Tarakçı yazısında şunları yazdı;
Barış Pınarı Harekatı başladığında amaçlanan, Irak sınırına kadar uzanacak güvenli bölgenin derinliğinin 32, uzunluğunun ise 444 km olmasıydı.
Yine, Barış Pınarı Harekatı’nın iki temel hedefi, sınırın terör unsurlarından temizlenmesi ve mültecilerin geri dönüşünün sağlanmasıydı. Devlet yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda harekat başlayınca; "Bu hedeflere büyük oranda ulaştık" diyorlardı.
Harekat başladığından sonra, masada resmen PYD ve YPG adına ABD ve Rusya ile 270 saatlik ateşkes anlaşması yapmak zorunda kaldık ve harekatı durdurduk. Aslında hedeflenen orana ulaşılamadığını da gördük.
Bölgeden ABD'nin çekilmesiyle Suriye ve Rus güvenlik güçlerinin bölgeye yerleştiğine, aynı zamanda YPG ve PYD uluslararası bir güç olurken arkasına; ABD, Rusya ve AB'yi aldığına da şahitlik ettik.
Bu iki olay da hiç hesapta yoktu.
Türkiye, orada ABD ve Rusya güvenlik güçleri ile savaşmamasına rağmen, neden onlarla masaya oturmuştu? Bu soruya verilecek yanıtlar ve hesapta olmayanlar, masada planlanan harekatın en önemli eksikliğini de ortaya koyuyordu.
Hedef 14 bin km, gerçekleşen 2.200 km...