Konuşmasına Bartın’daki maden faciası ile başlayan Bahçeli, Sayıştay raporu üzerinden madende yaşanan facia için hükümeti eleştirenleri hedef aldı. Bahçeli eleştirileri ‘fırsatçılık’ olarak niteledi. Bahçeli, “Acı üzerinde istismar yapmanın mert ve sorumlu bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Amasra'yı konuşuyorken sekiz yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini de eleştiren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun ABD’de ne yaptığı, kimlerle temas kurduğu az çok bellidir. 8 saat süreyle ortadan kaybolması kuşkuludur. Gizemli 8 saat içinde neredeydin? Kimlerle fiskos yaptın. Kılıçdaroğlu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorundadır. FETÖ’cülerle görüp görüşmediğini açıklamak zorundadır. Türkiye’de bulamadığını ABD’de aramak müflis siyasetçinin son çırpınışıdır” diye konuştu.
Çekici içeriye nasıl soktu?
TBMM'de koabul edilen yeni Basın Yasası'na da destek veren Bahçeli, “Bildiğiniz gibi sosyal medya tehlikeli bir mecradır. Bu mecrada her türlü haşarat da meydanı boş bulduğundan at oynatmaktadır. Gelişmiş ülkelerde benzerlerine şahit olunduğu üzere, sosyal medyanın hukuki ve ahlaki sınırlara getirilmesi, yalan ve iftira mahiyetli haberlerin önüne geçilmesi iç barış ve huzur ortamı için büyük bir zaruretti” açıklamasını yaptı. Yasanın görüşmeleri sorasında TBMM kürsüsünde telefonunu çekiçle kıran CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay'a da tepki gösteren Bahçeli, “CHP'li bir milletvekili, eline çekici alıp Genel Kurul kürsüsünde telefon kıracak kadar alçalabilmiştir. Sen o çekici telefona değil, kafana vurursan belki ayılabilir, kendine
gelebilirsin. Bu çekiç Genel Kurul'a nasıl getirilmiş, kürsüye nasıl çıkarılmıştır? Çekiç de aynen bir silah gibi suç unsuru değil midir? Bu haliyle çekicin mesela kalaşnikoftan ne farkı vardır? Biz Genel Kurul salonunda ne çekiçli eylemcilere ne de kalaşnikoflu teröristlere bilinsin ki, tahammül edemeyiz, sessiz kalamayız, seyirci olamayız” ifadelerini kullandı.