21'inci yüzyıl dünyasının insanı ve insani değerleri yok ettiği zamanları yaşıyoruz. Gün geçmiyor ki,küçük çocuklara tecavüz,yaşlı ve hastalara dayak,aile içi şiddet ve sonucunda işlenen cinayet haberleri ile karşılaşmayalım. Geçtiğimiz günlerde bir alçağın 13 yaşındaki bir kız çocuğunu kaçırıp tecavüz ettikten sonra elini kolunu sallayarak gezdiği haberini sosyal medya aracılığı ile öğrendiğimde bu alçakların yaşadığı dünyada yaşamaktan utanıyorum demiş,böyle bir dünya yok olsun diye haykırmıştım.Sosyal medya hep kötü değil elbette. Nasıl ve niçin kullandığın ile alakalıdır. Bu olay sosyal medya ile emniyet güçleri arasındaki iletişim sayesinde kısa sürede alçağın yakalanması ile sonuçlandı. Rahatladık mı? Hayır. Belki biraz nefes aldık derken;Fatih’te 4 kardeşin sebebi her ne olursa olsun intihar/ cinayet neyse haberi geldi. Siyasallaştırmadan bu ve benzeri meseleleri göremiyor,çözüm üretemiyoruz ne yazık ki.
Yetmedi;“Aksaray’da özel eğitim sınıflarının kapatılmasını isteyen veliler, otizmli öğrencileri yuhaladı.” başlıklı haberlerle sarsıldık bu kez. Ve bir anne bağırmak zorunda kaldı: “ Ben çocuğumun otistik olmasından utanmıyorum.” Biz utandık mı?? Otizm bir farklılıktır biz bunun daha farkına varamadık ne yazık ki. Hasılı toplumun psikolojisi Allah pullak. Herkes her an çatışma modunda.Kimse kimseye saygı duymuyor. Çok basit bir ifadeniz bir anda bir infiale sebep olabilme ihtimali taşıyor. Herkes potansiyel terörist,herkes potansiyel Kemalist,herkes potansiyel dindar veya potansiyel din düşmanı…
Dünyaya adalet, medeniyet, insani değer dağıtan bir toplumun varisleri olarak geldiğimiz son nokta; bu coğrafyanın insanında var olan hakkaniyet, kanaatkârlık, hakikat, komşusu aç iken tok yatmamak ilke ve değerlerinin ne yazık ki yok edildiğidir.
Ne yazık ki; Adaletin dibine dinamit konulmuş,insani değerler yekle yeksan edilmiştir.Zihin dünyamız karman çorman edilmiş,vicdanlarımız bizim elimizde boğulmaktadır.
Her şeyi kişiselleştirdiğimiz dünyada ne yazık ki kararlarımızda kişilere göre verilmektedir.Adalet, vicdan, huzuru mahşer geri plana atılmış, ego, kibir, para, şan, şöhret, makam, mevki revaçta.
Makamı ve parası varsa her şeyi kendinin zanneden,herkesi de kölesi sanan büyük bir yığınla karşı karşıyayız .
Allah bu hale gelmiş toplumlar için Ayeti ile uyarıyor.
Fe Eyne Tezhebun!
Bu gidiş nereye?