Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Gündem Yeniden aday gösterilmeyen Tunç Soyer'in 'İzmir' kaygısı: 'Aradaki fark azalıyor'

Yeniden aday gösterilmeyen Tunç Soyer'in 'İzmir' kaygısı: 'Aradaki fark azalıyor'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Anketleri izliyorum. Aradaki farkın azaldığını görüyorum. Birçok ilçede sıkıntı olduğuna dair duyumlar alıyorum. Dolayısıyla da biraz kaygılıyım” dedi.

Okunma Süresi: 4 dk

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay olmuş ve mevcut başkan Tunç Soyer yeniden aday gösterilmemişti. Tunç Soyer'in kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediği gerekçesiyle aday gösterilmediği iddia edilmiş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel de İzmir adayının açıklanmasının ardından "Değişim nerede diyenler İzmir'e baksın" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Öte yandan Tunç Soyer de aday gösterilmeyeceğinin kendisine MYK toplantısından 5 dakika önce bildirildiğini söyleyerek CHP'yi topa tutmuştu. Geçtiğimiz günlerde de Soyer, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermiş ve "İstanbul ve Türkiye’nin kaderi ortak. İstanbul bir kez daha nefes alacak" ifadelerini kullanmıştı.

Soyer, katıldığı bir programda, CHP'de kurultay ve aday belirleme süreçlerine ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. Soyer, yerel seçim sürecine yönelik de çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Niçin aday gösterilmediğimi ben de bilmiyorum"

"Neden aday gösterilmediniz" sorusuna yanıt veren Soyer, "Bunu aslında onlara sormak lazım, bana söylenen bir gerekçe yok. Sadece anketlerde düşük çıktığıma dair bir cümle kuruldu ama biz de tabi 5 sene içinde birçok anket yaptık. Son 6 ay içinde birçok anket yaptık, ben hiçbirinde düşük çıkmamıştım. Dolayısıyla hangi anket nasıl düşük gösterdi onu bilemem. Ama onun dışında başka kriterler uygulanmaması da enteresan. Bir belediye başkanını sadece anketlerdeki memnuniyet oranıyla değerlendirme çok popülist bir yaklaşım. Çünkü belediyenin görevi devraldığınızda bütçesi, borcu vardır. Bunları nasıl yönettiniz, yatırıma bütçe ayırdınız mı, borcu azalttınız mı artırdınız mı? Ya da sivil toplum kuruluşlarıyla nasıl ilişki kurdunuz, birçok şeyin sorgulanması gerekir. Sadece anket sonucu yeterli olmamalı. Bazen anketlerde memnuniyetsizlik olsa da doğru bildiğinizi yapmışsınızdır ve bunun bir karşılığı olması gerekir. Dolayısıyla sorunun cevabı bende yok, ben bilmiyorum niçin aday gösterilmediğimi" dedi.

"2 konuda kırgınım"

Aday belirleme sürecine ilişkin 2 konuda kırgınlık yaşadığını aktaran Soyer, "2 şeye kırgınım. Biri, Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) belediye başkan adaylığı görüşülecekken, 5 dakika önce 'Sizin isminiz girmeyecek MYK'ya' diye bana haber verildi. İkincisi de bu kadar süreç yaşandı, bir teşekkür edilmedi. Bunlara çok kırgınım. Çünkü 5 yıl boyunca gerçekten çok şey yaptık, birçok engelle boğuştuk. Soruşturmalar, pandemi, deprem... Bunlara rağmen partimin bayrağını aşağı düşürmeden, sosyal belediyecilik ilkelerinden taviz vermeden çalışma yaptık. İyi insanlar siyasete girmeli, iyi insanlar siyasetten uzak durdukça, şikayet ettikleri şeylerin o insanlar tarafından değiştirilmesini bekleyen bir noktaya geliyorlar. İyi insanlar siyasetle ilgilenmeliler ama benim durumumdan sonra bunu söylemekten biraz imtina ediyorum, korkuyorum" ifadelerini kullandı.

"Yol arkadaşlığı yapmak mümkün gözükmüyor"

Soyer; Özel'in kendisine yaptığı danışmanlık teklifini doğru bulmadığını söyledi. Soyer, "Bu yönetim bir siyasi irade ortaya koydu ve ben onun içinde yokum. Ben istesem de böyle bir ortaklık söz konusu değil. Baştan beni dışarıda tutulmamı ortaya koyan bir irade var. Şimdi ben o iradeyle nasıl olacakta yol arkadaşlığı yapacam. İstemediler ki…Özgür Bey bana, 'Cemil Bey'e destek olmanızı talep edecek değilim ama bu size yakışır' dedi. Ben de, 'CHP'li bir belediye başkanına sahip çıkmakta genel başkana yakışır' dedim. Böyle bir tablo varken birlikte yol arkadaşlığı yapmak mümkün gözükmüyor. Hiçbir ankette düşük çıkmadım" dedi.

"İzmir'deki fark azalıyor, kaygılıyım"

İzmir'deki durumla ilgili Soyer, şunları söyledi: "Anketleri izliyorum. Aradaki farkın azaldığını görüyorum. Birçok ilçede sıkıntı olduğuna dair duyumlar alıyorum. Dolayısıyla da biraz kaygılıyım,. Sandığa giderken son dakika nasıl şekillenir, CHP'ye oy vermiş seçmen iradesini nasıl ortaya koyar onu bilemem. İktidar partinin kullandığı dil çok önemli. Cumhurbaşkanı genel seçimlerde kutuplaştırıcı dil kullanmıştı. Bu dil siyasi partilerin tabanlarını konsolide etmesini kolaylaştırdı. Ama şimdi dikkat ediyorum iktidar partisinin böyle bir söylemi, dili yok. Böyle devam ederse siyasi partilerin kendi tabanlarını konsolide etme imkanı azalır. Çünkü bu çatışma iki taraflıdır. Bir siyasi parti istediği kadar kendi kitlesini konsolide edecek bir dil tutturmaya çalışırsa çalışsın karşı taraf bu noktaya gelmiyorsa o bir sonuçsuz girişim haline dönüşür. Sonucu belirleyecek olan bu olacak. Seçime yaklaşırken iktidar bu dilini değiştirir de daha da ayrıştırıcı bir dil kullanmaya başlarsa o zaman CHP seçmeni konsolide olurlar. Tek etken tabiki bu olamaz. Tunç Soyer'e kızıp AKP'ye oy vereceğim diyen tabiki vardır ama düşük bir orandır" dedi.

"Ben olsam kendimi tercih ederdim"

Soyer, "Tugay'ın Karşıyaka Belediye Başkanlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise, "Bütün anketler değerlendirmeler 20 gün sonra sandık kurulacak. Oradan çıkan sonuçla gerçek verileri verecek" dedi. Soyer, aday adayları arasında kendisini tercih edeceğini ifade etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *