Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Gündem Yerel tehlikeye dikkat!

Yerel tehlikeye dikkat!

Seçim sonuçlarını farklı bir açıdan değerlendirelim bu yazımızda...  Bir seçim geriye giderek başlayalım. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayın Erdoğan, neredeyse bütün partilere karşı tek başına girdi ve seçimlerde yüzde 52 oyla çıktı.

Okunma Süresi: 6 dk

Seçim sonuçlarını farklı bir açıdan değerlendirelim bu yazımızda...  Bir seçim geriye giderek başlayalım. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayın Erdoğan, neredeyse bütün partilere karşı tek başına girdi ve seçimlerde yüzde 52 oyla çıktı.
CHP-MHP ve diğer partiler karşı ittifak yapmışlardı.
16 Nisan 2017 de yapılan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini (Başkanlık) içeren referanduma AK Parti ve MHP ittifakıyla gidildi;
Sonuç: yüzde 52
Ve 24 Haziran yine aynı sonuç yüzde 52...
Sayın Erdoğan 50-60 bandına oturmuş gibi gözüküyor.
50'den aşağı düşmez, konjonktürel gelişmelere göre yüzde 60 oranını yakalayabilir.
Millet reisini kolay kolay bırakmayacak gibi
***
Seçmen hükümete mi mesaj verdi Ak Partiye mi?
Sonuçlar bize ikazın-mesajın Ak Parti'ye yapıldığını söylüyor.
Hükümetten memnuniyetsizlik olsaydı sayın Erdoğan’a da oy vermezdi.
Ak Parti teşkilatları partinin oyu olan yüzde 42'yi gözardı edip, yüzde 52 yi sahiplenme yoluna gidiyor.
Düğün-dernekler kuruldu vur patlasın-çal oynasın.
‘İyi de kardeşim, yas mı tutsunlar, karalar mı bağlasınlar?’ diyebilirsiniz...
Yas da tutmasınlar elbet, lakin Ak Parti açısında sevinç çığlıkları atacak bir netice de yok ortada.
Erkene alınmazsa yerel seçimlere en fazla 9 ay var. 
Eğlenerek zaman kaybetmenin getirisi yok, kendinizi kandırmaktan öte
***
Ak Parti de 2011 genel seçimlerinden sonra teşkilat profilinde köklü değişikliğe gitti ve büyük orandan seküler düşünce yapısının hakimiyetine girdi
Kapı kapı dolaşan yöneticiler gitti, pastadan pay alma yarışında olanlar geldi. 
Yüksek lisans, doktora yapmış yurt dışında eğitim görmüş, yetmemiş birkaç üniversite bitirmiş (ne gereği varsa) genç isimler dümene geçti.
Ne kadar bilgi, birikim, tecrübe varsa kapı dışına itildi.
Ayağa giden yapılar yerine, ayağa çağıran, burnundan kıl aldırmayan, telefona cevap vermeyen, halktan kopuk, tabanı-karşılığı olmayan, ilinde, ilçesinde tanınmayan, hatta ikametgahı başka yerde olan, bitirdiği o kadar üniversiteye rağmen halkın dilini bilmeyen idareciler elinde en son geldiği nokta yüzde 42.
Gemi karaya mı oturuyor?
Böyle giderse düşüş devam eder mi?
Anketçiler Ak Parti'nin belediye oyunun yüzde 38 olduğunu söylüyor.
Yüzde 50 eşiği aşılmayan hiçbir yerde belediye kazanmak kolay olmayacak
Karşı ittifak-Millet ittifakı yerelde de devam edecek.
HDP de fiili olarak başta İstanbul olmak üzere kazanma ihtimali olmayan yerlerde millet ittifakına destek verecek.
***
Osmanlı’nın son dönemlerinde zirve yapan ve Abdülhamid hanın tahtan indirilmesinede büyük pay sahibi olan Jön Türkler ((Genç Türkler) vardı.
Jön Türklerin en büyük özelliği yurt dışında eğitim yapmış ve dünyevi yaşam tarzını benimsemiş olmalarıdır. Jön Türkler ithal-dışardan gelmedi özbeöz yerli. Bu vatanın ekmeğini yiyen, devlet parasıyla yurt dışında eğitim gören ve bir çoğunun atasıda saray kökenli olan isimlerdi. Saray damadı Mahmud paşanın oğlu Prens Sabahaddin de jön Türklerin öncülerindendi. Abdülhamid hanın açtığı üniversitelerde oku, sağladığı imkanlarla yurt dışında eğitim yap, sonra gel kabuğunu beğenme. Teşbihte hata olmaz derler; Fakat Ak Parti'nin yeni versiyon bir bölüm yöneticileriyle jön Türkler arasında ciddi benzerlikler var.
***
Size üç tane ilçe ismi vereceğim, benim de yakından bildiğim ilçeler;
Esenyurt ...
Beylikdüzü ...
Büyükçekmece...
Bu ilçelerdeki sorunlar tarafsız bir araştırmayla tespit edilir ve gereği de yapılırsa, genele ışık tutar.
Teşkilat anlamında en sıkıntılı ve ciddi düşüşlerin yaşandığı yerler.
