Elmalı Davası ile gündeme gelen ve çocuk istismarında bulunup, çocuklarını pazarlamaya varıncaya dek her türlü çirkinliği yapan anne ve babanın tutuksuz yargılanması Türkiye'de ciddi tepki almıştı. Beylikdüzü Komşuları Derneği de bu tepkilere katılarak, yargının en ağır cezayı vermesi gerektiği yönünde bir açıklama yaptı. Dernekten yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde 6 ve 10 yaşlarındaki iki çocuğumuzun istismar edildikleri iddiasıyla görülen davada açıklanan tahliye kararı haberi bütün ülke gibi bizleri de haklı bir öfkeye ve isyana boğdu. Ortaya çıkan istismarı bile hazmedememişken, bunu yapanların ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşacak olmaları tam bir akıl tutulmasıdır. Davada delil olarak sunulan çocukların ses kaydı ve yaptığı resimler ise hepimizin kanını dondurmuş, öfkemizi ve itirazımızı tarif edilemez boyutlara ulaştırmıştır. Şunu da belirtmek isteriz ki çocuklara ilişkin davalarda resim yazı görüntü ses kaydı gibi her hangi bir kişisel verinin paylaşılması da çocuklarımızın güvenliği açısından uygun değildir. Bu konuda kamuoyunu daha hassas olmaya davet ediyoruz. Fakat yargıya da güvenmek istiyoruz.
Bir çocuğun hakkı, sosyal medya kamuoyu oluşturmadan, tüm hayatları ülke tarafından teşhir edilmeden korunabilmeli. Çocuk dostu bir adalet sistemi istiyoruz. Çocukların yoğun bir şekilde cinsel ve fiziksel şiddete maruz kalıyor oluşu maalesef ki, son yıllarda ülkemiz açısından aşina olduğumuz bir konuya dönüştü. Bu cezasızlığın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceği ve bu suçu teşvik edeceğini düşünüyoruz” denildi.
Sessiz kalmayız susmayız
Çocuk istismarlarına karşı asla sessiz kalmayacaklarını da ifade eden Beylikdüzü Komşuları Derneği, yaptıkları yazılı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da çocuklarımız ile ilgili bu tarz mağduriyetlerde daha hızlı ve çözüm odaklı bir şekilde konuya dahil olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Yargı ve idarenin ivedilikle çocuk dostu adalet için eyleme geçmeleri gerekmektedir. Bizler sivil toplum örgütü olarak bu iğrenç istismarı yaşayan tüm çocuklarımızın sesi olmaya kararlıyız. Susmayacağız. Çocuklarımızın kişisel haklarını ihlal etmeden anlatmaya devam edeceğiz. Gereken önemler alınana kadar susmayacağız. Güvende olmayan bir çocuk görürsek o güvende olana kadar susmayacağız. Çocuk istismarına karşı sessiz kalmayacağız, susmayacağız. Eğer bizler dernekler ve toplum olarak susarsak bu suça hepimiz ortak oluruz. Çocuklarımız çocuk gibi yaşayabildiği ve hayallerini resmettiği bir Türkiye için elimizden ne gelirse yapacağız ve süren çocuk istismarı davalarının adil sonuçlanması adına her zaman gündemde tutmaya devam edeceğiz ve takipçisi olacağız. Kamuoyuna saygıyla duyururuz."