Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Hafif yağmur
10°
Ara
Damga Gazetesi İstanbul Haberleri Doktor hastasının hayatını kurtardı hem de hayalini gerçekleştirdi

Doktor hastasının hayatını kurtardı hem de hayalini gerçekleştirdi

İki yıl önce geçirdiği tiroit ameliyatı sonrası ses teli felci olan ve hayatı kabusa dönen mimar ve akademisyen Çiğdem Kitiş'e Türkiye'de ilk kez "çift taraflı sinir nakli" yapıldı.

KAYNAK: DHA
Okunma Süresi: 6 dk

İki yıl önce geçirdiği tiroit ameliyatı sonrası ses teli felci olan ve hayatı kabusa dönen mimar ve akademisyen Çiğdem Kitiş'e Türkiye'de ilk kez "çift taraflı sinir nakli" yapıldı. Gittiği her doktorun "Artık yapacak bir şey yok, nefesini düzeltmek için sesini kaybetmek zorundasın" dediği Kitiş, bu ameliyatla hem nefesine kavuştu hem de artık unuttum dediği sesine kavuşacak. Onun en büyük hayali ise tamamen iyileştiğinde bağıra bağıra şarkı söylemek. Türkiye'de ilk, dünyada 6'ıncı ülkede bu ameliyatın gerçekleştirildiğini söyleyen Kitiş'in doktoru Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği'nden Doç. Dr. Necati Enver ise yöntemi ilk kez 10 yıl önce yurt dışında izlediğini, o zamandan beri en büyük hayalinin bu operasyonu Türkiye'de de yapabilmek olduğunu ve sonunda bu hayalini gerçekleştirdiğini kaydetti.

Halk arasında guatr olarak bilinen tiroit ameliyatları bazı hastalarda çift taraflı ses teli felcine yol açabiliyor. Çift taraflı ses teli felcinin en hayati kısmı ise, açılıp kapanma yetisini kaybeden ses teli kaslarının, nefes yolunu tıkayarak hastanın nefes alışına engel olabilmesi. Bu nedenle hastaların boğazına "trakeotomi" adı verilen kalıcı delik bile açılmak zorunda kalınabiliyor. Özel bir üniversitede akademisyen ve mimar olan 53 yaşındaki Çiğdem Kitiş, 2 yıl önce geçirdiği tiroit ameliyatından sonra sesi kısıldı, nefes almakta dahi zorlandığı için haftada bir hastaneye yatmak zorunda kaldı. Gittiği her doktor lazerle ses telinin bir kısmını alarak nefesini rahatlatabileceklerini ama sesini tamamen kaybedeceğini söyledi. Akademisyenliği bırakan, çok sevdiği spordan kopan, ev işlerini bile yapmakta zorlanmaya başlayan Kitiş, onlarca doktor gezdi hepsinden aynı yanıtı aldı. Bir doktor onu Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği'nden Doç. Dr. Necati Enver'e yönlendirdi ve Kitiş, çaresine şifa olacak yöntemin burada olduğunu öğrendi. Kitiş, birkaç hafta önce 10 saat süren zorlu bir ameliyatla hem sağlığına kavuştu, hem de Türkiye'de bu konudaki ilk hasta oldu. Nefesine kavuşan Kitiş, yaklaşık 6 ay sonra tam olarak düzeleceği belirtilen sesi ile bağıra bağıra şarkı söylemeyi hayal ediyor.

TÜRKİYE'DE İLK, AVRUPA'DA 4'ÜNCÜ MERKEZ

Ameliyatı gerçekleştiren Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği'nden Doç. Dr. Necati Enver ise bu yöntemi ilk kez yurt dışında izlediğini, o zamandan beri en büyük hayalinin bu operasyonu Türkiye'de de yapabilmek olduğunu kaydederek süreci şöyle anlattı: "Çiğdem Hanım bundan 3-4 ay kadar önce nefes darlığı şikayetiyle bize geldi. 2 yıl önce guatr bezindeki nodüller nedeniyle ameliyat olmuş. Ameliyat sonrası ne yazık ki çift taraflı ses teli felci gelişmiş. Çift taraflı ses teli felci, tek taraflıdan farklı olarak sadece ses kısıklığı yapmıyor. Nefes darlığına da yol açıyor. Nefes darlığı da hastaların hayatını çok zorlaştırıyor. Çiğdem Hanım da bir akademisyen, mimar. Yürüyüşe dahi çıkamıyor hatta son dönemlerde bulaşık makinesini bile dolduramayacak hale gelmişti nefes darlığından dolayı. Normalde bu durumun güncel tedavisi, lazerle ses telinin bir kısmının alınması. Bu gerçekten nefesi rahatlatıyor ama hasta sesini kaybediyor. Bu duruma yönelik bir tedavi arayışı olarak çift taraflı ses teli sinir nakli gündeme geliyor. Bu ameliyat bugüne kadar dünyada 5 ülkede yapıldı. Biz 6'ncı ülkeyiz, Avrupa'da ise 4'üncüyüz. Türkiye'de de ilk kez yapılmış olundu"

10 SAAT SÜREN BÜYÜK BİR AMELİYAT

Ameliyatın temel amacının, ses teline yeniden hareket kabiliyeti kazandırmak olduğuna değinen Doç. Dr. Enver, "Bu sayede hem ses, hem de nefeste hiçbir kayıp olmadan yerine gelmesini sağlamak. Çalışmayan ses telinin kaslarını boynumuzdaki çalışan kasları ve sinirleri kullanarak yeniden hareket ettirmek için kullanıyoruz. Bunu yaparken de nefes alırken kullandığımız diyafram kasımızın ve boynumuzda yutkunmada görev alan küçük kasların sinirlerini naklediyoruz. 8-10 saat süren, üç dört ekibin birlikte girdiği oldukça komplike bir operasyon. Hastalarda nefes hemen düzeliyor. Sesin iyileşmesi ve nefesteki iyileşmenin kalıcı hale gelmesi ise 6 ayı buluyor. Ses teli sinirinin yavaş yavaş iyileşiyor olması, yaptığımız sinir naklinin dokuya yavaş yavaş ulaşıyor olması" diye konuştu.

BOĞAZINDA KALICI DELİKLE YAŞAMAK ZORUNDA KALANLAR VAR

Ses teli felcinin ses teli sinirlerinin zarar görmesiyle ortaya çıktığını anlatan Doç. Dr. Enver, "Ses telimiz başımızdan başlıyor, şah damarımız boyunca ilerliyor, akciğerin önünden, guatr (tiroit) bezine doğru çıkıyor ve ses teline ulaşıyor. Bu yol, uzun bir yol. Yol boyunca yapılan herhangi bir ameliyat sırasında ya da bazen geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları (Kovid gibi) ses teli felcine yol açabiliyor. Boyun fıtığı, guatr ameliyatları, akciğer ameliyatları, akciğer kanseri ve boyunun şah damarı tümörlerinin kendileri ses teli felcine yol açabilir. Çift taraflı ses teli felcinin ise tek nedeni hemen hemen sadece guatr ameliyatıdır. Hastaların hem nefes hem sesi etkileniyor. Nefes darlığı bazı hastalarda kalıcı delik (trakeotomi) açılmasına kadar gidebiliyor. Tiroit ameliyatları çok sık yapılıyor ve ne yazık ki bu ameliyatların bazılarında çift taraflı ses teli felci olabiliyor. Bugüne kadar hastanın hem sesini hem de nefesini koruyan, onu geri getiren bir ameliyat yoktu. Türkiye'de ilk kez bunu başarmış olduk" dedi.

GUATR AMELİYATI SONRASI NEFES DARLIĞI VARSA DİKKAT

Doç. Dr. Enver, özellikle guatr ameliyatı geçirmiş olan hastalar için önemli uyarılarda bulunarak sözlerini noktaladı: "Çift taraflı ses teli felcinde ses bazen kendi kendine toparlıyor ve hastalar iyileştiğini sanıyor. Hekimler de hastanın iyileştiğini düşünebiliyor. Aslında nefes darlığı hafif de olsa devam ediyor ama hasta, sesi iyi olduğu için bir şey olmaz diye düşünüyor. yıllar geçtikçe, sigaraya bağlı yaşa bağlı akciğer zayıfladıkça ya da üstüne bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirildiğinde hastalar ölümün eşiğine gelebiliyor. Boğulma tarzında nefes darlığı ile. İşte o aşamada acil ameliyatlar gerekebiliyor, bazen de trakeotomi açmak gerekiyor. Her ne kadar az kişinin başına geliyor gibi görünse de aslında pek çok kişi bu riskle karşı karşıya. Başlarına geldiğinden de haberdar değiller. Eğer guatr ameliyatından sonra nefes darlığı gelişirse mutlaka bu konuda çalışan bir kulak burun boğaz hekimine başvurması gerekiyor hastalarımızın"

"KENDİ SESİMİ UNUTTUM"

Çiğdem Kitiş ise 2 yıldır kendi sesini unuttuğunu, artık bağıra bağıra şarkı söylemek istediğini vurgulayarak şunları söyledi: "Özel bir üniversitede hocalık yapıyordum. 2 yıl önce tiroit ameliyatı oldum. 7 ay sonra nefesim bir anda gitti. Öncesinde sesim zaten yoktu, en ufak bir eğilip kalkmakta bile çok zorlanıyordum artık. Haftada bir acile gitmek zorunda kaldım sürekli. Bayağı bir doktor dolaştım ama hepsi artık ses tellerinin kalıcı felce döndüğünü, kapandığını, artık bundan sonra geri dönüş olmayacağını söylediler. Ya sesimden ya nefesimden feragat etmem gerekecekti. Başka bir tedavi olmadığını söylediler. Lazer ameliyatı ile sesimin tamamen gideceğini söylediler. Bu ameliyatla iyileştim. Şu an nefes almak bile benim için gerçekten çok güzel. Sesimi doğru düzgün hiç duymuyorum, garip geliyor, kendi sesim unuttum. Ama yeniden hatırlayacağım. Bağıra bağıra şarkı söylemek istiyorum"

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *