraşıyor ve yaşam savaşı veriyor. Pandemi sürecinde sadece bin liralık bir yardım için Esenyurt’ta PTT önlerinde kilometrelerce kuyrukların oluşması hafızalarımızda hala çok taze! Yine ilçemizde herhangi bir pazara akşam saatlerinde gittiğimizde yoksul Esenyurt halkının daha ucuza alabilmek uğruna çürük sebze ve meyveleri topladıklarını görüyoruz. Esenyurt’ta yaşayan ve çalışan emekçilere en kötü koşullar reva görülürken, ilçedeki kamu malları patronlar ve iktidar yöneticileri tarafından yağmalanıyor. Salgın sürecinde Esenyurt’taki işyerlerinde çalışan on binlerce işçi, ücretsiz izne çıkartılarak günlük 39 liraya yani sefalet ücretine mahkum edildi. İlçemizde işçi ve emekçiler, açlık sınırının altındaki ücretlerle kölelik koşullarında canları pahasına çalıştırılıyor. Önümüzdeki tablo çok açık ve net; bir tarafta Esenyurt’ta yaşayan ve açlıkla sınanan yüz binlerce emekçi, diğer tarafta ise Esenyurt’taki yolsuzlukları ve tüm kirli işleri ile gününü gün edenler, şatafat içerisinde yaşayanlar!
Emek Partisi Esenyurt İlçe Örgütü olarak yaklaşık iki aydır bildiri dağıtımları, afiş çalışmaları ile Esenyurt halkını sömürü, yolsuzluk ve mafya üçgenine karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Emek Partisi olarak bu düzen çürümüştür, değişmelidir diyoruz. Gün bekleme, gelişmeleri izleme günü değildir. İşçi ve emekçiler, kendi başına “fillerin tepişmesinden” bir şey çıkmayacağını bilmeli ve sonunda ezilenin yine yoksullar olduğunu hatırlamalıdır. Asıl olan iş, ekmek, özgürlük ve demokrasi mücadelesini büyütmektir. Sömürü, yolsuzluk ve mafya/çete üçgenine artık yeter diyecek olan yegane güç ise işçiler ve emekçilerdir. Bugün açısından halkın karşısında tam anlamıyla çürümüş bir iktidar ve sermaye düzeni var! Esenyurt’ta ve ülkede ortaya saçılan pislikleri ancak emekçi halkın birleşik mücadelesi temizleyebilir. Bir tripot ve kamera ile sömürü, yolsuzluk ve mafya düzeninin değişmeyeceğini bunun ancak işçi ve emekçilerin örgütlü gücü ile değişeceğini biliyoruz. Bu vesileyle bir kez daha sendikalar, meslek örgütleri, emekten-demokrasiden yana siyasi partiler ve kitle örgütleri başta olmak üzere bütün emek ve demokrasi güçlerini ses çıkarmaya, demokratik tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz. Esenyurt’u ve memleketi, sömürücülere, rantçılara, soygunculara, yağmacılara, zehir tacirlerine ve tüm bunlardan beslenip, kollayanlara bırakmayacağız!