Kayyumla yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yeni yola Şeyh Said Bulvarı adını vereceğini duyurmasının ardından başlayan tartışmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Konjonktüründe Cumhuriyet'e karşı ayaklanma olduğunu biliyorum. Bastırılırken oluşan acılar torunların kalbini acıtıyorsa saygılı olmak gerekir" yorumlamasında bulunmuştu.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu da "Özgür Özel, Öcalan’ın bile gerisinde" başlıklı yazısında Özel'in Şeyh Said'e yönelik söylemlerini 'bu tartışmada taraf olamadı' diyerek eleştirmişti.
Terkoğlu bugünkü köşesine Özel'in gönderdiği mektubu taşıdı.
Özel mektupta "'Atatürk ile Şeyh Sait arasında taraf olamayan biri’ ifadenize katılmıyor, çok kırıcı buluyorum. Ben, sıradan bir yurttaş olarak da CHP’nin genel başkanı olarak da Atatürk’ten tarafım, aksinin düşünülmesini bile hakaret kabul ederim. TV100’deki ifadelerimi yeniden dinleyebilirseniz, orada da Cumhuriyetten, kurucu felsefesi ile kadrolarından ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten taraf olduğumu kalın harflerle çizdim şimdi de çiziyorum" ifadelerini kullandı.
Yazısında Özel’in değerlendirmeleri için "Özgür Özel, belki ideolojik eksikleri, belki tarihsel bilgi yoksunluğu, belki kuruluş felsefesiyle mesafesi, belki siyasi duruş sorunları, belki de gündelik siyaset oportünizmi nedeniyle bu tartışmada taraf olamadı." ifadelerini kullandığını hatırlatan Terkoğlu, Özel'in bu yorumlamaya şunları dediğini aktardı:
"Şeyh Said’in torunlarının mezar yerini sormaları meşru bir haktır"
"Sizin ‘tarafsızlık’ olarak ifade ettiğiniz çerçevenin Şeyh Said’in kişiliğiyle, duruşuyla, yaptıklarıyla bir ilgisi olmadığı gibi yazınızda bahsettiğiniz ideolojik eksiklerle, tarihsel bilgi yoksunluğuyla da bağlantılı olmadığı çok açıktır. Cumhuriyetin ilk yıllarına yönelik açılan tarihsel tartışmaların bağlamından kopartıldığında geride bırakılanlarda yeni acılar bırakmasına neden olduğu, bunun da cumhuriyetin kurucu felsefesine de cumhuriyetin kurucu kadrolarına da bir fayda sağlamadığı açıktır. 1925 yılında Cumhuriyete karşı başlatılmış Şeyh Said İsyanı’nı bastırmak ve devrin koşullarında bunu idamla neticelendirmek ne kadar meşru bir hak ise, Şeyh Said’in torunlarının, dedelerinin mezar yerinin nerede olduğunu sormaları da meşru bir haktır."
"Mustafa Kemal Atatürk’ten tarafım"
Özgür Özel, mektubunun sonunda kişisel tarihini de örnek göstererek, yaptığım değerlendirmenin haksız olduğunu vurguluyordu:
"En başında da ifade ettiğim gibi ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk’ten tarafım. Yıllardır yaptığım siyaset, yol ayrımlarında takındığım tutum, cemaatler ve tarikatların eğitime müdahalesi, devlete ve orduya sızmalarına karşı isyanım, yargıdaki cemaat yapılanmalarına ve onların kumpaslarına karşı durduğum yer ortada iken, beni ve tutumumu çok yakından izleyen bir gazeteci olarak böyle bir yazıyı kaleme almanız beni çok üzdü ve düşündürdü."
Mektup, şöyle bitiyordu: "Fikir özgürlüğüne olan inancım ve basın özgürlüğüne olan tüm saygımla sizi selamlıyorum."