Ordu’da 2 Eylül 2024'te meydana gelen ve Türkiye gündeminde geniş yankı uyandıran olayda, Gazi İlkokulu’nda beden eğitimi öğretmeni Banu Kaya’nın kullandığı cip, 7 yaşındaki 1. sınıf öğrencisi Miray Arslan’a çarparak ölümüne yol açtı.
4 yıl ceza aldı
Sabah saatlerinde, Uyum Haftası kapsamında okula gelen Miray, okul bahçesinde kontrolsüz şekilde hareket eden araçla çarpıştı. Hastaneye kaldırılan küçük kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Banu Kaya kazanın ardından gözaltına alındı ve "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçlamasıyla tutuklandı. Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan Kaya’nın davasında, savcılık ve sanık avukatı tarafından yapılan itiraz üzerine tahliye kararı verildi.
Savcılık tutukluluğa itiraz etti
Mahkeme sürecinde, müşteki avukatı olayın "olası kastla ölüme neden olma" olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak cezanın artırılmasını talep etti. Sanık avukatı ise Banu Kaya’nın suçsuz olduğunu ileri sürerek tahliye talebinde bulundu. Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Kaya’ya hapis cezası verip tutukluluğunun devamını kararlaştırdı. Ancak bu karara bir gün sonra savcılık ve sanık avukatı itiraz etti. Dosyayı inceleyen Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, suçun niteliği ve Kaya’nın cezaevinde geçirdiği süreyi göz önüne alarak tahliye kararı verdi.
Acılı aileden tepki
Tahliye kararına büyük tepki gösteren Miray Arslan’ın ailesi, bu durumun acılarını daha da derinleştirdiğini ifade etti. Miray’ın babası Yakup Arslan, kızını eğitim görmek için okula gönderdiklerini fakat cenazesini almak zorunda kaldıklarını belirtti. Kazaya sebebiyet veren öğretmenin aynı okulda görev yapmasının acılarını katladığını dile getiren Arslan, olayın ardından Kaya'nın yalnızca iki ay cezaevinde kalmasının adalet duygularını sarstığını söyledi. Arslan, kazanın bir cinayet gibi değerlendirildiğini, öğretmenin araçla okul bahçesine giriş yaparken daha önce de uyarıldığını belirtti ve bu uyarının mahkemece göz önünde bulundurulmadığını savundu.
“Adalet bekliyoruz”
Ayrıca, baba Arslan, tahliye kararının kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını ve suçların cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı. "Devletimizden adalet bekliyoruz" diyen Arslan, küçük çocukları ölüme sebebiyet veren kişinin yalnızca iki ay cezaevinde kalmasını kabul edemediklerini ve bu kararın ailelerini derinden yaraladığını ifade etti.