Kendi araçlarını park edecek yer bulamadıklarını ifade eden mahalle sakinleri durumu Büyükdere ve Sarıyer Merkez Mahalle Muhtarlıklarına bildirdi. Muhtarlar Kubilay Yıldırım ve Ali Yazıcı ise aldıkları çok sayıda şikayet üzerine kaymakamlık ve belediye yetkilileriyle görüştüler. Bunun üzerine harekete geçen yetkililer bölgede park halinde bulunan 30'un üzerinde karavanı kaldırttı. Karavanlardan boşalan park yerlerinin çoğu boş kalırken bir kısmına da otomobillerin park ettiği görüldü. Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Sami Güleçyüz, "Bunların yaptığı iş park değildir, bunun adına park denemez, bu işgaldir. Çünkü motoru olmayan römork şeklinde karavanın araçlar için ayrılmış park yerine park etmesi, prefabrik bir evin gelip oraya kondurulmasıyla hiç farkı yoktur. Bunun adı işgaldir" dedi.
"70-80 VATANDAŞIMIZ ŞİKAYET ETTİ"
Büyükdere Mahalle Muhtarı Ali Yazıcı, "Gerek Sarıyer muhtarlığımız gerekse Büyükdere muhtarlığımıza ciddi anlamda, diyebilirim ki 70-80 vatandaşımız şikayet etti. Dolayısıyla biz de bunu kaymakamlığımıza taşıdık. Kaymakamımız da bunu en kısa sürede çözdü. Çünkü bahsettiğimiz bu yol, birinci derece ulaşım alanı. Gerek Kefeliköy gerekse Piyasa caddemizde sayıları 30'u bulan karavanlar vatandaşlarımıza ciddi anlamda olumsuzluk yaşatıyordu. Kaldı ki bahsettiğimiz karavanların birçoğu da 6 ay, 10 ay, 13 ay gibi uzun süre burada park halinde hiç yerinden kımıldamayan karavanlardı. Olumsuzluğun giderilmesi vatandaşlarımız kadar bizi de memnun etti. 5-6 tanesine ulaşamadılar, onları çekerek götürdüler. Diğerlerine ulaşıldı ve sahipleri geldi aldı ve götürdü. Bulunduğumuz bu alanda 23'e yakın karavan vardı, Kefeli Caddesi'nde de 8-9 tane vardı" dedi.
"SAHİL GÜZEL, MANZARA VAR DİYE SANIRIM BURAYI TERCİH ETTİLER"
Sarıyer Merkez Mahalle Muhtarı Kubilay Yıldırım ise, "Bu durumdan komşularımız bayağı şikayetçi. Bize de defalarca bunun için şikayette bulundular, şikayet dilekçelerini aldık bunun için. Burada şöyle bir durum da var, karşı tarafla alakalı bir mağduriyet yaşanmaması için. Bizim tabii ki birinci önceliğimiz kendi komşularımız. Çünkü burada bir sahil şeridi var. Burada insanlar çoluğu çocuğuyla birlikte yürüyorlar. Bu karavanların burada görüntüyü kapatması ve görüntü kirliliği, aynı zamanda parklanma ile birlikte tehlike de oluşturuyordu. Çok şükür ortadan kalktı. Kaymakamımıza da belediye zabıtalarımıza da teşekkür ediyoruz. Bizim mahallemizde hiç, "Biz de burada oturuyoruz, buraya da karavan koyduk" deyip bize bildiren kimse yok. Muhtemelen hiçbiri bizim mahallemizde oturan insanlar değil. Sahil güzel, manzara var. Park için de yeterli bir alan olduğu için sanırım burayı tercih ettiler" diye konuştu.
"BUNUN ADINA PARK DENEMEZ, BU İŞGALDİR"
Konuyu hukuki yönden değerlendiren Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Avukat Sami Güleçyüz, "Park yasağı olmayan yere motorlu araçlar park edilebilir. Karavanlar iki çeşit; bir motokaravanlar var, bir de sabit karavanlar var. Bunların yaptığı iş park değildir, bunun adına park denemez, bu işgaldir. Çünkü motoru olmayan römork şeklinde karavanın araçlar için ayrılmış park yerine park etmesi, prefabrik bir evin gelip oraya kondurulmasıyla hiç farkı yoktur. Bunun adı işgaldir" dedi.
"KAMU MENFAATİ HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR"
Güleçyüz, "Karayolları Trafik Kanunu'nda bu konuda bir açıklık, bir eksiklik var. Bu boşluktan yararlanarak karavan sahipleri bu işi suiistimal ederek gelip karavanlarını park ediyorlar. Çok acil bir şekilde Karayolları Trafik Kanunu'ndaki bu düzenlemenin ele alınması lazım. Kamuya ait, kamuya açık bir yerde bu işi suiistimal ederek 1 yıla yakın bir süre, içlerinde 6 ay, 8 ay, 1 yıl park edenler var. Park etme de demeyelim, işgal edenler var. O zaman karavanların hemen yan tarafına insanlar prefabrik bir ev kurup içinde yaşayabilirler. Böyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Kamu menfaati her şeyin önündedir. Kamu çıkarı esas alınmalıdır. Deprem beklentisi içerisinde birçok kişi karavan satın alarak bunları koyacak yer aramaya başladı. Karavan otoparklarının artırılması lazım, özel karavan alanları olabilir, oralara park edebilirler" ifadelerini kullandı.