Koronavirüs salgınıyla birlikte en çok etkilenen sektörlerden birisi yeme-içme sektörü oldu. Özellikle öğle aralarında öğrencilerin uğrak noktası olan dönerciler de olumsuz bir şekilde etkilenerek paket servisine geçmek zorunda kaldı. Kapanış saatine yakın elde pek çok satılmayan döner kaldığı ve bunların yarına bırakılmadan çalışanlarla paylaşıldığı belirtilse de uzmanlar 'bayat dönere dikkat' uyarısı yapıyor. ÇÜ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Işıl Var, tavuk etlerinin çabuk bozulduğunu ve gıda zehirlenmesi vakalarının da en çok bu tip hayvansal ürünlerden meydana geldiğini belirtti.
"Bir kez pişmiş ürünü birden fazla pişirmeyin"
Prof. Dr. Işıl Var, hamilelerde düşüğe, bebeklerde ise menenjite neden olan listeria bakterisinin ve tavuklarda bir hastalık olan ve gıda zehirlenmesine neden olan salmonella bakterisinin tavuk etlerinde çokça bulunduğunu belirterek, "Hayvanların kendisinde olan bir hastalıktır. Hayvan eğer hastaysa, bu mikroplar da doğal olarak ete bulaşıyor. Tavuk etleri iyi korunup saklanmadığı takdirde bu bakteriler mutfaklarınıza kadar girmiş oluyor. Tavuk etlerinde görülen çoğu bakteri, bozulma yapmadan sizi hasta edebilecek potansiyele sahip. Sadece tavuk dönerlerde değil, evde bile et ürünü pişirdiğinizde tüketebileceğiniz kadarını yapın. Bir kez pişmiş bir ürünü birden fazla pişirip pişirip koyamazsınız, çünkü çapraz bulaşma dediğimiz problemlerle karşı karşıya kalabilirsiniz" uyarısı yaptı.
"Az pişmiş etlerde bu mikroorganizmalar varlıklarını sürdürüyor"
Etlerin çok iyi pişmesi gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Var, "Tavuk etinin çok iyi pişmesi lazım. Tavuk dönerlere baktığınızda üst kısımlarının pişmiş olduğunu görüyoruz ancak iç tarafı hiç irdelenmiyor. Az pişmiş etler söz konusu olduğunda bu mikroorganizmalar yeteri kadar ısıl işleme maruz kalmadığı için etin içerisinde varlıklarını sürdürebiliyorlar. Satılmayan tavuk döneri buzdolabı koşullarında saklasanız bile hamilelerde düşüklere neden olan listeria bakterisinden kurtulamazsınız. Çünkü bu bakteriler soğuk koşullarda bile üremeye devam ediyor. Yani döneri çıkarttığımızda ertesi güne kadar yeniden ısıyla buluşana kadar bu mikroorganizmalar daha da çoğalıyor" diye konuştu.
İnsanların genellikle karın ağrısı çektiklerinde üşüttüklerini zannederek hastaneye gitmediklerine dikkat çeken Prof. Dr. Var, zehirlenme belirtileriyle üşütme belirtisiyle benzerlik gösterdiğini anımsattı.
"İnsan sağlığıyla oynamayın"
20 yıldır döner işletmeciliği yapan Hakan Kardeşler, tavuk etinin çok sıkıntılı bir ürün olduğunu ve 1 gün sonra tüketildiğinde insanları zehirleyecek duruma gelebildiğini belirterek, "Özellikle yaz aylarında tavuk dönerleri ertesi gün sattıklarında insanların sağlığıyla oynamış oluyorlar. Buradan meslektaşlarıma sesleniyorum; yapabileceğiniz bir işi yapın ve satabileceğiniz miktarda satın, insanların sağlığıyla oynamayın. 'Ucuz etin yahnisi olmaz’ diye bir laf vardır. Bizim dönerimiz erkenden bitiyor. Eğer ki kalırsa kendi personel arkadaşlarımızla beraber paylaştırıyoruz. Personellerimiz evlerinde bunu aynı gün içinde tüketiyorlar. Tavuk çok hassas bir malzemedir. Her yerden tavuk döner yenilmez. Vatandaşlarımız gerekirse simit yesinler ama bilmedikleri yerden döner yemesinler’’ ifadelerini kullandı.
Başlarına gelen bir zehirlenme olayını aktaran Yaren Keskin (19) ise, "Ailem bir gün dışardan tavuk döner yemişti. Tavuk çabuk zehirleyen bir ürün olduğu için eve geldiğinde istifra etmeye başladılar. Hastaneye gittiğimizde yedikleri üründen zehirlendiklerini öğrendik" dedi.
DHA