Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi İstanbul Haberleri Ekrem İmamoğlu: Herkesin söz hakkı var

Ekrem İmamoğlu: Herkesin söz hakkı var

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zincirlikuyu Metrobüs Durağı’nda gerçekleştirilen düzenleme çalışmalarında sona gelinmesi nedeniyle düzenlenen sanal tanıtım toplantısında konuştu. “Bu şehirde yaşayan herkesin, bu şehir yönetiminde söz hakkı olduğunu sonuna kadar hissettirmek istiyoruz” diyen İmamoğlu, “Onun için; dinlemeye, birlikte üretmeye ve birlikte başarmaya hazırız" ifadelerini kullandı

Okunma Süresi: 4 dk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Unilever firması iş birliğiyle düzenlenen “Cif / Temizken Güzel” kampanyasının kapsamı genişletiliyor. İstanbul Boğazı ve Haliç kıyılarına konuşlandırılan ve vatandaşların beğenisini kazanan “çöpkapar” uygulamasından sonra, kentin ulaşım hattının kilit noktalarından Zincirlikuyu Metrobüs Durağı’nda da yeni bir proje başlatıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, proje için çevrimiçi düzenlenen tanıtım toplantısına katıldı. Ünlü oyuncu Doğa Rutkay Kamal’ın sunumuyla gerçekleştirilen sanal tanıtım toplantısında, İmamoğlu ile Unilever Ev Bakım Kategorisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Leyal Eskin Yılmaz, Kamal’dan gelen soruları yanıtladı. Unilever ve Cif markası ile gerçekleştirdikleri iş birliğinin İstanbul’a sağladığı faydaların çok kıymetli olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul deniz ile çok sıkı ilişkisi olan bir şehir. Fakat ne yazık ki denizlerimizi temiz tutmak konusunda eksiklerimiz var. Çöpkaparlar hem denizlerimizi temizlemek hem de farkındalık oluşturmak açısından önemli bir rol oynuyor” dedi.

İç bunaltıcı bir mekandı

Firma ile yapılan iş birliği kapsamında, Eminönü ve Karaköy yaya alt geçitlerinin çehresinin değiştiğinin de altını çizen İmamoğlu, “Halkımızın da özeniyle hep böyle temiz, aydınlık ve ferah olarak bu alanı koruyacağımızı umuyorum” ifadelerini kullandı. Zincirlikuyu Metrobüs Durağı’nın da ulaşım hattında önemli bir merkez işlevi gördüğüne dikkat çeken İmamoğlu, “Bu bölgede bir düzenleme yapılması ihtiyacı vardı. Çünkü durağımız konumu nedeniyle çok fazla güneş ışığı almıyordu. Karanlık, tabir-i caizse biraz iç bunaltıcı bir mekandı. Bizlerin de yönlendirmesiyle yapılan çalışma sayesinde şimdi daha ferah, konforlu ve düzenli bir kamusal alana dönüştü. Yine yönlendirme işaretleri sayesinde kalabalık dönemlerde ortaya çıkan karışıklık da büyük oranda ortadan kalktı” bilgilerini paylaştı.

Biz modore edeceğiz

İş birlikleri ve kentte kattıklarından dolayı Unilever firmasına ve çalışanlarına teşekkürlerini ileten İmamoğlu, şunları söyledi: "Şehirler, dünyanın neredeyse yüzde 75-80 nüfusunu yaşatan yerler. 21’nci yüzyılın yaşam alanı, şehirler. Dolayısıyla, yerel yönetimlerin iyi bir modelle dünyaya güzel bir yüz yıl yaşatması gerektiğini konuşuyoruz görüştüğümüz yerel yöneticilerle. Yerel demokrasi, gerçekten önemli bir kavram. Katılımcılık, şeffaflık ve ortak akıl, çevrenin korunmasına yurttaşlarımızın, hemşehrilerimizin katılımı çok değerli. Yoksa, hiçbir kurumun tek başına bu sorunların altından kalkması mümkün değil. Dünyada, 15-20 milyonluk kentler var. Bu sorunları çözmek, sürdürülebilir bir kent yaşamı var etmek, bir belediye başkanının, bir belediye çalışanı grubunun işi olamaz. Elbette süreci modere edecek olan, domine edecek olan kurum biziz. Ama her vatandaşın sorumlu bir bireye dönüştüğü kentler ancak mutlu olabilir. Biz, bunu oluşturmakta kararlıyız. Toplumun fikir ürettiği, paylaştığı, hatta dayanışma ruhunu güçlendirdiği, tabiri caizse kent bir tehdit altındaysa, koruma duvarını oluşturan, kentin bir anlamda önünü açacak bir unsur varsa, orada iş birliğiyle yürümeyi başaran bir kitlesel hareketi kentlerde var etmek zorundayız."

Herkes sürece katılsın

“Bu şehirde yaşayan herkesin, bu şehir yönetiminde söz hakkı olduğunu sonuna kadar hissettirmek istiyoruz” diyen İmamoğlu, “Bu kentin tasarlanmasında, geleceğin olgunlaştırılmasında herkesin süreci içine katılmasını istiyoruz, ki toplumun sahiplenme gücü de artsın. Onun için; dinlemeye, birlikte üretmeye ve birlikte başarmaya hazırız. Bunun en somut örneğini, tam da bugün paylaştığımız güzel uygulamalarla yaşamının keyfini ve onurunu yaşıyorum. Bu anlamda bütün İstanbulluları, İstanbul’un bütün güzide kurumlarını, kuruluşlarını bu sürece davet ediyorum. ‘İstanbul Senin’ cümlemiz, öylesine bir cümle değil. İstanbul’da yaşayan her bireyin sorumluluğu var. Bunu bize hissettirdi Unilever’le olan bu çalışma" dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *