Kamu Kurum ve Kuruluşları'nda Yükselme Sınavı'nın ardından şimdi gözler yapılacak mülatakata çevrildi. Mülakatların gereksiz olduğunu ve haksızlıklar doğrucağını anlatan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Tekin Akarken ise konuyla ilgili Damga'ya açıklamalarda bulundu. Akarken, “22 Ekim 2016 tarihinde Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile görevde yükselme niteliğindeki atamalarda ve unvan değişikliği suretiyle kadrolara yapılan atamalarda yazılı sınava ek olarak sözlü sınav şartı getirilmiştir. Ancak bu zamana kadar yapılan mülakatların yapılış şekli ve sonuçları maalesef istenilen amaca ulaşmayı sağlamamış aksine sorunlar ve mağduriyetler yaratmıştır. Sözlü sınav şartı uygulamada liyakat ve kariyer sistemini zedelediğinden dolayı hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında liyakat ve kariyer sistemine ilişkin çok sayıda düzenleme yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının “Kamu hizmetlerine girme hakkı” başlığı altında yer alan 70’inci maddesinde; “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” hükmü bulunmaktadır. Kamu hizmetlerine girmeyi tanımlayan bu maddenin ikinci cümlesinde göreve uygunluk işaret edilmektedir. Bu uygunluk, kamu yönetiminde personel rejiminin sağlıklı ve istikrarlı olarak sevk ve idare edilmesinde en önemli mekanizmalardan biri olup kamu personel sistemini düzenleyen diğer temel ilkeler olan sınıflandırma ve kariyer ile birlikte 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesi ile düzenlenmiştir. Kanunda liyakat ilkesi ise; “Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak” şeklinde ele alınmıştır. 04 Ekim 2020 tarihinde yapılan Sağlık Bakanlığı Görevde yükselme sınavı ve unvan değişikliği sınavına Covid teşhisi olan ,temaslı olanlar girememiştir. Girmeyenler için başvurular alınmış fakat sınav tarihi hakkında bir bilgilendirme yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.
Atamalar puanlara göre yapılsın
Sınav sonrası yapılacak atamaların puanlara göre yapılmasının şart olduğunun altını çizen Akarken, “Bununla birlikte, bu zamana kadar yapılan mülakatların yapılış şekli ve sonuçları;
Maalesef istenilen amaca ulaşmayı sağlamadığı, aksine sorunlar ve mağduriyetler yarattığı, kayırmacılık, hemşericilik, akrabacılık ve bölgecilik gibi yozlaşma ve bozulmaya sebep olduğu,
ülkemizde bugünlerde yeniden tesis edilmeye çalışılan adalet ve güven duygusuna zarar verdiği değerlendirilmektedir. Bunları önlemenin tek yolu ise, herkesin eşit, tarafsız ve bilginin ve yeterliliğin ölçüldüğü sınavlardan belli bir puanı almasını sağlamaktan ve bu puanlara göre atamaların yapılmasından geçmektedir. Ayrıca; görevde yükselmelerde 1999 yılından bu yana yapılan yazılı sınav uygulaması sistem içerisinde bulunmuş en adilane uygulama olduğu kuşku götürmez bir gerçektir. Devlet memuru olan bir personelin bir üst unvana yükselebilmesi için gerekli bilgi ve donanıma sahip olup olmadığı yazılı sınavlarla çok net bir şekilde tespit edilebilirken bu haliyle her türlü istismara açık mülakat uygulaması hakkaniyeti tesis etmemektedir. Zaten şube müdürü ve müdür unvanları için yapılan mülakat memurun temsil kabiliyetini ölçme amacı ile yapılmaktadır. Dolayısıyla; teknisyen olan bir kişinin tekniker olmasında, sosyolog, psikolog , hemşire ya da hizmetlinin memur olmasında temsil kabiliyeti aramak gibi bir amaç da olmayacağını varsayarsak, diğer unvanlar için yapılacak mülakat temelsiz hale gelmektedir” diye konuştu.
İşin içinden çıkılamaz
“Türkiye’de uygulanan sözlü sınav sisteminde; insan kaynakları alanında ve kariyer planlaması konusunda uzman kişiler görev almazken, konu ile alakasız oluşturulan göstermelik sınav komisyonları tarafından işler yürütülmektedir” diyen Akarken konuyla ilgili oluşabilecek mağduriyetlere dikkat çekerek; “İnsan psikolojisini analiz edebilecek; kişinin davranışlarından, konuşmalarından, hal ve hareketlerinden çıkarım yapabilecek; psikiyatrist, psikolog, sosyolog, davranış bilimci, insan kaynakları uzmanı ve benzeri yetkin kişilerin görev almadığı objektiflikten ve hakkaniyetten uzak bir şekilde sözlü sınav ve mülakatlar gerçekleştirilebilmektedir. Yukarıdaki açıklamalarla birlikte örnek vermek gerekirse; Sağlık Bakanlığı özelinde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında yapılacak mülakat, uygulama açısından birçok zorluklar taşımaktadır. Şöyle ki; en son Sağlık Bakanlığı'nca yapılan unvan değişikliği sınavında birçok kadroya atama yapılmıştır. Görüldüğü üzere unvan çeşitliliğinin bu kadar fazla olduğu bir durumda mülakat idareler için işin içinden çıkılmaz hatta uygulanamaz bir duruma gelmektedir” şeklinde konuştu.
Mülakat ne kadar doğru?
Koronavirüs salgını varken de mülakat yapılmasının doğru olmayacağını anımsatan Akarken, “Son olarak; Türkiye, hain darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016 tarihinde çok önemli bir sınav vermiştir. Liyakat olmadan yapılan atamaların nelere yol açabileceği görülmüştür. Bu hususa ilişkin olarak; Milli İstihbarat Teşkilatı’nca (MİT), Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na gönderilen raporda ise; FETÖ’nün devlet kurumlarına sızmak için yeni yöntemler uygulayabileceği belirtilerek, "kamu kurumlarına personel seçerken liyakata dikkat edilmesi" önerisinde bulunulmaktadır. Sorunların çözümü ve mağduriyetlerin giderilmesi için çözüm olarak; görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakat (sözlü sınav şartı) öngören ilgili yönetmelik hükümlerinin değiştirilmesi kişi ve kamu yararı doğrultusunda önem arz etmektedir. Ayrıca Covid 19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde mülakat sınavının yapılması ne kadar doğru olduğunun değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir” dedi.
Yetkililere çağrı yaptı
Sorunun çözümü adına yetkililere seslenen Akarken, “Sonuç olarak; sorunların çözümü ve mağduriyetlerin giderilmesi için, mülakatın kaldırılmasını, tüm devlet memurlarını yakından ilgilendiren ve yüz binlerce memur tarafından önemsenen bu talebimizi Sağlık Bakanlığı ‘na gönderdiğimiz yazılı başvuruya hassasiyetle yaklaşacağınıza inanarak, gereğinin yapılmasını talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.
ANIL BODUÇ