Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen 'Pandemi Sürecinde Kadın' temalı 7'nci Toplumsal Cinsiyet ve Adaleti Kongresine video konferans yöntemiyle katıldı. Burada konuşan Bakan Koca, koronavirüs salgının karşılarına hem tıbbi hem sosyal boyutta çok çeşitli sorunlar çıkardığını bildirdi. Koca, "Yaşlanan dünyamızda kronik hastalıklar gittikçe büyüyen bir sorun halini almıştır. Sağlık Bakanlığı olarak kanser, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklarla salgın öncesinde de mücadelemizi sürdürüyorduk. Geniş kitleleri ölümcül şekilde etkileyen bu hastalıklar virüs gibi kişiden kişiye bulaşmıyor, ancak hatalı sağlık davranışları nedeniyle salgın gibi yayılıyor. Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan insanlarımızın büyük çoğunluğunda bu hastalıklardan bir veya ikisi bulunuyordu. Yani pandeminin kötü sonuçlarına yol açan nedenlerin başında kronik hastalıkların yaygınlığı gelmektedir. Bu salgın önlenebilir hastalıklarla toplumsal mücadelenin ne kadar hayati önemi olduğunu bizlere bir kez daha göstermiş oldu" dedi.
'SAĞLIKLI ÇEVRE MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Bakan Koca, hastalıklara karşı beden sağlığını koruyabilen, şiddet ve bağımlılık gibi ruhsal problemlerden uzak, sosyal ilişkilerinde iyilik değerlerini temsil eden insanı hedeflediklerini belirterek, "Bu hedef aslında bugün bu kongrenin konusu olan cinsiyet adaleti arayışı dahil pek çok sosyal travmayla mücadeleyi de kapsamaktadır. Bu açıdan bakıldığında sağlıklı topluma ulaşma çabası, tıbbi olmanın yanında sosyal bir mücadeleye de ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Devlet olarak bu yönde belirlediğimiz stratejik hedeflerin toplumsal ve sektörel düzeyde davranış değişikliği sağlaması için çabamızı sürdürüyoruz. Covid salgınının bizden götürdüğü pek çok şeyin yanında bize kazandırdığı fırsatlar da vardır. Bu salgında 83 milyon olarak sağlık risklerine karşı en örgütlü mücadeleyi dinamik bir şekilde gerçekleştirmeyi başardık. İnşallah bu salgını en kısa zamanda geride bırakacağız. Mücadelemiz devam edecek; sağlıklı insan mücadelemizi, şiddet başta olmak üzere yıkıcı sorunlardan arınmış sağlıklı toplum mücadelemizi, sağlıklı çevre mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için de, pandemi ile zirve noktada olan toplumsal duyarlılığımızı sürekli diri tutmalıyız. Farklı kulvarlarda gibi gözükse de her birimizin mücadele ettiği sorunlar, çözüm arayışlarımız ve mücadelemiz insana dairdir. Pandemi sürecinin, hayatımızın her alanında derin izler bırakması kaçınılmazdır. Bu izlerin birçok sosyal konuda olduğu gibi kadınlarımızda daha derin olması muhtemeldir. Konuya adalet temelinde yaklaşarak ve sosyal dokumuzu insani değerler temelinde güçlendirerek, inşallah, bu sorunları aşacağız" diye konuştu.
'TEMEL HEDEFİMİZ İŞÇİLERİMİZİ VE İŞVERENLERİMİZİ KORUMAK OLDU'
Bakan Selçuk ise, sosyal koruma kalkanı isminde program serisiyle kadınları, aileleri, çocukları, engellileri, yaşlıları, işverenleri, işçileri, bütün ihtiyaç sahiplerini korumayı hedeflediklerini söyledi. Selçuk, "Pandemi döneminin çalışma hayatında birçok etkisi oldu. Bizimde bu dönemde temel hedefimiz istihdamı, işçilerimizi ve işverenlerimizi korumak oldu. Kısa çalışma ödeneği, fesih kısıtı, nakdi ücret desteği, normalleşme desteği gibi etkin uygulamalarımızı hayata geçirdik. Çalışanlarımıza doğrudan sunduğumuz desteğin toplam tutarı da 45 milyar liraya yaklaştı. Bu dönemde genel sağlık sigortası sisteminin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Covid -19 kapsamındaki bütün test ve tedavi hizmetlerine vatandaşlarımızı ücretsiz bir şekilde ulaştırdık ve bu kapsamda karşıladığımız Covid-19 ödemeleri de 7 milyar lirayı aşmış oldu" ifadesini kullandı.