Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Gündem Yine yeniden mermi gibi iddialar (1)

Yine yeniden mermi gibi iddialar (1)

Uyutmayacağım bu hafta sizi. Aynı 2010 yılındaki rüşvetçileri uyutmadığım gibi. Oturun sabaha kadar, için art arda sigaralarınızı, yudumlayın içkilerinizi. Evin içerisinde kapana sıkışmış tilki gibi bir oyana bir buyana gidip gelin!

Okunma Süresi: 4 dk

Uyutmayacağım bu hafta sizi. Aynı 2010 yılındaki rüşvetçileri uyutmadığım gibi. Oturun sabaha kadar, için art arda sigaralarınızı, yudumlayın içkilerinizi. Evin içerisinde kapana sıkışmış tilki gibi bir oyana bir buyana gidip gelin! Foyamız, pisliklerimiz duyulmuş diye dövün dizlerinizi bu hafta ve bundan sonraki haftalarda.. Çünkü biliyorum ki, bu yüce devletin ilgili birimleri aynı 2010 yılında yazdığım 'Mermi gibi iddialar’ başlıklı yazımı dikkate aldığı gibi aşağıda yazdığım yazımı da dikkate alacak ve yedirtmeyecekler size o haram lokmaları. Bakın haramzadeler, önce size 2010 yılında yazdığım o yazıyı hatırlatayım.
Devlet yazıma sahip çıktı
Yıl 2010 ve iddiaların geçtiği yer İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü bünyesindeki bir kargo şirketi. Bizzat tarafıma gelen ihbarlarda bu şirkette adeta bir rüşvet çarkı kurulmuştu. Rüşvetin kasası ise bir vestiyer idi. Evet yanlış okumadınız şirketin gümrük müdürünün odasındaki vestiyerde asılı paltoya konuluyordu kaçakçılardan gelen rüşvetler. Ben o yıl yazdığım 'Mermi Gibi İddialar' başlıklı yazımda, bu detaylara sorumlu bir gazetecilik örneği göstermiş, yüzeysel olarak iddiaları yazıma taşımıştım. Yazım kısa süre sonra İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık Bürosu ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü KOM Şubesi Mali Büro tarafından ihbar kabul edilmiş ve teknik takibe geçilmişti.. Sonra... sonrası malum. 07-01-2011 günü düğmeye basılmış ve iddiaların odağındaki İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü, Gümrük Müdürü, Gümrük Muhafaza Kaçakçılık İstihbarat Müdürü çok sayıda gümrük çalışanı, iş adamı ve antrepo sahipleri gözaltına alınmış çoğu da tutuklanmıştı…
Mermi gibi olan iddialar ne?
Gelelim günümüze... Öncelikle şunu söyleyeceğim. Tıpkı 2010 yılında olduğu gibi bana gelen iddiaların çoğunu yazmayacağım. Yazmayacağım çünkü olası gelişebilecek bir soruşturma ve operasyona önce sağduyulu bir vatandaş sonra da kamu görevi yapan bir gazeteci olarak sekte vurmayacağım. Ancak Yüce Devletin ilgili makamları nedir bu derse de aynı 2010 yılında yaptığım gibi elimdeki bütün detayları kendileriyle paylaşacağım. Evet.. elimde çok önemli belgeler var. Büyük bir bölge müdürlüğü ve çalışanları ile ilgili belgeler bunlar. Yine büyük bir rüşvet havuzu yine vatan hainliği. Peki, nedir yüzeysel olarak paylaşacağınız o belgeler derseniz hemen birkaç tanesini aktarayım sizlere. Uyutmayacağım dedim ya öyle de yapacağım hem de büyük büyük yazacağım.
1- 160 KONTEYNIR OLAYI        2- MEMURLARIN YOLLUKLARINDAN KESİNTİ
3- LİMAN İŞLETMESİYLE İLGİLİ BİR TAKIM İLİŞKİLER
4- RO-RO’DAN GELEN ARAÇLARDAN KAÇAK MAZOT VE CEP TELEFONUNA 
GÖZ YUMMAK.
Sakın kızmayın bana.. Evet, elimde çok önemli belgeler var ama şimdilik bu kadar. Ha devlet olaya el atıp işe başladı mı şunu da bilin ki bu iddiaların en geniş şeklini yine ve her zaman olduğu gibi yine benden okuyacaksınız. Bana gelen belgeleri mail ile devletin ilgili mercileri ile paylaşacağım. (Merak edenler için iddiaların odağındaki yer İstanbul değil! Akdeniz’de bir yer)
ŞU BİZİM GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ (3)
Biliyorsunuz son iki yazımı, gümrüğün günah keçileri gümrük müşavirleri ve bir hayali ihracat olayına ayırdım. Üçüncü bölümle devam edelim. Gümrük müfettişi 21.03.2017 tarih ve 424- B/02 sayılı raporunda ihracat işlemlerini yapan gümrük muayene memurlarının ifadelerine başvurur. Size şimdi bu ifadelerden birini aktarmak istiyorum. Gümrük muayene memuru Yiğit E. 20.03 2017 günlü gümrük müfettişine verdiği yazılı ifadesinde:
“Örnek beyannamelerdeki imzalar bana aittir. Eşyalar beyan edilen mahalde götürülüp kantar fişi kontrol edilmiş sayı-boş ağırlık olarak tam olduğu tespit edilmiştir. Eşyaların fiyatının yüksek olduğu dikkatimiz çekmiş olup Adana Sanayi Odasından ekspertiz raporu talep edilmiştir. Gelen eksperler eşyayı benim nezaretimde muayene etmiş ve gerek sözlü gerekse yazılı olarak fiyatın normal olduğunu beyan etmişlerdir. Rapora istinaden beyannameler kapatılmış ve denetime gönderilmek üzere onay servisine teslim edilmiştir. Selçuk Üçer adlı firmayı tanımıyorum. Fakat müşavirini sürekli Adana Gümrük Müdürlüğü’nde iş yaptığı için bilirim. Başka tanışıklığım yoktur...”
Yazının devamı yarın...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *