Tekirdağ'da yaşayan 2 çocuk annesi Ayşe Aydın, geçtiğimiz mart ayında eşi Ekrem Aydın ile kendisini aldattığı için tartışmaya başladı. Aydın, eşine, annesinin evine gideceğini söyledi. Ancak Ekrem Aydın tarafından bindirildiği otomobille ormanlık alana götürüldü. Koca, talihsiz kadını önce dövdü ardından yanında getirdiği benzini üzerine döküp ateşe verdi. Alevler içinde kalan Ayşe Aydın'ı 'öldü' zannederek, kaçtı. Vücudunda ağır yanıklar oluşmasına ve çektiği acıya rağmen, ormanlık alandan yol kenarına yürümeyi başaran Ayşe Aydın, yoldan geçen sürücüler tarafından bulup, hastaneye kaldırıldı. İlk tedavisinin ardından Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi'ndeki yanık ünitesine sevk edilen Ayşe Aydın, 2,5 ay süren tedavisinin ardından taburcu edildi. Halen bir hayırsever tarafından bağışlanan yanık bası elbisesi ile hayatını devam ettiren Ayşe Aydın, yaşadıklarını DHA'ya anlattı.
Öğrenince kavga ettik
16 yaşında evlendiğini belirten Ayşe Aydın, "Evlendikten 8 yıl sonra Tekirdağ'ın Muratlı ilçesine yerleştim. Çocuklarıma bakabilmek için çalıştım. Eşim şoförlük yapıyordu. Komşu kadınla dört yıl boyunca aldattı beni. Öğrenince kavga ettik. 2020 yılında beni darp etti. Annemler Şile'de hastaneye götürdü. Üç ay annemlerin yanında kaldım. Yalvardı, 'Bir daha yapmayacağım' dedi. Çocukların üzerine yemin etti. 'Kimseyle konuşmayacağım, evimize bakacağım, geri dön' dedi. Özür diledi. Beni eve geri götürdü" dedi.
Kurtulmak için kabul ettim
Aydın olay günü yaşadıklarını ise şöyle ifade etti: "Gece işten geldim. Çocuklarıma kahvaltı hazırladım, 7 yaşındaki kızım, 'Anne, babam yine o kadını getirdi' dedi. Kavga etmeye başladık, 'Annemlerin yanına gideceğim. Dayanamıyorum artık' dedim. Valizimi hazırladım, annemi aradım. 'Tamam sen gideceksin kafaya koydun, anlaşmalı boşanalım. 'Polisin oraya gidelim, ondan sonra git nereye gideceksen' dedi. Kurtulmak için kabul ettim. Bindim motora. Anladım başka yere götürdüğünü, 'İndir beni' dedim. Ormanlık yola döndü. Kuytu bir yere geldi. 'Seni neden getirdim buraya biliyor musun? Seni öldürmek için getirdim' diyerek, yakamdan tuttu. Bir eliyle boynuma bastırdı, bir eliyle kafama taşla vurdu. Sersemledim. 'Sana ne hediye aldım bak' dedi. Bir litre şişe benzin almış, üzerime döktü. Çakmağı çaktı. Çok bağırdım. 'Yanıyorum' dedim. Güldü, haykırdı; 'Sen nasıl yanıyorsun' dedi. Sigara içti ben yanana kadar. 'Buraya çocukları da getirip çocukları da yakacağım' dedi. Sonra 'Öldü' diyerek bıraktı, gitti. Çocuklarımın da güvende olduğunu hissetmiyordum. Kendi çabalarımla yanan yerleri söndürdüm. Bir, iki saat yürüdüm. Halim kalmamıştı. Asfalt yola kadar yürüdüm. Allah razı olsun insanlar varmış, onlardan yardım istedim."
Müebbet almasını istiyorum
Ayşe Aydın, "Beni Tekirdağ'ın ilçesine götürmüşler. İstanbul Kartal Hastanesi'ne sevk etmişler. Durumum ciddi olduğu için uyutmuşlar. Cani adamın asla içeriden çıkmasını istemiyorum. Bütün vücudum yandı. Sırt bölgem, ellerim, boynum. Bacaklarımdan parça alınıp, sırt bölgeme eklendi. O cani adamın müebbet almasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Korkuyla yaşıyorum
Yakalandıktan sonra tutuklanan eşi Ekrem Aydın'ın müebbet hapis cezası almasını isteyen Aydın, "Korkuyla yaşıyorum, bir daha başıma gelmesini istemiyorum" diye konuştu. Aydın'a yanık bası elbisesi tasarlayan klinik destek temsilcisi Kutay Katar, "Yanık bası giysisi üretimi sağlıyoruz. Hastamız bize yanık bası giysisi ihtiyacı ile geldi. Sonrasında durumundan bahsetti. Hastamız maalesef uzun süre bası giysisi kullanmak zorunda ki yanıkları iyileşme sağlasın, ten rengi açılsın. Normal hayatına geri dönebilsin. Maliyetli bir ürün. Bu ürünün masraflarını tanıdığımız hayırsever bir vatandaşa ilettik. Kendisi de seve seve yardımcı olacağını söyledi. Konuyla yakından ilgileniyoruz. Hastamızla sürekli kontak halinde kalacağız. Kıyafetin içinde yanık alanlarına konuşlandırılmış silikon kumaş var. Silikon kumaş nem dengesini sağlıyor. Yanık alanlarının bağ dokularının gevşemesini sağlıyor. Isıyla birlikte ısıyı artırarak kıyafetin dış yüzeyindeki basınçla birlikte orada oluşan kabarıklıkların iyileşmesini sağlıyor" ifadelerini kullandı. DHA