Libya’da hayatını kaybeden bir MİT mensubunun ifşa edildiği gerekçesiyle tutuklu yargılanan gazeteciler Pehlivani Kılınç ve Ağırel'in tahliye talebi dün oybirliği ile reddedildi. Kararda, "Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren, açık kaynak araştırma raporlar, Milli İstihbarat Teşkilatı Bakanlığının suç duyurusu yazıları, tanık beyanları gibi somut delillerin varlığı, sanıkların delilleri yok etme, kaçma, saklanma girişiminde bulunma ihtimalleri göz önüne alınarak" tutukluluk hallerinin devamına karar verildiği kaydedildi.
T24'te yer alan habere göre; Karara tepki gösteren avukat Hüseyin Ersöz, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "kaçma ihtimalinden" bahsedilmesinin ciddiye alınacak bir yanı olmadığını belirterek, "Tüm tanıklar dinlendi. Tanıkların hiçbirisi aleyhlerine bir beyanda bulunmadı. Kararda yazan “delil karartma ihtimali” de soyut bir varsayımdan ibaret!" dedi. Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruların öncelikle incelenmesi gerektiğini kaydeden Ersöz'ün paylaşımı şu şekilde:
"Dün yapılan tutukluluk incelemesinde gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç’ın hukuka aykırı olarak tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Karara gerekçe olarak yazılanlar ise somutlaştırılamayan genel ve kalıp değerlendirmelerden ibaret! #BasınÖzgürlüğü
Kararda yazan “MiT Suç Duyurusu” 1,5 sayfa ve Barış Pehlivan’ın ismi dahi geçmiyor. Tutuklanacaklarını bile bile kendileri adliyeye gelen Barış Pehlivan ve Murat Ağırel’in “kaçma ihtimalinden” bahsedilmesinin ise ciddiye alınacak bir yanı yok! #BasınÖzgürlüğü
3 satır haber ve twitlerle suçlanan gazeteciler hakkında toplanacak delil kalmadı; tüm tanıklar dinlendi. Tanıkların hiçbirisi aleyhlerine bir beyanda bulunmadı. Kararda yazan “delil karartma ihtimali” de soyut bir varsayımdan ibaret! #BarışPehlivan #MuratAğırel #HülyaKılınç
Gazetecilerin haksız şekilde tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi sadece Özgürlük Hakkı’nın değil aynı zamanda İfade Hürriyeti ve Basın Özgürlüğü’nün de ağır bir ihlali! Bu durum karşısında @AYMBASKANLIGI önünde bekleyen başvurularımızın öncelikle incelenmesi gerekiyor."
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkçe de Twitter'dan yaptığı paylaşımda temsilcileri Erol Önderoğlu'nun sözlerine yer verdi. Önderoğlu, "Basmakalıp “gerekçe”lerle gazetecilerin mahpusluğu gibi bir skandal, @adalet_bakanlik’ı da endişelendirmeli! Düşman hukuku bitmeli" dedi.