Milli seferberlik varsa devlet de kemer sıksın

ABD ile baş gösteren ekonomik savaşın yansımaları Türk lirasının değer kaybetmesine neden olurken, hükümet, vatandaşa yaptığı çağrıda, döviz, altın gibi yatırım araçlarından liraya dönülmesini istedi. Ekonomik alandaki milli seferberlik çağrısına vatandaşlar olumlu bakarken, diğer yandan da kamudaki israfın önüne geçilecek tedbirlerin alınmasına zorunluluk olarak bakılıyor. Devlet kurumlarındaki israfın ciddi oranda olduğu biliniyorken, tasarruf tedbirlerinin, belediyeler başta olmak üzere tüm kurumlarda hayata geçirilmesini isteyen vatandaşın mesajı ise “Devlet de kemer sıksın” yönünde.

Kamuda israf ekonomisi 
Belediyelerdeki savurganlık başta olmak üzere kamu kurumlarındaki gereksiz harcamaların denetim altına alınmadığı takdirde vatandaşın yastık altındaki bireysel birikimini liraya çevirmesinin tek başına yeterli olmayacağı ifade edilirken, ekonomideki kıskaçtan ancak devlet-millet işbirliğiyle kurtulmanın mümkün olacağı belirtiliyor. Göze çarpan en önemli harcama kalemi ise kamu yöneticilerinin kullandığı kiralık lüks araçlar. İsraf ekonomisinin özellikle belediyeler başta olmak üzere kamu kurumlarında hakim olması bütçedeki açığa tavan yaptırırken, faturanın vatandaşa kesilmesi ise yönetim anlayışındaki eksikliği öne çıkarıyor.

Makam aracı sevdası
Belediyeler ve diğer kamu kurumlarına gönderilen genelgelerde, makam aracı yerine hizmet aracı kullanılmasını, lüks araç alım ve kiralamadan kaçınılmasını, tasarruf tedbirlerine gidilmesi zorunlu koşulurken, çoğu belediye başkanının lüks araç sevdası devletin olduğu kadar vatandaşın da cebini yakıyor. Genelgeye uymayan belediye başkanlarının kiraladıkları ihtiyaç fazlası araçlar ise danışmanlar ve birim müdürlerinin özel aracı haline dönüşüyor. Herhangi bir denetim ve yaptırıma maruz kalmayan belediye başkanlarının bazı araçları siyasi parti temsilcilerinin kullanımına sunması ise devletteki kara deliğin sınırlarını zorluyor.