Narin Güran cinayetinde pek çok farklı soru sorgulanıyor. 21 Ağustos tarihinde Diyarbakır’da kaybolan ve uzun bir süredir aranan Narin Güran’ın (8) cansız bedeni önceki gün sabah saatlerinde Tavşantepe Mahallesi'nde köyünün yakınlarında yer alan Eğertutmaz Deresi yatağında bulunmuştu.
Eğer öldürülmeseydi bugün 3. sınıfa başlayacak olan Narin’in ölüm haberini İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya üzerinden açıklamasıyla duyurdu. Geçtiğimiz günlerde Narin'in cesetinin bulunduğu dere aranıp taranmış ancak jandarma ekipleri aramalar sonrası bölgede herhangi bir iz bulamamışlardı.
DİYARBAKIR VALİSİ'NDEN AÇIKLAMA GELDİ
Narin’in bulunmasına hakkında açıklamada bulunan Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu:
“Narin Güran en son görüldüğünde üzerinde bulunan kıyafetleriyle birlikte dere kenarında çuval içerisinde üzeri taşla gizlenmiş vaziyette sabah saat 08.45 sıralarında maalesef ölü olarak bulunmuştur. İlk bulgulara göre Narin Güran’ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konulup dere kenarına getirildiği, çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır.” şeklinde konuştu.
Cesedin bulunmasının ardından küçük Narin’in cenazesi ise otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Narin’in cansız bedenini ise 20 yaşındaki ağabeyi B.G. teşhis etti. Diyarbakır Barosu Nahit Eren'den ise yeni bir açıklama geldi ve Eren “Narin’in konulduğu çuvalda terlikleri, çantası, Elif Ba’sı bulundu” dedi.
NARİN CİNAYETİNDE KİMLER GÖZALTINA ALINDI?
Önceki gün soruşturma için bir başsavcıvekili ile üç savcı daha görevlendirildiği öğrenildi ve Narin’in annesi Yüksel, babası Arif Güran, 2 ağabey, tutuklu amcanın eşinin ardından 3 amcanın da aralarında yer aldığı 24 kişinin daha gözaltına alındığı öğrenildi.
Adli tıptan çıkan sonuçlara göre ise Narin’in cansız bedeninin 15 gün suda kaldığı tespit edilirken, ayrıca boynunda boğulma izi ve ayağında kırık olduğunun tespit edildiği ifade edildi.
TELEFON MESAJLARINI SİLDİLER Mİ?
Soruşturma süreci devam ederken, hem tutuklu amcanın değil, hem de gözaltına alınan diğer aile bireylerinden bazılarının olay günü ile sonrasına ait olduğu bilinen arama ve mesaj kayıtlarının silindiği tespit edildi. Bunun yanı sıra telefonlarındaki sim kartın ve telefon değişikliklerinin yapıldığı da anlaşılan bilgiler arasında yer aldı. Babaya ait olan telefonda ise bu tarz bir işlem bulunmadı. Soruşturma sonucunda cinayete dair kesin raporun 15 gün sonrasında çıkması beklenmekte.