Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Gündem Murat Kurum kendini böyle savundu: ÇED raporuyla ne alakası var?

Murat Kurum kendini böyle savundu: ÇED raporuyla ne alakası var?

Murat Kurum, Çevre Bakanı olduğu dönemde İliç madeninde Anagold firmasına Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu verilmesiyle ilgili eleştirilere, "Faaliyet iznini biz vermiyoruz. ÇED raporuyla, toprak kaymasının ne alakası var?" dedi.

Okunma Süresi: 5 dk

Cumhur İttifakı İBB adayı Murat Kurum, katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.

"Sahaya çıkmadan önce aylardır İstanbul'un sorunları ne diye takip ediyorduk. Öne çıkan 3 sorun var, biri deprem endişesi” diyen Kurum, “Depremlerde acı tecrübelerimiz oldu. İstanbul'da 1 buçuk milyon konutun riskli olduğu söyleniyor. Deprem en önemli gündem olmalı. Ardından da ulaşım geliyor. Ömrünüzden zaman alan bir sıkıntı. Otopark sorunu var, sokak hayvanları sorunu, taksi sorunu var. Projecilerimizle çalışıyoruz. 10 başlıkta projeleri hazırladık. Her anında hep yanında anlayışını yansıtan yardımlara kadar hazırlığımızı yapıp paylaştık. Evimizi bir an önce dönüştürün, deprem korkusu yaşamak istemiyoruz diyor vatandaş. İstanbul'da riskli yapı kalmasın istiyoruz. İş yerleri, sanayi üniteleri var. Depremin sizi nerede yakalayacağını bilmiyoruz. Bütün olarak, sanayi alanı, meydan ihyasına kadar, konutların dönüşümünü bütün olarak alan proje hazırladık. 650 bin konutun dönüşümü hedefledik. Tuzla'da 5 bin konutun temelini attık. Bir taraftan bakanlığımız bir taraftan ibb olarak elimizi taşın altına koyacağız. Kimseyi evinden mahallesinden etmeden o dönüşümü gerçekleştireceğiz. Yarısı bizden kampanyasını devam ettirirken bir taraftan 100 bin de kiralık konut yapacağız. Bu projeye entegre olacak. Sürekli İstanbul'un dönüşümü için bu konutları kullanacağız. Keşke İBB 5-10 bin konut yapsaydı da kullansaydık” ifadelerini kullandı.

Sen ne yapacaksın?

Sadece İstanbul'da 39 millet bahçesi yaptıklarını belirten Kurum, “Arıtma tesisleri için projeler yaptık. Sıfır atık anlayışı için 81 ilde çalıştık. Afetlerde hemen oralara gittik, millete verdiğimiz sözü tuttuk. 11 ilde seferberlik ruhuyla çalıştık; 180 bin konutun inşasını başlattık. 46 bin konut teslim oldu. Şimdi de vatandaşımızın mutluluğuna şahit oluyoruz. Köylere kadar bu projeleri tek tek tasarladık. Bunları söyleyince nasıl yapacaksınız, bütçeyi nereden bulacaksınız dediler. O gün bize inanmayanlar acaba nereden ne söylesek çabasına giriyor. Bu konutların dönüşmesi gerekiyor diyoruz. Mevcut İBB yönetiminin danışman hocaları söylüyor bunu da. Alkışlıyoruz bunu da. Ekrem Bey şimdi "aha bizi alkışladılar" diyecek. Bilim insanları bunu söylerken İBB yönetimi 650 bin konut yapımını doğru bulmuyoruz diyor. İstanbul'da deprem riskini herkes söylüyor. Bilim insanları söylerken buna rağmen yönetim, Ekrem bey çıkıp yapılmaması konusunda net duruş sergiliyor. Sen ne yapacaksın? Bu insanlar depremin olmasını mı beklesin?” diye sordu.

