Olay, 11 Ekim 2019'da gerçekleşmişti. İddiaya göre, asistan doktor olan sanık Yavuz Sümter, iş yerinde yaşanan bazı olaylar nedeniyle meslektaşı Kaan Erol'a husumet besliyordu. Yavuz Sümter, Erol'un nöbetçi olduğu gece saat 03.30 hastaneye gitti. Sırt çantasında küçük bir balta ve olayda kullandığı bıçak bulunan Sümter, Kaan Erol'un odasına girerek bıçakla saldırdı. Kaan Erol vücuduna aldığı 75 bıçak darbesiyle hayatını kaybetti.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılanan Yavuz Sümter hakkında 28 Eylül'deki duruşmada karar çıktı. Mahkeme, Sümter'i "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme kararının gerekçesini tamamladı. Gerekçeli kararda, sanık Yavuz Sümter'in savunmasında maktul Kaan Erol tarafından kıdem dolayısıyla mesleki mobbinge ve hakaretlere maruz bırakıldığını, ancak adli ve idari olarak herhangi bir yere başvurmadığını, yaşanan bu olumsuzluklar neticesinde istifa dilekçesi verdiğini söylediğine dikkat çekildi. Sanığın savunmasında, öldürme kastıyla hareket etmediğini iddia ettiği de belirtilerek, duruşmalarda dinlenen tanıkların maktul tarafından sanığa yöneltilmiş bir mobbing ve hakaret olayına tanıklık etmediklerini ifade ettikleri vurgulandı. Dinlenen tanıkların, sanığın neden istifa ettiğine dair kendilerine bir açıklamada bulunmadığını ve maktul Kaan'ın ameliyata kimin gireceği hususunda söz sahibi ve yetkisi olmadığını söyledikleri de anlatıldı.
"EYLEMİ TASARLADIĞINA İLİŞKİN DELİL ELDE EDİLEMEDİ"
Gerekçede, sanık ve tanıkların beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık Yavuz Sümter'in maktulü öldürmek üzere plan yaptığı ve öldürmeyi tasarladığı konusunda somut delil elde edilemediği kaydedildi. Sanığın istifasından bir gün sonra olayın gerçekleştiği anlatılan kararda, kısa sürede işlemeyi niyet ettiği suçu soğukkanlı ve sükunetle düşünme olanağının bulunmayacağı gerekçesiyle "tasarlayarak öldürmenin unsurlarının gerçekleşmediği vicdani kanaatine ulaşıldığı" belirtildi.
"PEK ÇOK BIÇAK YARASI CANAVARCA VE EZİYET ÇEKTİREREK İŞLEDİĞİNİ KABULE YETERLİ DEĞİL"
Sanık Yavuz Sümter'in maktulde bıçakla pek çok öldürücü nitelikte yara oluşturulmasının tek başına suçun canavarca hisle ya da eziyet çektirerek işlendiğini kabule yeterli bulunmadığı da vurgulandı. Kararda, "Canavarca hisle öldürme sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürme olup, eziyet çektirerek öldürme ise ölümü meydana getirme bakımından zorunlu olmayan, ölüme takaddüm eder vahşice hareketler olup sanığın öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastının da bulunması gerektiği, somut olayda sanığın canavarca hisle ya da eziyet çektirerek öldürme amacıyla hareket ettiğini, sırf öldürmek için eylemi gerçekleştirdiğini kabule yeterli kesin kanıt bulunmadığı" kaydedildi. Kararda ayrıca sanığın maktulün yerine getirmiş olduğu kamu görevinden kaynaklı kıdemi neticesinden maktul ile yaşadığı anlaşmazlıklardan söz konusu öldürme eylemini gerçekleştirdiği ifade edildi.
MOBBİNGE İLİŞKİN DELİL YOK
Sanığın savunmasında, maktulün kendisine yönelik mobbing, hakaret ve tehdit eylem ya da söylemin bulunduğuna dair herhangi bir delile ulaşılamadığı da vurgulanarak, dayanaktan yoksun savunmalar olduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığı belirtildi.
DURUŞMADA DA SALDIRGAN TAVRI NEDENİYLE TAKDİRİ İNDİRİM UYGULANMADI
Sanığın eylemden sonra hareketlerinin olaya müdahale eden güvenlik görevlileri tarafından sonlandırıldığı da anlatılan kararda, sanığın görevlilere direnç gösterdiği ayrıca duruşmada da saldırgan tavır ve davranışlar sergilediği, duruşma düzenini bozduğu, maktule yönelik savunma sınırlarını aşan hakaret ve ithamlarının bulunduğu, olay sırasında ve sonrasında bir pişmanlığının bulunmadığı ve yine sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkeme heyetinde olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle takdiri indirim uygulanmadığı belirtildi.