Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) hayatını kaybeden ve sevgilisi tarafından öldürüldüğü iddia edilen sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş'ın (28) aile avukatı Fethi Öksüz, soruşturmayla ilgili bazı gelişmeleri açıklayarak, "Yağmur Hanım'ın öldüğü zaman, vefat ettiği vakitte şüpheli şahsın yanında bulunduğuna ilişkin elimizde şu anda mevcut bir delil var" dedi.
'İşte Benim Stilim" isimli televizyon yarışmasıyla ünlenen Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş, 3 Nisan'da ABD'de fenalaşması sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taktaş'ın cansız bedeni, 20 Nisan'da hava yoluyla getirildiği Adana'daki Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi. Taktaş'ın ailesi, daha önce darbedilen ve dalağını kaybeden kızlarının ölümüne sebep olduğunu iddia ederek avukatları aracılığıyla Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F.'den şikayetçi oldu. Taktaş'ın ismini açıklamak istemeyen teyzesi K.C., kanında ölümüne neden olmayacak kadar uyuşturucu bulunduğu tespit edilen yeğeninin, ressam sevgilisi tarafından uyuşturucuya alıştırıldığını ileri sürdü. Yeğeninin darbedilip, tutulduğu yerde aç bırakıldığını da iddia eden teyze, "Hem ABD'de hem Türkiye'de hukuk mücadelesi başlattık. Bu konunun asla peşini bırakmayacağız. Sevgilisi, kıskançlığından güzel görünmesin diye saçlarının ön kısmını ve kaşlarını bile kazıyordu" dedi.
AİLE AVUKATI BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Taktaş ailesinin avukatı Fethi Öksüz, düzenlediği basın toplantısında, soruşturmayla ilgili gelişmeleri açıkladı. Öksüz, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde cinayet şüphesiyle başlatılan soruşturmanın aktif olarak devam ettiğini ve Türkiye'de de otopsi yapılması için 6 Mayıs'ta fethi kabir işlemi yapılacağını söyledi. Öksüz, "Amerika'daki otopsi sonucu henüz çıkmadı. Bu 3-4 aylık bir süreç olduğu Amerika'nın adli makamları tarafından tarafımıza iletildi. Bununla beraber tabii ki darp yahut kanında bir yabancı maddenin olup olmadığıyla alakalı somut bir tespit varsa, bu yabancı maddenin miktarı, cinsi, yoğunluğu, öldürmeye ilişkin elverişli olup olmadığı, bunun yanında Yağmur'un aç bırakılıp bırakılmadığı yahut başkaca bir şekilde eziyet edilip edilmediğiyle alakalı bir otopsiden sonuç çıkmasını bekliyoruz. Siz de takdir edersiniz ki otopsiyle alakalı süreçlerin hızlı olarak ilerletilmesi lazım. Yağmur 3 Nisan'da vefat etti. Ölümünden bu yana 30 gün geçti. Bu sebeple Türkiye'de yapılan otopsi ile alakalı sonuçların ne kadar sağlıklı olacağını biz bilemiyoruz fakat en azından aç bırakılıp bırakılmadı yahut kanında yabancı madde olup olmadığıyla alakalı somut bir şeylerin ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz" dedi.
'MESAJLAŞMA KAYITLARIYLA ALAKALI ARAŞTIRMALAR DEVAM EDECEK'
Yağmur Taktaş'ın cinayete kurban gitmiş olabileceğine dair ellerinde deliller olduğunu kaydeden Öksüz, "Yağmur Hanım'ın öldüğü zaman, vefat ettiği vakitte şüpheli şahsın yanında bulunduğuna ilişkin elimizde şu anda mevcut bir delil var. Bunu soruşturmaya da aksettiriyoruz. Bununla alakalı adli makamlarımız da gerekli araştırmaları yapacaktır. Bununla beraber de otopsi raporunun çıkması akabinde soruşturma süreci hızlı bir şekilde ilerleyeceğine ilişkin bizim bir şüphemiz yok. Pazartesi günü fethi kabir işlemleri gerçekleşecek, akabinde hemen otopsi işlemlerine başlanacak. Daha sonra ilerleyen süreçlerde şüpheli şahısların ifadeleriyle, verdiğimiz telefon numaralarıyla, mesajlaşma kayıtlarıyla alakalı araştırmalar devam edecek. Bizim vermiş olduğumuz bilgi ve belgelerle alakalı araştırmalar yapacak" diye konuştu.
SEVGİLİSİNİN ANNESİ HAKKINDA DA SUÇ DUYURUSU
Yağmur Taktaş'ın sistematik bir şekilde işkence ve şiddete uğradığını öne süren Öksüz şunları söyledi:
"Şüphelinin Yağmur Hanım'a karşı gerçekleştirmiş olduğu şiddet, tehdit, hakaret eylemleri mevcut. Bununla alakalı birtakım soruşturmalar ve kovuşturmalar halihazırda zaten devam ediyor. Bununla alakalı Yağmur Hanım'ın zaten şikayeti akabinde gerekli adli prosedürler başlatılmış. Yağmur Hanım'ı daha önceden bir organını, bir uzvunu kaybetmesine neden olacak kadar ciddi bir şiddet eylemi gerçekleştirilmiş. Yağmur Hanım bu şiddet eylemi neticesinde dalağını kaybetmiş ve boydan boya, boynundan aşağıya kadar uzun bir kesikle bir operasyon gerçekleştirilmiş. Yağmur Hanım'ın kaşlarının tıraşlanması, saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence durumu söz konusu. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Bununla beraber elimizdeki bilgi ve belgelerden zaten Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, çantasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor. Yağmur Hanım'ın mesajlaşmalarından, belgelerinden bunu da anlayabiliyoruz. Zaten bu zorla tutulma akabinde hürriyeti tahdit neticesinde Yağmur hanım maalesef şu anda aramızda değil. Maalesef kaybettik. Bununla alakalı zaten bilgi ve belgeleri de savcılığımıza sunduk."
Avukat Öksüz, Yağmur Taktaş'ın öldürülmesinde sevgilisinin annesinin azmettirici olabileceğini düşündükleri için ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.