Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul'daki kira fiyatlarından yakınarak ev bulamadıklarını ve annesinin yanına taşındığını açıklamış ve Erkan'ın bu sözleri kısa sürede tartışma konusu olmuştu.
Erkan, "Bir insanın 10 evi olmamalı, 10 insanın bir evi olmalı. Ev ve gıda çok önemli. Sağlık konusunu devletimiz çok oldu çözeli. İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz." demişti.
Erkan'ın 'İstanbul’da ev bulamadık' açıklamasına bir değerlendirmede gazeteci Uğur Dündar'dan geldi.
'Değerlerimizi zor yetiştiriyor, ama kolayca harcıyoruz' notuyla açıklama yapan Dündar, konuya farklı fakarak "Birçok değerimiz yurt dışına gitmek için yarışırlarken, Gaye Hanımın, kendisini yetiştiren vatanına olan aşkı nedeniyle ve borcunu ödemek için geldiğini anlayacaklar." dedi.
Paylaşımın sonunda not düşen Dündar "Bunları cesaretle yazdığım için beni linç edeceklere not: Gaye Erkan ve ailesiyle en ufak bir yakınlığım yok. Erkan ailesi bireyleriyle hiç yan yana gelmedim. Bu satırları vicdanımın sesini dinleyerek kaleme aldım." ifadelerine yer verdi.
Dündar sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan için yazılıp çizilenleri gördükçe "Kötü düşünen kötüdür" diyen Konfüçyüs'e bir kez daha hak veriyorum.
Halbuki -benim yaptığım gibi- biraz araştırsalar, onun her yıl ABD'de milyonlarca dolar kazandığını, sadece yönetim kurulu toplantılarından bir milyon dolar huzur hakkı aldığını görecekler.
Anne ve babasının her sabah 08.00'de 14 aylık bebeğini emzirebilmesi için onunla birlikte
Merkez Bankası'na gittiklerini, gece 02.00'lere kadar orada kaldıklarını öğrenecekler.
Bu gidiş gelişler sırasında bebeğin menenjit aşısına tepki olarak 5 gün boyunca ve yüksek ateş ve ishalle mücadele ettiğini, ama bu süreçte annenin görevini hiç aksatmadığını bilecekler.
Birçok değerimiz yurt dışına gitmek için yarışırlarken, Gaye Hanımın, kendisini yetiştiren vatanına olan aşkı nedeniyle ve borcunu ödemek için geldiğini anlayacaklar.
Ne kendisinin ne de ailesinin verilemeyecek hiçbir hesapları olmadığını fark edecekler.
Ve onu tanıdıklarında, hakkında tamamen önyargıyla kötü düşündüklerini görüp, -eğer insanlıklarına tamamen veda etmedilerse- üzülecekler!..
Ve belki de "Biz zor yetişen değerlerimize sahip çıkmak yerine neden hep harcıyoruz?" diye düşünecekler...
Bunları cesaretle yazdığım için beni linç edeceklere not:
Gaye Erkan ve ailesiyle en ufak bir yakınlığım yok. Erkan ailesi bireyleriyle hiç yan yana gelmedim. Bu satırları vicdanımın sesini dinleyerek kaleme aldım.