İstanbul Erkek Berberleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Akyüz, "Bakanlığımız işletmeleri zorla kapatıyor gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar" dedi.
Ticaret Bakanlığı, 18 Ağustos 2022 yılında, ülke genelinde tüm berber, kuaför ve güzellik salonlarının haftanın bir günü kapalı olması yönünde karar almıştı. 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren uygulama, sektörde fikir ayrılıklarına neden oldu. Konuya ilişkin, İstanbul Berberler Odası Binası'nda basın açıklamasında bulunan İstanbul Erkek Berberleri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şükrü Akyüz, bakanlığın aldığı pazar günleri kapatma kararına tepki gösterenler hakkında, "Algı yaratıp, bakanlığımızı zor duruma düşürüyorlar. Bu röportajları 3-5 kişi ile yapıyorlar. Bu röportajdaki kişiler mahalledeki berber, kuaför değil. 3-5 tane zincir kuaförler" şeklinde konuştu.
"YÜZDE 93'ÜNÜN İSTEDİĞİ BİR UYGULAMAYDI"
İstanbul Erkek Berberleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Akyüz, kararın esnafların talebi üzerine alındığını belirterek, "Gündemimiz, berber ve kuaförlerin zorla kapatılıyor gibi bir algının oluşturulmasıdır. Bakanlığımızın berberi ve kuaförü zorla kapatıyor gibi görünmesi. Buradaki esnafa düşünmeden esnafın işini, gücünü sıkıntıya sokacak şekilde olmasını kamuoyuna anlatma gereği duyduk. Biz erkek berberleri olarak yıllardan beri Pazar tatilini berber esnafımızın yüzde 93'ünü Türkiye ve İstanbul genelinde yüzde 93'ünün istediği bir uygulamaydı. Sebebi de şu: sabahları erken saatten geç saatlere kadar esnafımız dükkanında bulunuyor, hizmet veriyor. Yedi gün böyle olunca esnafımızın ailesine, çocuklarına ayıracağı zaman kalıyor. Vakit olmadığından dolayı bakanlığımıza müracaat ettik. Gerek İstanbul gerek federasyon olarak başvuru yaptık. Biz haftada bir gün tatil olması için başvuru yaptık. Bunun içinde bir anket yaptık. Bu ankette her ilde ne isteniyorsa onlar uygulamaya kondu. Pazar günleriyle ilgili erkek kuaförlerinin yüzde 93'ü tatilin pazar günü olmasını tercih etti. Bizde bunu valiliğe bildirdik. Valilikte 2 yıl önce yürürlüğe giren kanunu ertelemesi söz konusuydu. 1 Temmuz 2024 itibariyle hayata geçirildi" dedi.
"BAKANLIK ZORLA KAPATIYOR GİBİ BİR ALGI YARATILMAYA ÇALIŞILDI"
Akyüz, karara tepki gösterenlerin azınlıkta olduğuna vurgu yaparak, "Bakanlığımız sanki bu konuda berberi, kuaförü zorla kapatıyor gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Ben kendi sektörüm ile ilgili bundan memnuniyetimizi dile getirmek için sosyal medya hesaplarımızda teşekkür paylaşımları yaptık. Algı yaratıp, bakanlığımızı zor duruma düşürüyorlar. Bu röportajları 3-5 kişi ile yapıyorlar. Bu röportajdaki kişiler mahalledeki berber, kuaför değil. 3-5 tane zincir kuaförler: 10-15 tane salonu olan kuaförler biz devlete vergi veriyoruz, biz şu kadar kira ödüyoruz, çarşıda şunu bunu yapıyoruz diyerek onları yok saymak istediler. Biz pazartesi zarar ediyoruz şeklinde açıklamalarda bulundular. Bir de açılmasını istemeyenleri gündeme getirmek lazım. Birde kapanmasından memnun olanları dile getirmek lazım. İnsanların aileleri, çocukları var. Haftada 1 gün izni çok mu görüyorlar. Bu kanun sektörümüz için çıkmıştır. Odaya bağlı, ticaret odasına bağlı her hangi bir ayrım yapılmadan ticaret odasına bağlı olanlarda istisnaları bozmadan bu karar düşünüldü" ifadelerini kullandı.
"30 YILDIR BU TALEPLER İLETİLİYORDU"
İstanbul Kadın Kuaförleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Bayram Ali Yatkın ise, "Öncelikle biz tarafsızız. Başkanlar olarak biz tarafsızız. Şu an pazar günü kapama olayı, bir kapama değil tatil olayıdır. Kapama olarak değil, tatil olarak değerlendirmek lazım. Bu mevzuat; mesleğimizde 30 yıldır var. Yeni çıkan bir şey değil. 30 yıldır bu talepler iletildi ancak bugünlerde verilen kararla beraber pazar tatili olarak, bakanlık tarafından bize genelge sunuldu. Arkasından, esnafımız mağdur olmasın diye, özel istisnaları oda başkanlarına vererek düzen kuruldu. Burada, hiçbir esnafımız mağdur olmadığı gibi, bilakis mesleğimizdeki eksik kalanlar, yanlış çalışanlar bir düzene sokuldu. Burada, bildiğiniz gibi İstanbul'da birçok kayıtlı kuaför olmasına rağmen bir o kadar da kaçak kuaförler var. Dolayısıyla, bu kaçak kuaförlerin de bir şekilde kayıt altına alınması için katkısına bakmamız lazım. Haftanın 7 günü çalışılıyor. Ancak giden elektrik, giden masraf hiçbir zaman hiçbir esnafımızı kurtarmıyor. İşletmesini kapatan bir kişi, diğeri kapatmadığı için birbiriyle çekişmeli bir meslek anlayışı oluyor. Yani burada haksız rekabet oluyor" ifadelerini kullandı.
"KAPAMA DEĞİL TATİL"
Yatkın, kararın tatil olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Öncelikle buna "pazar tatiliö adını koymak lazım. Asla kapamak değildir. Bu, bizlerin isteği doğrultusunda değildir. Esnafımız istedi, bize sunuş yapıldı. Biz de bu gelişmeleri nasıl yara almadan bir düzen oturttur, uzun vadeli, ilerideki meslek tarzımızın daha kaliteli anlayış içerisinde yürütmek için bu kanaate vardık. Bu bizim şahsi kanaatimiz değildir. Burada, biz üyelerimize İstanbul Kadın kuaförleri Başkanı olarak mesaj attık. Dedik ki; ankete katılın. Ankette yüzde 65 Pazar günü tercihi çıktı. Zaten bu biliniyordu ancak biz bunu resmileştirdik. Ve sonunda Pazar günü, kapatılması değil; tatil olması için biz sunuş yaptık. Hiçbir esnafımız mağdur olmuyor. Gelinbaşlarında Pazar günü için randevu alıyorsunuz internetten, rahatlıkla çalışabiliyorsunuz. Ancak buradaki başıboşluk, saat düzensizliği, kaçak eleman derdi olmadan kayıt altına alınmış kuaförler bunu açabilecek. İnanıyorum ki esnafımız bu Pazar olayından çok mutlu olacaklar. Arkasından, 3 haftadır uygulanan yasaklar, bizim analizlerimize göre; yüzde 90 başarı gösterdi. Yüzde 2'lik bir kesim de hala anlayamadı. Ama inanıyorum yakın zamanda, ilerleyen günlerde bu düzen oturacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.