1999 depremi sonrası ciddi adımlar atıldığını söyleyen Şahin, “1992 Erzincan depreminde sonra yönetmelikler de birtakım değişiklikler oldu. Ardından 1999 depremi ve Düzce depremi sonrası vatandaşlarımızda da deprem bilinci giderek arttı. Ancak İstanbul’u düşündüğümüz zaman Adapazarı'nda olan bir depremin İstanbul Avcılar tarafını etkilediğini gördük. Bununla da deprem ve üst yapının uyumunun ne kadar önemli olduğunu anladık. Özellikle 1999 depremi sonrası çok ciddi adımlar atıldı. Ulaşımla ilgili karayollarında köprülerin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar söz konusu oldu. Geçmişten bugüne doğru hem kamusal alanda hem de eğitim alanında çok ciddi çalışmalar söz konusu oldu” ifadelerini kullandı.
Ama yeterli değil
Bugüne kadar oluşmuş risklerin azaltılması konusunda mesafeler alınmış olsa da yeterli olmadığını vurgulayan Şahin, “Vatandaşlarımız kentsel dönüşüme sağduyuyla yaklaşmalıdır. Kentsel dönüşümden bir daire daha fazla nasıl alırım demek yerine bir an önce ailemi koruyacak nitelikli binama ne zaman ulaşırım demeleri gerekir. Aynı zamanda vatandaşlarımız kentsel dönüşümü bir zenginleşme fırsatı değil hayatta kalma ve vatandaşlık sorumluluğu olarak görmeli” diye konuştu.