Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, İsveç'in NATO'ya Katılım Protokolü'nün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sevk edilmesine ilişkin, "İsveç'in NATO'ya üyeliğine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ret oyu vereceğiz ve bu konuda kararlıyız. Yeniden Refah Partisi, İsveç'in NATO'ya üyelik protokolüne Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ret oyu kullanacaktır. Tavrımız, kararlılığımız, açık ve net bir şekilde ortadadır. Başka hangi siyasi partinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konuda takınacağı tavır ne olursa olsun bizim tavrımız budur ve değişmeyecektir" dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan'ın başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Kılıç, Anadolu Buluşmaları kapsamında gerçekleştirdikleri ziyaretlerde milletin değişmeyen önceliğinin ekonomiye dair gelişmeler olduğunu söyleyerek, "Emeklilerimiz aldıkları maaşlarla geçinemiyor ve yakınmaya devam ediyor. Çalışanlar çalışma koşullarından, ücretliler aldıkları ücretten memnun değil. Çarşıda, pazarda enflasyon el yakmaya devam ediyor. Ziyaretlerimiz sırasında görüştüğümüz üreticiler, tarım kesimi, köylülerimiz, çiftçilerimiz ürettikleri ürünün karşılığını alamamaktan yakınıyor. Adana'da Osmaniye'de Hatay'da görüştüğümüz narenciye üreticileri, mandalina, limon üreticileri, ürünlerinin karşılığını alamamaktan ve zarar ediyor olmaktan dolayı ağaçlarını kökünden kesmeye niyetleniyor. Ama baktığınız zaman tarlada 1 liraya satılan mandalinanın pazarda, tezgâhta 15 lira olduğunu görüyorsunuz. Çok şaşırtıcı, çok üzücü bu piyasa düzeninin hükümetimiz tarafından, ilgili kuruluşlar tarafından Ticaret Bakanlığı tarafından tesis edilmesini, piyasa ahlakının denetlenmesini, fiyatların kontrol altına alınmasını, üreticiden tüketiciye ulaşan bu zincirde fahiş fiyat artışlarının artık önüne geçilmesini istiyor ve bekliyoruz. Bu düzensizliğin iyi bir piyasa düzeniyle yer değiştirmesi kaçınılmazdır. Bu konuda hükümet yetkililerinin dikkatini çarşıya, pazara, fahiş fiyat artışlarına ve düşmek bilmeyen mutfak enflasyonuna bir kere daha çekiyoruz" diye konuştu.
'İSRAİL'İN BU SOYKIRIMI KARŞISINDA KULLANILMASI GEREKEN GÜÇ KULLANILMALI'
Suat Kılıç, Gazze'ye yönelik saldırılara ilişkin, "Hala çocuklar bombalanıyor. Hala beyaz fosfor bombaları yüz binlerce insanın üzerine İsrail ekipleri tarafından bırakılıyor. İsrail'in Gazze'deki soykırımı Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İngiltere gibi batılı güçlerin sözde demokrasi ve insan hakları savunucularının nezaretinde ve gözetiminde devam ediyor. Bu insanlık dışı, vicdan dışı insaf dışı ahlak ve hukuk dışı saldırıların artık kesin bir şekilde son bulmasını istiyoruz. Ve artık başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere bütün devletlerin, bölgesel güçlerin, İslam İş birliği Teşkilatı'nın petrol üreticisi Arap ülkelerinin, Birleşmiş Milletler'in ve NATO'nun insandan, hukuktan, vicdandan, yaşam hakkından ve ahlaktan yana bir tavır takınmalarını kendilerinden bekliyoruz. Gazze'de sadece çocuklar ölmüyor. Gazze'de hukuk ölüyor, insanlık ölüyor, insanlar ölüyor. Gazze'de birlikte, barış içinde 21'inci yüzyılda yaşama dair inançlar ölüyor, bombalanıyor. İnsanlığın buna karşı sessizce duyarsız kalmasını anlamak mümkün değil. Kınıyoruz, lanetliyoruz ama telin etmekle, kınamaklar, lanetlemekle varılacak bir yerin olmadığını da görüyoruz. Herkes elinde olanı artık ortaya çıkarmalı. İsrail, laftan değil güçten anlıyorsa, uluslararası kuruluşlar nezdinde yapılacak örgütlenmelerle artık İsrail'in bu soykırımı karşısında kullanılması gereken güç kullanılmalı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu konu gündemiyle toplanmalı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Amerika Birleşik Devletleri'nin vetolarına rağmen artık ortaya bir tavır koyabilmeli" dedi.
