B40 Balkan Şehirleri Ağı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından 2021 yılının Kasım ayında kuruldu. B40 Ağı’nın kurucu başkanlığını ve ilk ev sahipliğini, yine Kasım 2021’de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı. İmamoğlu; kriz yönetimi, turizm, ekonomi, kültür gibi alanlarda iş birliği yapmak, kent diplomasi kavramını geliştirmek amaçlarıyla kurulan B40 Ağı’nın dönem başkanlığını, Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis’e devretti. B40 Balkan Şehirleri Ağı Atina Zirvesi, İBB’nin Kadıköy’de hizmete aldığı “Müze Gazhane” benzeri bir yerleşke olan Technopolis’de gerçekleştirildi. İmamoğlu, 23’ü kurucu şehir olmak üzere, toplam 48 Balkan kentinin belediye başkanlarını bir araya getiren toplantıda bir konuşma yaptı.
Öne çıkaran bir vizyon
Balkan şehirlerinin B40 Ağı’na gösterdikleri ilgi ve katılımın kendisini mutlu ettiğini belirten İmamoğlu, “Bu güçlü katılım, B40 Balkan Şehirleri Ağı’nın ne denli sahici ve sağlam bir temele dayandığını, ne önemli bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bu ihtiyaç, Balkan şehirleri olarak daha güçlü ve daha iyi bir gelecek kurma arzusudur. Ben, Avrupa’nın en büyük şehri İstanbul’un metropol belediye başkanı olarak, medeniyetler çatışması yerine, medeniyetlerin iş birliğini, milletlerin bir diğerini tahakkümünü yerine eşitliğini ve sınırların giderek şeffaflaşmaya doğru gittiği bir dünya öngörüyorum. Benim İstanbul vizyonum, bölgesel ve küresel bağlantıları, ağları, ilişkileri, buluşmaları ve paylaşımı öne çıkaran bir vizyon. Benim için coğrafi olarak dünyanın tam merkezinde bulunan İstanbul, ne kadar buluşmaların şehriyse, Balkanlar da iş birliğinin merkezidir. Öyle olmalıdır. Benim için İstanbul, ne kadar tüccarların, gezginlerin, üretenlerin, yaratanların ve göçmenlerin şehriyse, Balkanlar da öyledir. Öyle olmalıdır” dedi.
Çok mutluyum
“B40 için yola çıktığımda, bu zenginliğin ve çeşitliliğin birliğini ve iş birliğini hedeflemiştim. ‘Birlikten kuvvet doğar’ demiştim” diyen İmamoğlu, “Ülkelerimizi yönetenler, çok farkında olmasalar da şehirlerimizde yaşayan milyonlar ve onların yaşam kalitesini yükseltmeyi birincil sorumluluk kabul eden yeni nesil belediye başkanları bunu başarabilir, dedik. O yüzden eşitlik ve demokrasiyi temel alan, sürdürülebilir bir birlikteliğin temellerini attık. Çok mutluyum, çünkü başardık. Çok mutluyum çünkü, bu salonda bir araya gelen şehirlere baktığımda, B40 Ağı’nı kurma vizyonuyla yola çıktığımda hedeflediğim noktaya, beklediğimden daha kısa zamanda ulaştığımızı görüyorum. Çok mutluyum, çünkü yola çıktığımızdaki değer ve hedeflerin hepimiz için ortak olduğunu görüyorum. Ortak inanç ve gayretle İstanbul’da kurduğumuz B40 Balkan Şehirleri Ağı, sadece bölgemiz için değil, kıtamız ve gezegenimiz için önemli bir inisiyatife dönüştü. Her birimiz için aynı önemde olan çevre ve iklim sorunları, mülteci krizi, enerji krizi, daha ileri demokrasi özlemi gibi hayati önemdeki sorunlara birlikte çözüm üretmemiz daha mümkün” şeklinde konuştu.
Şiddetle kınamalıyız
“Avrupa Birliği’nin temsil ettiği çok uluslu, çok kimlikli ve çoğulcu demokrasi modeli hepimizin ortak ideali” diyen İmamoğlu, “İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, uzlaşma kültürü ve özgürlük hepimizin ortak hedefi. Ancak beraber olursak, bir arada bir dayanışma içinde bulunursak, demokratik kazanımları koruyabiliriz. Çünkü, bugün demokrasi mücadelesi ulusal değil, uluslararası bir mücadeledir. Zira demokrasi, başta Atina olmak üzere şehirlerden çıkmıştır. Bugün de tüm şehirler demokratik mücadelenin yürütüldüğü yerler. Bir başka ifadeyle söylemek gerekirse; Atina ve İstanbul kardeş olduğu kadar, Taksim ve Syntagma Meydanı, o meydanları dolduran insanlar da kardeştir. Demokrasinin küresel kriz yaşadığı bu dönemde tüm Balkan şehirlerinin demokrasinin yeniden filizleneceği merkezler olacağına inanıyorum. Bu ideal ve hedefler doğrultusunda B40 Ağı’nın, Balkan şehirleri arasında barış, demokrasi ve tolerans iklimini geliştireceğine ve sürdürülebilir hale getireceğine inanıyorum. Yaşadığımız coğrafya, farklı kökenlerden insanlara, farklı inanışlara ve hayat tercihlerine saygı gösterilmesini ve her türden farklılığın kucaklanmasını emrediyor. Dünyanın başka yörelerinde, bölgelerinde Kur’an'ın yakıldığı günlerden geçiyoruz. Bu tür provokasyon amaçlı girişimleri hep birlikte ve şiddetle kınamalıyız. Çünkü, bu tür popülist ve aşırı yaklaşımların özgürlük ve demokrasiyle bir ilgisi yoktur. Tam tersine bu tür girişimler insanlar arasında düşmanlık tohumları ekebilecek, barış ve huzur bozabilecek nefret suçlarıdır” ifadelerini kullandı.
AMAÇ YEREL TOPLUMLARI ÖNE ÇIKARMAK
Böylesi tarihi bir ihtiyacı harekete geçirdiği için Ekrem İmamoğlu’na teşekkürlerini sunan Atina Belediye Başkanı Bakoyannis de Balkan ülkelerinin şehirleri olarak benzer sorunlarla karşı karşıya olduklarına dikkat çekti. Bünyesinde farklı etnik yapıları ve dinleri barındıran Balkan şehirlerinin, kendilerine yönelik saldırılara karşı birlikte hareket etmelerinin önemine vurgu yapan Bakoyannis, bu kapsamda bir “Balkanlaşma” hareketine ihtiyaç olduğu tespitinde bulundu. Tarihsel süreçte birbirleriyle savaşarak sınırlarını belirleyen Avrupa ülkelerinin başardığı Avrupa Birliği yapılanmasının bu harekete örnek olacağını belirten Bakoyannis, “Dünyada hiçbir çocuk, bir etnik gruba ya da farklı inançlara karşı kinle ve nefretle dünyaya gelmiyor. ‘Balkanlaşma’ sürecimiz, bizim için dayanışma ve iletişim köprümüz olacaktır. Vizyonumuz; Balkanlara barış, refah ve istikrar olacaktır. Amacımız; yerel toplumları öne çıkarmaktır. Ağımıza katılacak her üye, bu temeli sağlamlaştıracaktır” dedi.