Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te, Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare'nin PKK'lı teröristlerle çatışmalarda tahrip olmasına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptığı sırada, teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada başına isabet eden mermiyle yaşamını yitirdi. Tahir Elçi'nin ölümüne ilişkin firari PKK'lı terörist Uğur Yakışır, "Olası kastla ölüme sebebiyet verme" suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle, olayın meydana geldiği gün görevli olan tutuksuz sanık polisler S.T., F.T. ve M.S.'nin ise "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapisle yargılandığı davanın karar duruşması, 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Firari terörist Uğur Yakışır'ın dosyası daha önce ayrılmıştı. Duruşmaya tutuksuz yargılanan polis memurları S.T, F.T. ve M.S, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı, Tahir Elçi'nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi ve avukatlar ise hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bölge baro başkanları ve çok sayıda avukat katıldı. Cumhuriyet savcısı, esas hakkında hazırladığı mütalaasında sanıkların beraati yönünde karar verilmesini istedi. Elçi ailesinin avukatları, mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Sanık polisler S.T. F.T. ve M.S. de beraatlerini talep etti. Mahkeme kararını beklemeden salondan alkışlarla çıkan avukatlar ve Elçi'nin ailesi, adliye önünde basın açıklaması yaptıktan sonra, Tahir Elçi'nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare'ye yürüdü. Mahkeme, "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan yargılanan 3 polisin de beraatine karar verdi.
'TAHİR ELÇİ DAVASI CEZASIZ KALMAYACAK'
Burada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, "Mahkeme maalesef Tahir Elçi dosyası ile ilgili yargılanan 3 polis memuru hakkında beraat kararı verdi. Tahir Elçi dosyası bu mahkemede beraat ile sonuçlandı ama bu avukat ordusunun, bu gönüllü yaşam hakkı topluluğunun davayı sonuna kadar takip edeceğini biz hem bu mahkemeye hem de iktidarına Tahir Elçi'nin vurulduğu yerden bir kez daha hatırlatıyoruz. Tahir Elçi 9 yıl önce burada vuruldu. Elçi'nin vurulma süreci İstanbul'da hakkında gözaltı kararı verildikten sonraki tarihte başladı. Yani bu süreç o karanlık gözaltı süreci ile başladı. O süreci yine karanlık yargı kararı ile kapatmaya çalışıyorlar. Tahir Elçi davası cezasız kalmayacak. Belki bugünün iktidarı ve siyasi atmosferi böyle bir kararın çıkmasını sağladı. Ama bir gün mutlaka Tahir Elçi'nin gerçek failleri yargı önünde hesap verecektir. Tahir Elçi'yi her yıl anıyorduk. Başkanımıza verdiğimiz sözü bu kadim mekanda bir kez daha kamuoyuna açıklamak için geldik. İstinafa, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bu dosyayı mutlaka taşıyacağız" dedi.
'HUKUKİ MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'
TBB Başkanı Erinç Sağkan ise Tahir Elçi'nin kentin kültürel dokusu yıpranmasın diye açıklama yapılırken katledildiğini belirterek, "Hayatını insan hakları mücadelesine adayan ve cezasızlıkla mücadeleye adayan bir hukuk insanının kendi yaşadığı bu ağır katliam cezasız kalmasın diye uğraş verdik. Ancak soruşturma sürecinde yürütülen savcılık pratiği, kovuşturma sürecinde avukatların delillerin toplanmasına dair tüm taleplerine rağmen en sonunda "şüpheden sanık yararlanır" diyerek beraat verilmesi insanın aklıyla dalga geçmektir. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bu mahkemede, 11 celsedir biz oradayız, avukatlar orada sanıklar yok. Bu yargılamaya meşrutiyet kazandırmayacağız demiştik ama hukuk düzeninde bu cinayetin faillerinin bulunacağına inanıyoruz. Hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz" diye konuştu.