Cuma akşamı avukatları Ferah Yıldız ile beraber Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek sözlü olarak ifade veren eski İSMEK'li 14 kadın, bugün suç duyurusu dilekçelerini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Dilekçede, Yeşim Meltem Şişli ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Erkan Duyar'ın "Alenen hakaret", "Görevi kötüye kullanma", "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçlarını işlediğini belirterek cezalandırılmaları talep edildi.
Aşağıladığı iddia edildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan dilekçede, şüpheli Yeşim Meltem Şişli'nin 19 Ağustos 2019'da İBB Saraçhane binasında bölge sorumlularıyla bir toplantı gerçekleştirdiği belirtilerek, toplantıda müştekileri ilk defa görmesine ve haklarında hiçbir şey bilmemesine rağmen çok ağır ve rencide edici hakaretlerde bulunarak aşağıladığı iddia edildi.
"Görevi kötüye kullanma" suçlarını işlediği kaydedildi
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli'nin, "Kaçınız bekarsınız, bir el kaldırın bakalım. Bu ne böyle, hepsi bekar neredeyse. Bunları akşam itfaiyecilerle buluştursanıza Müdür bey. Bir gece organize edin hemen, eşleşsinler. En şanslı müdür bu müdür, bu kadar kadınla çalışıyor. Size araç da vermemişler. Bu sıcakta başınız da kapalı, ne yapıyorsunuz, terliyorsunuz ve kokuyorsunuzdur. Bence hiçbiriniz yönetici değilsiniz, formasyonunuz yok bir kere...Hepinizin diksiyonları berbat, acil eğitim almalısınız" şeklinde ithamlarda bulunduğu belirtilen dilekçede, şüphelinin müştekilere mobbing uyguladığı, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) hükmü bulunan "Alenen hakaret", "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarını işlediği kaydedildi.
Şüpheli Yeşim Meltem Şişli ve diğer şüpheli Hayat Boyu Öğrenme (HBÖ) müdürü Erkan Duyar'a müştekilerden önce görevden alınan eski üst yöneticiler tarafından kurumun tüm çalışmalarıyla ilgili bilgilerin verildiği kaydedilen dilekçede, Erkan Duyar'ın müdürlüğe kendisiyle çalışacak 5 adet asistanı işe aldığı fakat bu kişileri işe girişlerinde farklı iş kollarında gösterildiği iddiasına da yer verildi. Dilekçede, asistan oldukları sözlü olarak müştekilere söylenen kişilerin, 24 Ekim 2019'da WhatsApp'tan gönderdikleri mesajla bölge sorumlularının koordinasyonundaki anlık çalışmalar için kurulan bölge ekibi gruplarına dahil olmak istedikleri ve gruplara girdikleri kaydedildi.
Bölge sorumlularının 22 Kasım 2019 tarihinde bir kurs merkezine çağrıldığı belirtilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: "Müdürlük asistanları 22 Kasım 2019'da bölge sorumlularını bir kurs merkezine çağırarak, 'Sizlere öğretmenler arasından akademik çalışma arkadaşları ekliyoruz. Görevlerinizde herhangi bir problem ya da değişiklik yok, siz halen bölge sorumlususunuz. Bu arkadaşlarla geliştirici bir akademik çalışma yürüteceksiniz' denmiş fakat çok kısa bir süre bunun da bir yalan olduğu ortaya çıkmıştır. Zira kendileri tarafından seçilen bu öğretmen kişiler de 27 Aralık 2019'da bölge WhatsApp gruplarına girmiş ve müştekiler yürütülmesi gereken çalışmalar, duyurular vb. çalışmalar müdürlük tarafından bu kişilere yaptırılmaya başlanarak mobbing arttırılmıştır. Bu süreç tüm baskılara rağmen müştekiler tarafından itidalle yönetilmiş ve görevlerinin gerektirdiklerini eksiksiz yerine getirmişlerdir."
Zincirleme suç maddesi hükmünün uygulanması
Suç duyurusu dilekçesinde, müştekilere yönelik tüm bu davranışların mobbing göstergesi olduğu ve suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğduğu kaydedildi. Dilekçede, her bir müştekinin kişilik hakları ayrı ayrı zedelendiğinden, suçun ağırlığı ve birden fazla kişiye karşı işlenmesi de göz önüne alınarak zincirleme suç maddesi hükmünün uygulanması da istendi.
