Yakın zamana kadar Balkan ülkeleri ve AB’ye aday ülkelerle aynı kategoride yer alan Türkiye, katılım hedefi olmayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri sınıfına düşürüldü. Konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM AB Komisyonu Üyesi Özgür Karabat; AB ilişkileri açısından gelinen noktanın çok üzücü olduğunu belirterek, AB’nin üyelik sürecimize ilişkin tutarsız adımlara bir yenisinin daha eklendiğini söyledi. Ülkemizin kağıt üstünde hala aday ülkeler kategorisinde yer aldığını ifade eden Karabat, "AB ile ilişkileri mülteciler
meselesine indirgeyen hükümet açısından tam bir fiyaskodur" dedi.
Tutumları sertleşiyor
Uzun zamandır Türkiye-AB ilişkilerinin kriz halinde olduğunu söyleyen Karabat, "Ülkemizdeki muhafazakârlaşma eğilimi kadar AB’de de ciddi bir muhafazakar eğilim gelişti. Krizle derinleşen bu eğilimler, ülkemizin üyelik müzakereleri sürecine olumsuz yansımaya devam ediyor. Üyelik süreci fiili olarak dondurulmuş durumda. Bunun doğal sonucu olarak da Türkiye’ye karşı tutumların sertleştiğine tanık olmaktayız" açıklamasını yaptı.
Çok sert bir mesaj
Atılan son adımı, Türkiye’nin 10 yıllık AB sürecinin bir dışavurumu olarak değerlendiren Karabat,
"Türkiye’nin AB üyelik hedefi olamayan ülkeler kategorisinde gösterilmesi, ülkemiz konusunda yaratılan algının somut halidir. Diğer yandan AKP hükümetine verilen sert bir mesajdır. Hükümetin yoğun diplomatik çabasına rağmen alınan bu karar kendini öteden beri AB liginde gören çağdaş Türkiye Cumhuriyeti açısından kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Kimse yön çizmesin!
Karabat, açıklamasının sonunda, "Ülkemiz demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerinden kopmadan AB’nin ve Avrupa’nın bir parçası olmaya devam edecek" ifadelerini kullanarak, "Masa başında alınan kararlarla ülkemize kimse yön çizmeye çalışmasın. Onlar kabul etse de etmese de Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında Türkiye Avrupa’nın en önemli ve güçlü ülkelerinden biri olmaya, çağdaş medeniyetler seviyesi hedefine kararlılıkla yürümeye devam edecektir" mesajını verdi.
