TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Çanakkale Zaferi'nin 106'ıncı yıl dönümü vesilesiyle Çanakkale'ye ziyarette bulundu. Aralarında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Vali İlhami Aktaş'ında bulunduğu heyetle birlikte ziyaretini gerçekleştiren Şentop, önce Çanakkale Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti, ardından da yapımı devam eden 1915 Çanakkale Köprüsü'ne giderek incelemelerde bulundu ve burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
'Anayasa Mahkemesi konu ile ilgili incelemeler yaptıktan sonra karar verilecek'
Burada yaptığı açıklamalarda öncelikle gündemdeki HDP'nin kapatılması konusuna değinen Şentop, Anayasa Mahkemesi'nin konuyla ilgili inceleme yaptığını söyledi ve ekledi: "Bu konuda daha önce bir düzenleme gelmişti Meclise, 2010 yılında bir anayasa değişikliği yapılıyordu. Bu değişikliklerden birisi de siyasi parti kapatılmasının tamamen yasaklanması mahiyetinde bir değişiklikti ama Meclisten o zaman geçmemişti. ‘Parti kapatması olmasın’ diyenler varsa, bunların o tarihte destek verip vermediğine bakılmasını öneririm. Anayasamızda parti kapatma var, bunun gerekçeleri ve sebepleri de var. Bu ilk defa karşılaşılan durum da değil. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından dava açılıyor, Anayasa Mahkemesi konu ile ilgili incelemeler yaptıktan sonra karar verilecek. Sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de siyasi partilerin kapatılması ile ilgili düzenlemeler, uygulamalar var. Gönül ister ki olmasın ama siyasi partilerin kapatılmasını gerektiren hususlar ile ilgili de siyasi partilerin hassasiyet göstermesi, ihlallerde bulunmaması gerekir."
'Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili süreç de ilk defa karşımıza çıkan bir süreç değil'
Dün HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik bir soru üzerine Şentop, daha önce buna benzer bir olay yaşadığını belirterek, "Bir değil 3 milletvekilinin haklarındaki kesin hükümlerin genel kurulda 4 Haziran 2020’de milletvekillikleri sona ermişti. Biri sayın Berberoğlu’ydu. Diğer iki milletvekili de HDP’li milletvekiliydi. Dolayısıyla Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili süreç de ilk defa karşımıza çıkan bir süreç değil. Anayasada çok açık bir şekilde kesin hükmün genel kurula bildirilmesiyle milletvekilliğinin düşeceği yazıyor. Burada itiraz edilen hususlardan birisi hukukidir, değildir, adildir, değildir tartışması. Tabii ki herkes tartışabilir ama bizi Meclis Başkanlığı olarak ilgilendiren anayasadaki açık hükümde yer alan, kesin hüküm meselesidir. Ortada bir kesin hüküm var mı, yok mu, kesin hükümlerden beğendiklerimizi uygulama, beğenmediklerimizi uygulamama gibi bir lüksümüz yok. Kesin hüküm, kesin hükümdür. Yanlışlık varsa hükümle ilgili, onun nasıl düzeltileceğine dair süreç de mevzuatımızda var" ifadelerini kullandı.
CHP'li Enes Berberoğlu ile ilgili süreç
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun durumuna da değinen Mustafa Şentop, "Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular, hükmün kesinleşmesine engel değil. Bireysel başvuru ayrı bir mekanizmadır, nitekim Sayın Berberoğlu ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararları doğru okunursa, o kararda da Anayasa Mahkemesi kesin hükmü kendisi kaldırmıyor, kaldıramıyor, böyle bir yetkisi yok. Kesin hükmün kaldırılması konusunda ilgili mahkemeye, 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne kesin hükmün kaldırılmasına dair kararında ayrı bir cümle koyuyor. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi, zaten kaldıracaksa kendisi kaldırırdı fakat bunu kaldıramayacağı için diğer mahkemeye havale ediyor. Bu bakımdan bireysel başvuru, kesin hükmün kesinleşmesini engellemiyor, ortada bir kesin hüküm var. Anayasa Mahkemesi’ndeki sürecin ne olacağını bilemiyoruz. Bir başka husus daha var; tedbir başvurusu yapılmış Sayın eski Milletvekili tarafından, bu tedbir başvurusunu Anayasa Mahkemesi reddetmiş. Daha önce benzer başvuruları reddediyordu ama Sayın Berberoğlu kararı sonrasında gelişmeleri dikkate alarak Anayasa Mahkemesi’nin ortada gecikmesinde sakınca olan bir durum olduğunu düşünmesi halinde tedbir kararı verme imkanı vardı, vermemiş. Bu bakımdan hukuki süreç olarak hiç kimsenin, karar şöyledir, böyledir, okunmalı, okunmamalı tartışmasını yapmaya hakkı yok. Bunlar siyasi tartışmalardır. Kesin hüküm, genel kurula bildirildikten sonra milletvekilinin milletvekilliği düşer. Dolayısıyla genel kurulda bulunması, milletvekili olmayan herhangi bir vatandaşımızın orada bulunması, oraya girmesi gibi bir husustur. Bu mümkün değildir. Bundan daha ilerisi de yasama faaliyetlerinin engellenmesi gibi bir duruma varmaz diye ümit ediyorum. Verilen ceza hükmünün infazı ile ilgili ise Adalet Bakanlığımız, ceza hukukçuları ifade edebilirler" dedi.
'1994’te yaşanan olaylara atıf yapılıyor, hiçbir alakası yok'
Yaşananların 1994 yılında yaşanan olaylarla hiçbir alakası olmadığının altını çizen TBMM Başkanı Şentop , “Bir husus daha belirteceğim; 1994’te yaşanan olaylara atıf yapılıyor, hiçbir alakası yok. 1994 yılında yaşanan olayda bazı milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştı, milletvekillikleri devam ediyordu. Onların gözaltına alınması farklı bir süreç. Milletvekillikleri devam ederken, başka dosyalarla ilgili dokunulmazlıkları kaldırıldı. Burada ise bir milletvekilinin, milletvekilliğinin sona ermesi söz konusu, o bakımdan birbirine benzemeyen iki statü karşılaştırılıyor. Burada teknik olarak bir kesin hüküm var, bu da okundu, milletvekilinin şahsı vesaire önemli değil, sadece anayasadaki bir hükmün gereği yerine getirilmiş oldu” ifadelerini kullandı.
'AB'nin yaptırım planını askıya alması olumlu bir gelişme'
Açıklamasında Avrupa Birliği'nin (AB), Türkiye'ye yönelik yaptırım planını askıya almasının şüphesiz Türkiye için olumlu bir gelişme olduğunu belirten Şentop, "Müzakereler devam ediyor. Türkiye konusunda AB’nin geçen hafta Avrupa Birliği Parlamentosu’nun Suriye üzerinden bir değerlendirmesi vardı; Türkiye ile ilgili bilgilerin, doğrudan Türkiye’den alınması. Türkiye’deki terör örgütlerinden, Türkiye’ye karşı terör faaliyeti yürüten örgütlerden veya bu örgütlerle ilişkili olan Avrupa’daki uzantılarından bilgi almak, Türkiye hakkındaki kararları değerlendirmeleri bunlar üzerinden yapmak çok hatalıdır, yanlıştır. Bununla ilgili olumlu gelişme olması muhtemelen müzakereler üzerindendir" diye konuştu.
DHA