Millet kavga istemiyor

Heyecanla 31 Mart'ı beklediğini dile getiren Kurum, “Milletin beklediği süslü laflar, kavga, ayrıştırma değil. Bir taraftan cemevi temeli atarken öbür taraftan esnafla buluştuk. Biz kimin dili, dini nedir diye bakmadık. Bizi biz yapan değerler budur. Bizim Alevi komşumuz da var, Kürt komşumuz da vardı, Laz komşumuz da vardı. Sevincimizi de hüznümüzü de beraber yaşadık. Birileri bu değerler üzerinden siyaset yapmayı meslek edinmiş. Şu anki anlayış maalesef İstanbul'u konuşmak yerine polemik siyasetinden medet umuyorlar. Proje yok, hayal yok. Bizim afişlerimizi indirebilirler ama milletimizin sevgisini asla alamazlar. Bedelini ödediğimiz, resmi kurumlarla vergisini ödeyen işletmelere reklamımızı gönderip bilboardlarımızı asıyoruz. O zabıtaları gönderip afişleri sökerek arabalarla topluyorlar. Afişimi toplarken kendi afişini bırakıyorsun. Asılmaması gereken yerse hepsini topla. Binaya giydirdiğim afiş üzerine hangi adalet anlayışı ile kendi fotoğrafını yapıştırıyorsun. Bunları alıp bir de kendi pankartlarını yapıştırıyorlar” dedi.

135 kez denetlemişiz!

İliç'te yaşanan maden faciasının ardından kendisine yöneltilen eleştirilere cevap veren Kurum, “İliç'teki kaza sonrasında dönemin çevre bakanı ÇED raporu verdi, bundan oldu diyorlar. Çevre bakanlığı çevre faaliyetini, çevreye olan etkisi var mı yok mu buna bakar. Her şey kuralına göre olur bozan varsa da gereği yapılır. Bakanlık bu işletmenin sorunu var mı yok mu buna bakar. Faaliyet izni veremez. 135 kez denetlemişiz, ve bu işletmeyi de kapatmışız 3 ay. 2008'den beri ÇED'i var buranın. Birim artırmak istiyorum demiş, sorun olup olmadığının bildirilmesini istemiş. 21 kuruldan görüş aldık ve şu tedbirleri alırsanız çevresel açıdan sorunu yoktur demişiz. İlgili bakanlıktan da faaliyet izni almış. Şimdi oraya siz ÇED verdiğiniz için burası kaydı diyorlar ÇED raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var. Metrobüsler bozuluyor, otobüsler yanıyor neden görevinizi yapmıyorsunuz diye sormak lazım o zaman. Halkalı'da sel bastı, Başakşehir'de sel oldu. Sen öldürdün mü diyeceğiz, böyle bir şey olabilir mi?” tepkisini gösterdi.

CHP ÖZGÜR BİR PARTİ DEĞİLDİR!

CHP ve DEM partiyi birlikte eleştiren Murat Kurum, “Bölücü terör örgütü elebaşı bizi hedef alıyor. İttifaka da işaret ediyor. Biz örgütün bizi hedef almasını doğal görüyoruz. Onların dertleri ülkemiz değil, ülke bölünsün parçalansın. Onlara karşı mücadelemizi her zaman verdik, vermeye de devam edeceğiz. Kandil'in işaret ettiği ittifaktan bahsediyorlar. Kent uzlaşısı dedikleri kandil uzlaşısıdır. Atatürk'ün kurduğu partinin gaflet ve delalet içine düştüğünü görüyoruz. CHP özgür bir parti değildir. Kapı arkasında kirli ittifaklar kurup söyleyemiyorlar. Bunu milletimiz çok iyi görüyor. Kent uzlaşısı olunca şu andaki DEM parti terör örgütüne mesafe mi koyacak, terör örgütü propagandasından vaz mı geçecek? CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz de bundan oldukça rahatsız. İsyan ediyorlar. CHP'li seçmenin de alternatifsiz olmadığını görüyoruz. İBB kaynaklarını CHP'nin kongresinde oradaki delegeler için CHP'nin ayrışması için harcayan anlayışla karşı karşıyalar. Rahatsızlıklarını da kendileri dile getiriyor. İstanbul'un kaynaklarını İstanbul'a kullanmak lazım. Kendi geleceğiniz, ikbaliniz için kullanamazsınız. İstanbul'u üzerseniz, İstanbul da sizi üzer” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *