Törene, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Adem Yıldırım, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, aile yakınları ve akrabaları katıldı.
Cemevi bahçesinde fenalaşan anne Nurcan Gezer, yakınları tarafından sakinleştirilirken, Eda Nur Gezer'in babası Emrah Bodur'un tutuklu bulunduğu cezaevinden getirilmesinin ardından cenaze namazı kılındı.
İstanbul Valisi Davut Gül'ün jandarma komutanıyla konuşmasından sonra baba Emrah Bodur'un kelepçeleri çıkarılarak saf tutması sağlandı.
Kılınan namazın ardından Eda Nur Gezer'in cenazesi, Esenyurt Köyiçi Mezarlığı'nda toprağa verildi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, 5 yaşındaki Eda Nur'un, İBB'nin kazmış olduğu çamur çukuruna batarak hayatını kaybettiğini söyledi. Yıldırım, "Hiçbir önlem alınmamış. Çok ciddi bir ihmalkarlık söz konusu. Bu ihmalkarlık bir çocuğumuzun cinayete kurban gitmesine sebebiyet vermiştir. Asla hafife alabileceğimiz bir olay değildir. Bunun sorumluları, Büyükşehir Belediyesinden ilçe belediyesine varıncaya kadar her kimse yasa önünde tespitleri yapılacak. Biz de gerekli cezanın alınması için her türlü mücadeleyi ve katkıyı sunacağız." diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesinin acılı aileye kan parası vereceği yönünde ortaya atılan iddiaların olduğunu dile getiren Yıldırım, "Bu tür cinayetler, bu tür ihmalkarlıklar, kan parasıyla kapatılacak ihmalkarlık ve cinayetler değildir. Böyle bir şeye de müsaade etmeyeceğimizi ifade etmiş olayım." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Beşiktaş'ta 29 işçinin hayatını kaybettiği olayı anımsatarak, "Orada da aynı ihmalkarlıklar var ama bir Allah'ın kulu çıkıp da 'Bizde böyle bir sorumluluk var' demedi. Neden? Çünkü cinayete kurban giden çocuğumuz CHP'li belediyelerin sorumluluğu döneminde vefat etti. Belediye CHP'li olmasaydı başka partiden olsaydı, hele AK Partili belediyenin sorumluluğunda olsaydı şu an Türkiye'de kıyamet kopuyordu. O olayın da takipçisi olacağız." şeklinde konuştu.
"Kusur var mı yok mu adli süreçte belli olacak"
İstanbul Valisi Davut Gül de acı bir olay sonucu küçük kızın çukura düşerek hayatını kaybettiğini belirterek, "Allah ailesine ve sevenlerine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için zaten otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler var. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu, ne kadar var ne kadar yok ya da kimlerin kusuru var adli süreçte belli olacak." dedi.
Bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması için neler yapılması gerektiğine bakacaklarını dile getiren Gül, "Ayrıca da ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz ve Kaymakamlığımız üzerine düşeni yapacak." diye konuştu.
Anne Nurcan Gezer'in Türk vatandaşlığı konusunda bazı problemlerinin olduğunu aktaran Vali Gül, "Bu süreçte ne yapılacak, bakacağız. Kan bağı var mı? Annenin babası Türk vatandaşı mı? Annesi Türk vatandaşı mı? Biliyorsunuz, nüfus ve tapu işlemlerinin objektif kriterleri var. Bu anlamda, bu çalışmalar yaptıktan sonra, eğer teknik anlamda yapılabilecek bir şey varsa zaten ilgili kurumlar yaparlar ama biz bu süreci hem sosyal hem ekonomik hem de adli anlamda takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Eda Nur Gezer'i düştüğü su çukurundan çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, olayda kimsenin kendilerine yardım etmediğini, çamurun içinden yeğenini çıkardığını, güvenlik önleminin alınmadığını, su dolu çukurun yaklaşık 2 metre derinliğinde olduğunu söyledi.
Teyze Sinem Yaşar ise çayırlık alanda su birikintisi olduğunu ancak çukurun fark edilmediğini, herhangi bir önlemin de alınmadığını ifade etti. Babaanne Sümbül Uflaz, sorumlulardan şikayetçi olduklarını belirterek gözyaşı döktü.
Ne olmuştu?
Küçükçekmece Fatih Mahallesi'ndeki Menekşe Sahil Parkı'nda yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine 26 Nisan'da düşen 5 yaşındaki Eda Nur Gezer hayatını kaybetmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) olaya ilişkin yaptığı açıklamada, kendi bünyelerinde idari soruşturma başlattıklarını duyurmuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatıldığını, kusur tespiti için uzman bilirkişi heyeti görevlendirildiğini bildirmişti.
