"Gözden ırak olan gönülden de ırak olur" Atasözünün çokça dillendirildiği ülkemi belirleyen sınırlar ötesinin de bir hayli gergin olduğunu gördüğümüz şu günlerde başta ekonomik, siyasal sıkıntılar olmak üzere bir çok konuda gerek şahsımızın gerekse toplumsal olarak hepimizin sinir uçlarının bir hayli kabardığını söyleyebiliriz.
Son olarak güney sınırımızda bulunan İran'daki iç karışıklığın önlenemez boyutlara ulaştığını izlerken aynı durumun sekiz milyona yakın insanın öldüğü bir o kadarının da yerinden yurdundan olduğu İran'la savaşan Irak aklımıza gelmekte. Ondan sonra da Suriye ve Lübnan, Cezayir hatta Mısır gelmekte. Kısacası Ortadoğu gelmekte...
Bir zamanlar Naim Süleymanoğlu gibi kişilerin sürgün edildiği ve halen devam eden baskılarla başta Gümülcine sorunlarının yaşandığı Bulgaristan'da, şu an sessizlik hüküm sürse de bu ülke gibi ekonomik sorunlarla boğuşan ama yine şimdilik duraksayan olaylarla sessizliğe bürünen lakin Güney Kıbrıs üzerinden yeni gerginliklere vesile olan ve beleşten adalarımıza sahiplenen Yunanistan sınırından sonra kuzey sınırımız da karışık.
Gürcistan öncesi Ukrayna üzerinden Kafkasya'ya uzanmak isteyenler bugün İran'ı olduğu gibi Ortadoğuyu da aynı ayak oyunları üzerinden karıştıran ve iç savaşa sürükleyenler olduğunu da bilmenin sinirini yaşadığımız şu günlerde diğer bir sorunda iç siyasette yaşananların yarattığı sinirdir..
Ekonomik sıkıntıların trafik başta olmak Üzere AVM leri boşalttığı, esnafı zorladığı ve toplumsal ve de özel ilişkilerin sinirleri, sınırlar gibi gerdiği ülkemin bu iki önemli olumsuzluğu yani sınırları ve sinirleri nasıl olup yumuşatacağını bekleriz.
Aklımıza yine "Gözden ırak olan gönülden de ırak olur" ata sözü gelir ve ülkeler arası yakın diyaloğun şart olduğunu ortaya koyar.
Bunu görmek için Suriye ile ülkemin olduğu gibi savaşarak değil, diyalog kurarak, ortalığı karıştıranları aradan çıkarmasına bağlıdır.
Kura nehrinde sörf!
Bu yıl inşasına başlanılması beklenen Beşikkaya HES Barajı ile önü kesilerek, suyu Karadeniz bölgesine aktarılacak olan Kura Nehrinin eriyen karların suları ile oluşturduğu minik deniz görüntüsü bugünlerde gazeteciler ve fotoğrafçıların birinci uğrak merkezi konumuna geldiğini görmekteyiz.
Metin Çimli’nin İl Spor Müdürlüğü döneminde Kura Nehri aracılığı ile Ardahan’ın tanıtılması yönünde yapılan çalışmaların unutulduğu bir sırada şu sırada Ardahan Ovasını sular altına bırakan Kura Nehri Denizinin kentin tanıtımı için bir fırsat olduğunu düşünüp, bu yönde bir çalışma başlatılması gerektiğini düşünen biri olarak başta İl Spor Müdürlüğü, Valilik, Belediye ve diğer kurumların Kura Nehrinin sahiline inmesi gerekmez mi?
Okunma Süresi: 3 dk
Beyaz örtüyle kaplanan Kapadokya'dan kar manzaraları…
#Yaşam / 24 Kasım 2024
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu istifa mı etti? İlk açıklama geldi
#Spor / 24 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *