Digor'a 10 kilometre uzaklıktaki Bacalı köyünde oturan Asya Yulalar, yıllar önce eşini kaybedince kızı ve torunlarıyla yaşamaya başladı. Tarım ve hayvancılık yapılan köyde ilerleyen yaşına rağmen kızına zaman zaman işlerde yardımcı olan Asya Yulalar, vaktinin çoğunu torunlarıyla geçiriyor. Sağlığını doğal ve organik yiyeceklere borçlu olduğunu belirten Yulalar, "Bizler eskiden bir kap yemek yiyor doyuyorduk şimdi ise sofrada yiyecek bol ama yiyen yok. Tencerede bulgur kaynatırdık. O zaman ev yağı kullanırdık, yiyen güçlenir ve sağlıklı olurdu. Ben bu sağlığı organik ve doğal yiyeceklere borçluyum. O zaman yemeklerin tadı ve lezzeti de vardı. Şimdi ise her şey var ama tadı yok" diye konuştu.
Gençliğinden at bindiğini de belirten Yulalar, eski günleri şu sözlerle anlattı:
"Çok ata binmişim. Derelere gider, halı kilim yıkardık, halı kilim dokurdum. Elektrik yoktu, gaz lambası ışığında çalışırdık. Çok çileler çektik. Çocukların altlarını höllük diye bilinen toprakla sarardık. Elimizle çamaşır yıkardık. Çok kar yağardı dam boyu kadar olurdu. Hava çok soğuk olurdu. Tezekle soba yakardık. Allah sizlere çok ömür versin."
Torunlarına insanları sevmeleri ve saygılı olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Yulalar, "Eskiden belki bu kadar imkan yoktu ama insanlara sevgi ve saygı vardı. Onun için eski günlerimi özlüyorum" dedi.