'ANLAYANA ANLADIĞI DİLDEN CEVAP VERMEK BUGÜN İÇİN BİR ZARURETTİR'
Kılıç, uluslararası kuruluşların bu saldırılarda tepkisiz kalmasının çürümeye, yıpranmaya, aşınmaya ve yıkılmaya yüz tuttuğunu belirterek, "Birleşmiş Milletler, İsrail'de yaşanan insanlık dramları karşısında sessiz kalırken yarın varlığını başka olaylarda hangi yüzle ve ne şekilde ortaya düşünmektedir? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bugün Amerika Birleşik Devletleri'nin yarın başka bir mesele karşısında başka bir veto hakkına sahip 5 ülkeden birinin vetosuyla harekete geçemeyecekse mütecaviz, saldırgan, soykırımcı, işgalci güçleri durduracak olan kudret kimdir, nedir ve nerededir? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi varlığını inkâr etmektedir. Harekete geçmemekle, Gazze'deki soykırımı durdurmaya yönelik herhangi bir eylem geliştirmemekle Amerika Birleşik Devletleri'nin vetoları nedeniyle kendini inkâr etmektedir. İsrail'in durdurulması kaçınılmaz bir zarurettir. Amerika Birleşik Devletleri bu konudaki kararını acilen gözden geçirmelidir ve tabii Türkiye'nin de yapması gerekenler var. Petrol üreticisi ülkelerin de yapması gerekenler var. Günlerdir bu konuya ilişkin teşviklerimizi ifade ediyoruz. Somut adımlar atılmasına yönelik önerilerimizi kamuoyuyla, hükümetle paylaşıyoruz. Dünya kamuoyuyla da paylaşıyoruz. Geçen hafta Genel Başkanımız İstanbul Milletvekili Sayın Fatih Erbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğu dilekçe ile Akdeniz'den Gazze'ye insani yaşam koridorunun Türkiye'nin gözetiminde açılmasına yönelik Birleşmiş Milletler kararı çıkarılmasına yönelik hamlenin başlatılması talebini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına iletti. Anlayana anladığı dilden cevap vermek bugün için bir zaruret olarak önümüzde durmaktadır" dedi.
'TBMM'DE RET OYU VERECEĞİZ'
Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın, İsveç'in NATO'ya Katılım Protokolü'nün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edildiğini duyurmasına ilişkin, şunları söyledi:
"İsveç'in NATO üyesi olmasına ilişkin protokolün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne dün itibarıyla sevk edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanlığı İletişim yapılan açıklamaya göre İsveç'in NATO'ya üyelik protokolü Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edildi. Yeniden Refah Partisi'nin bu konudaki kararı nettir. Daha önceden de ifade edilmiştir. İsveç, Türkiye Cumhuriyeti'ni doğrudan hedef alan terör örgütleri ve terörist faaliyetler karşısında adım atmadıkça, hamle yapmadıkça, terörün terör örgütlerinin finansmanı konusunda kanun çıkarıp, mücadeleye girişmedikçe, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını, birliğini ve dirliğini hedef alan teröristlerin yargı kararlarına ve kırmızı bültenlere rağmen Türkiye'ye iadesini sağlamadıkça ve İsveç Kuran-ı Kerim yakanlara yaptırımsız kalma tavrını korudukça biz İsveç'in NATO'ya üyeliğine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ret oyu vereceğiz ve bu konuda kararlıyız. Yeniden Refah Partisi, İsveç'in NATO'ya üyelik protokolüne Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ret oyu kullanacaktır. Tavrımız, kararlılığımız, açık ve net bir şekilde ortadadır. Başka hangi siyasi partinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konuda takınacağı tavır ne olursa olsun bizim tavrımız budur ve değişmeyecektir."