Esenyurt Büyükçekmece'nin beldesi iken 2009 yılında ilçe statüsünü aldı.
Beylikdüzü ilçesi de aynı.
Esenyurt'ta 2009 yılından 2018 yılına kadar iki isim ilçe başkanlığı yaptı.
Yenisini saymaysak bir isim de diyebiliriz.
İstikrar abidesi Esenyurt (!)
Beylikdüzü'nde 2009-2018 yılları arasında 7 (yedi) ayrı isim ilçe başkanlığı yapmış.
Sene başına bir ilçe başkanı!
Gelelim Büyükçekmece’ye 2002-2018 yılları arasında 12 defa ilçe başkanı değişmiş 9 (dokuz) ayrı isim ilçe başkanlığı yapmış.
Bir isim de 5 yıl görev yapmış.
Kişi başı görev süresini varın siz hesaplayın.
Bu kadar sirkülasyonun yaşandığı bu ilçelerde hangi istikrardan bahsedilebilir?
Gelen her ilçe başkanının yönetimleri sil baştan yenilediğini de hesaba kattığımızda, alın size küskünler ordusu.
Yeni göreve gelen ilçe başkanları, bir önceki yöneticileri tamamen partiden soyutlamış. 
Partinin kapılarını yüzlerine kapatılmış,     ses çıkarmaları durumunda fitneci yaftası     vurulmuş.
Yetmemiş hainlikle suçlanmışlar.
Yapılan bu ötekileştirmenin tek hedefi var; Belediye Başkan adaylığı, meclis üyeliği...
Hedeflerin önünde kimler engel görülmüşse aşırı saldırılara maruz kalmıştır.
Kimin umurunda genel seçim...
Kim takar referandumu...
Siyasilerin kendilerine bir hedef koyması yönetmeye talip olması gayet anlaşılır bir durum.
Buraya kadar eyvallah!
Sıkıntı hedeflere giden yolda başlıyor.
Dava inancı olan, olduğunu söyleyen, iki cümleden birisi 'bizim davamız’ diye başlayan insanların birbirini yemek için her yolu mubah görmeleri ve adeta kamplara bölünmeleri, çeşitli gruplara ayrılmaları AK Parti'ye hangi faydayı sağlar, ülkeye ne katkı sunar, şehirlerine ne getirisi olur?
‘Ben olursam varım, ben yoksam dağıtırım’.
Bu mantaliteden fayda beklemek, çölde su aramaya benzer.
Belediye Başkanı olsan ne olur, meclis üyesi olsan ne yazar.
Hoş sedan var mı gök kubbede?
Ak Parti'de maalesef kurumsal hafıza oluşmadı.
Gidene tazim olsaydı, gelen de huzur bulurdu.
Öteki taraftan al milletvekili listelerini gidenlere bakın, bir de gelenlere ...
Seçim meydanında Ak Parti vekil adayı derse: 'MHP'ye de oy verebilirsiniz’
‘Teşkilat mensubu söylerse 'biz biriz’
Seçmen de gider MHP'ye oy verir.
Bizim oylar neden MHP'ye gitti diye hayıflanmaya gerek yok.
Şimdi birileri çıkar ve muhtemelende Ak Parti'ye oy vermemiş olanlar hani şu meşhur ve sürekli ön planda görülen AKP’liler, 'yahu kardeşim bunları buralarda neden yazıyorsun, davaya zarar veriyorsun’ derler
Biz de soruyoruz: Hangi dava?
Bu ağaç kurtları koca çınarı içten içten yiyip bitirmek üzereler.
İş, işten geçmeden, yarın vah vah dememek için, bu günden tezi yok temizliğe başlanılmalı.
Bütün sorunlar ve daha fazlası neredeyse genel başkan yardımcılarının tamamına, bölgeyle ne kadar sorumlu isim varsa hepsine ve milletvekillerine toplumun çeşitli katmanları tarafından tane tane anlatıldı.
Cevap: Biz karışmıyoruz, kararı Reis veriyor...
Cevap: Size ne kardeşim, siz işinize bakın...
Cevap: Üzerimize düşeni yapacağımızdan şüpheniz olmasın..
Sonuç: eski hamam, eski tas...
Ak Parti ümmetin dua ettiği ve başarısı için göz yaşı döktüğü bir parti.
Sıradan bir siyasi parti değil.
Bütün dünya mazlumlarının gözü ve kulağı bu partide.
Kendi çıkar ve menfaatleri için bu davaya zarar verenlere dünya mazlumlarının ahı vardır biline...
***
Ak parti bu faydasız yapılardan mutlaka kurtulmalı, gözünü rant, koltuk hırsı bürümemiş olan isimlerle devam etmeli.
Ağabey yöneticiler formülüne dönmeli.
Aslında kuruluş kodlarında her şey mevcut. Artık ırkçılık haline gelen hemşehri mikrobunu bu partiden ebediyen sökülüp atılmalı. Ehliyet, liyakat öncelik olmalı ve iş ehil olanlara teslim edilmeli. Mevcut yapılarla gidilecek yerel seçimler başta İstanbul olmak üzere hüsranla bitebilir. Umarım raporlar Allah rızası ve millet hizasında hazırlanır...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *