Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Ara
Damga Gündem Ne dediysek o çıktı!

Ne dediysek o çıktı!

Okyanuslar aşarak topu, tüfeğiyle Ortadoğu’yu karıştırmak isteyen baş mikser ABD, bugünlerde kanlı düşlerine ulaşamamanın sıkıntısını yaşıyor. Çıkarları uğruna insanı insana vurdurmayı dış politika olarak benimsemiş Amerika aynı zaman da tam bir şaşkınlık içerisinde. Çünkü Ortadoğu hesaplarını bir zamanlar Batı tarafından 'Hasta Adam' olarak adlandırılan Türkiye allak bullak etmiş durumda.

Okunma Süresi: 7 dk

Okyanuslar aşarak topu, tüfeğiyle Ortadoğu’yu karıştırmak isteyen baş mikser ABD, bugünlerde kanlı düşlerine ulaşamamanın sıkıntısını yaşıyor. Çıkarları uğruna insanı insana vurdurmayı dış politika olarak benimsemiş Amerika aynı zaman da tam bir şaşkınlık içerisinde. Çünkü Ortadoğu hesaplarını bir zamanlar Batı tarafından 'Hasta Adam' olarak adlandırılan Türkiye allak bullak etmiş durumda.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tarihinden gelen büyük başarısı azmi, Türkiye'nin kararlılığı tam bir kâbus olmuş Amerika için. Durum öyle olunca da doğal olarak, Esenboğa'ya ABD yetkililerini içinde taşıyan uçağın biri iniyor biri kalkıyor. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından Savunma Bakanı Nurettin Canikli ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı basın toplantısında süt dökmüş kediye benziyor. Çünkü Türkiye'nin kararlılığını bir kez daha görmenin şaşkınlığını yaşıyor. Peki, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster'in suratı farklı mı? Elbette hayır.! O da anlamış Türkiye'nin kolay lokma olmadığını.. Ha diyeceksiniz ki Amerika, Türkiye'yi ilk defa bu böyle kararlı görüyor. Tabi ki Hayır! Bunu anlamak için ABD'nin geçmişe bakması yeterli bence. Bakın..
1-) Kıbrıs Barış Harekâtı’na da karşı çıkmıştınız ne oldu? Dönemin başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve rahmetli başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan düğmeye bastı. ‘Ayşe tatile çıktı’ türk ordusu adaya ayakbastı. Yalan mı?
2-) Sizde çok iyi biliyorsunuz ki, yakın tarihte Amerikan askerlerinin konuşlanacağı tezkere hem iktidar hem de muhalefet cephesiyle reddedildi. yani Türkiye hem yönetimi, hem de muhalefeti ile bir bütün oluverdi.
‘BIRAKIN BU SÖYLEMLERİ’
Hazır Zeytindalı Operasyonu'ndan söz etmişken, ana muhalefet partisinden bir ricam olacak. Ey sevgili CHP'liler bakın, 15 Temmuz'da bu ülkede kanlı bir darbe girişimi atlattı. Koca ülke tabiri caizse uçurumun eşiğinden döndü. İşte sınırlarımızda yaşanan hareketlilik bu kanlı darbenin uluslararası boyutudur. Çok ama çok rica edeceğim şimdilerde dilinize ÖSO'yu dolandırmışsınız. Yok öyledir, yok böyledir diye. Yani inanın hala 15 Temmuz gecesindesiniz. Ne kadar üzücü, ne kadar ayıp. Lütfen ama lütfen destek olmayacaksanız hiç olmazsa köstek olmayın. Rica ediyorum. Lütfen..
AKARYAKITTA NE DEDİYSEK O ÇIKTI!
Çok yazılar yazdım, tehdit edildim, doğru haber yapmamakla suçlandım ama yazdıklarımın doğruluğu, yazılarımın ardından yapılan operasyonlarla ortaya çıktı. Aynı şimdilerde 72 ilde yapılan akaryakıt operasyonun da olduğu gibi. Bakın 600 Milyon Liralık Kaçak Akaryakıt Operasyonu öncesi Kocaeli-Samsun-İzmir üçgeninde neler yazmışım neler paylaşmışım şöyle bir bakalım..
1. İşte o oyun 23-Ekim-2017
2. İşte global teminat vurgunu’nun detayları 25-Ekim-2017
3. Vicdan pınarınımız mı kurudu beyler     28-Ekim-2017
4. İhbarı savcılığa ibraz etmemişler         1-Kasım-2017
5. Kaçak akaryakıtın müdür-memur ayağı 13-Kasım-2017
6. Kaçak akaryakıtta samsun’da olup     bitenler 15-Kasım-2017
7. Global vurgunun gümrük müşavirleri     20-Kasım-2017
8. Akaryakıt vurgunu’nda finale doğru     1-Aralık-2017
9. Gümrük müfettişlerinin hazırladıkları     soruşturma raporu 11-Aralık-2017 
İŞTE BU YAZILARIMDAN SONRA…
İşte bu yazılarımdan sonra bakın neler olur? 72 ili kapsayan 600 milyon liralık akaryakıt vurgunu iddialarının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı çalışma başlatır. Önce akaryakıt bayilerinde bulunan otomasyon ve yazar kasa sistemlerine dışarıdan müdahale edilerek satış verilerinin silinip silinmediği araştırılır. Yapılan inceleme sonucunda, verilerin her gün silindiği ithal edilen akaryakıtın dağıtım şirketlerince faturasız satıldığı ortaya çıkarılır. Sonra, sonrası malum operasyon için ‘Vira Bismillah' denilir. Operasyon kapsamında tam 118 kişi gözaltına alınır. Aralarında tanınmış akaryakıt şirketlerinin de bulunduğu 10 akaryakıt dağıtım şirketi mercek altına alınır. Bu akaryakıt şirketlerinin 803 adet istasyonunda da inceleme başlatılırken, akaryakıt firmalarına destek oldukları iddia edilen 3 yazılım şirketinin evraklarına da el konulur.
Hemen araya bir açıklamayı not etmek istiyorum. Vurgunun büyüklüğünü aynen bu açıklamada bulabiliriz. Diyor ki, Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Cemil Direkçi 'Benim tespitlerime göre, bir yılda 3 milyon ton faturasız akaryakıt piyasaya sürüldü' Pes bunlar olurken, evet bunlar olurken bazıları neredeydi be kardeşim.. Peki bunlar olduktan sonra, vurgun ortaya çıkarıldıktan sonra neyi değiştirdiniz be kardeşim..
İsterseniz soru şeklinde de sorayım. Bakın aşağıda sorularım var:
1-) Müfettişlerin raporunda görevlerinde alınmalarını teklif ettikleri kocaeli ve samsun bölge müdürleri görevde midir?
2-) Bu bölge müdürleriyle ilgili, 4483 sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında soruşturmayı yapan gümrük müfettişlerinin talebi doğrultusunda bir onay verildi mi verilmedi mi?
Sorularımı biliyorum ki, cevaplamayacaksınız ben biraz daha ileriye giderek size daha doğrusu vicdanınıza seslenmek istiyorum. Ey bakanlık yetkilileri, çalıştıkları gümrüklerde kanun ve yönetmeliklere sadık görev yapan gümrük müdürleri bir şikayet ile müfettiş raporlarına dayanarak şube müdürü yapıyorsunuz. Bu hak mı? Adalet mi? Yahu vicdanınız Allah korkunuz da mı yok sizin. Ne yaptınız devletimin kasasını, garip gurabanın lokmasını hortumlayan kaçakçının kaçakçılık yaptığı bölgenin amirini, memurunu, müdürünü. Allah şahidim olsun, iki elim yakanızda ve yemin ederim ki bu işin çok sıkı takipçisiyim. Hani bilginiz olsun!!
CİĞERİMİZDEN VURMUŞLAR!
Kaçakçıların sınırı, arı, namusu yok.. Onun için nasıl yaparsan, hangi yöntemle, hangi ürünle yap da kaçakçılık yap. İşte size parmak ısırtan bir kaçakçılık yöntemi daha. Ciğer Kaçakçılığı.. Evet, yanlış okumadınız ciğerden yapılan vurgun. Her zaman olduğu gibi yine benden alacağınız bu haberin detayı ise aynen şöyle; Namus, şeref ve haysiyette sınır tanımayan kaçakçılar önce Gıda ve Tarım Hayvancılık Bakanlığı'ndan hayvan yemi belgesi alırlar. Belgeyi alan kaçakçı daha sonra İstanbul ve Afyon'da kirli işlerine start verir. Ancak devlette ölüm uykusunda değildir. İstanbul'da yapılan operasyonda İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Kaçakçılık İstihbarat ekipleri, Norveç'ten (Norveç'te sakatat yenilmez. Çöpe atılır.) hayvan yemi olarak beyan edilen 30 ton ciğere el koyar.
İkinci operasyon ise, Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü görev alanındaki Afyon'da yapılır. Polonya'dan yine hayvan yemi olarak beyan edilen 65 ton ciğere el konulur. Peki derseniz ‘kaç tonu yakalanmadan iç piyasaya sürülür?’ onu Allah bilir. Takibim de bilginiz olsun!..
ALKIŞLAR ANKARA POLİSİNE
Ankara Polisi geçen hafta önemli operasyonlara imza attı. Başka kurumları kıskandıracak nitelikteki operasyonlarda meşhurrr Tunalı Hilmi Caddesi'ndeki bir parfümericide 52 bin 39 adet kaçak eşyaya el koydu. Kaçak eşyanın dökümü ise aynen şöyledir: 13 bin 940 karton sigara, 20 bin 59 puro, 12 bin 151 adet cinsel içerikli hap, 600 adet elektronik sigara, 2 bin 711 adet pipo tütününe el konur. Ankara'da yani ülkenin başkentinde bu kadar kaçak malı sokan kişiden çok bu kadar malın nasıl sokulduğu gündem oldu. Ve ne yazıktır ki, her zaman olduğu gibi bu kadar malın ülkenin başkentine sokulmasında hiçbir gümrükçü en ufak bir üzüntü duymazken sorumluluğu da üzerine almadı. Ve ne yazıktır ki, yarın yine o görevliler aynı pişkinlikle koltuklarına oturacaklar, ayın sonunda devletin verdiği maaşları ceplerine indirecekler. Belki devlete hesap vermeyecekler ama Allah'a ne diyecekler orası malum!!
Hatırlarsanız, 2017 yılının Ocak ayı içerisinde Dubai’den Esenboğa Gümrüğü’ne koliler gelmişti.. Peki gümrük beyanı neydi? Diş Suyu idi. Ve polisin takibindeki bu kolilerin içerisinden ne çıkmıştı? 10 bin parça free-shoplarda satılan sigara - 122 bin adet puro. Kısaca değerli okurlarım, ortada diş suyu falan yok! Malın değeri ise 600 Bin Türk Lirası. Birilerinden güvence alınmasa bu eşya Esenboğa’ya getirilir miydi? Ne demek istediğimizi anlayan anlamıştır herhalde...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *