Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Gündem MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ: LİBYA TEZKERESİNE DESTEK VERECEĞİZ

MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ: LİBYA TEZKERESİNE DESTEK VERECEĞİZ

Bahçeli'den tezkereye destek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Libya'ya asker gönderilmesini içeren tezkereye destek vereceklerini açıkladı

Okunma Süresi: 3 dk

Bahçeli'den tezkereye destek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Libya'ya asker gönderilmesini içeren tezkereye destek vereceklerini açıkladı

 

AK Parti'nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Libya’da görev verilmesine yönelik tezkere için milletvekillerine gönderdiği hazırlık yazısının ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den tezkereyi destekleyecekleri mesajı geldi. Bahçeli, "MHP, 2 Ocak 2020'de TBMM’nin olağanüstü toplanmasına ve Libya tezkeresinin görüşülmesine destek vermektedir. Tezkereye 49 milletvekilimizle olumlu oy kullanacağımızı herkesin bilmesinde yarar vardır" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş'e yaptığı açıklamada, Libya'ya asker gönderilmesine karşı çıkmış, “Kendisini kefenle karşılayanları Libya’ya göndersin” ifadesini kullanmıştı.

Misak-ı Milli önemlidir

Yazılı açıklama yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli şu ifadeleri kullandı: “2019 yılının bitimine sayılı gün ve saatler kalmışken geriye dönüp bakıldığında pek çok sıcak ve sarsıcı olayın yaşandığı, bunların tesir ve yankılarının ilerleyen dönemlerde artarak devam edeceği görülmektedir. Beşeriyet telaş ve tedirginlikle huzur aramaktadır. Çatışmalar, gerilimler, kutuplaşmalar, bölüşüm ve paylaşım mücadeleleri, güç ve hegemonya rekabetleri, siyasi ve ekonomik cepheleşmeler, asimetrik hesaplaşmalar, güvenlik sorunları, insani krizler 2019 yılına açıkça mühür vurmuş, insanlığın ufkunu perdelemiştir. Diyebiliriz ki kaos çağının temelleri atılmıştır. Türkiye dört bir yandan sıkıştırılan, kuşatılan, hatta stratejik alanlardan tecrit edilmeye çalışılan bir ülke görüntüsü vermektedir. Buna karşılık Türkiye haklı ve meşru direnişle zalimlere meydan okumaktadır. Çevremiz, mücavir bölgeler olağanüstü bir süreçten geçmektedir. Nitekim Misak-ı Milli havzası tarihi bir eşiktedir. Gönül ve kültür coğrafyalarımız karanlık hesapların, kanlı ve kalleş senaryoların girdabındadır. Elbette Türk vatanının güvenliği, huzuru ve istikrarı için her türlü tedbiri planlayıp devreye almak şarttır. Kaldı ki Türkiye'yi hedef alan jeopolitik risk ve tehditlere zamanlama yanlışına düşmeden müdahale etmek kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Çünkü Anadolu'nun savunma hattı Misak-ı Milli coğrafyasının son sınırından başlayacak, her yeri bir pergel misali beka çemberi içine dahil edecektir.”

Körlükten kurtulmak gerek

Bahçeli açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Stratejik bir körlük, gelişmelerin seyrini okumaktan aciz bir kavrayış, komşu ülkelerdeki ağır sorunlara ilgisiz ve duyarsız bir yaklaşım kötü sonuçlara, vahim gelişmelere yol açacaktır. Mesela Libya güvenli ise Türkiye de güvenli olacaktır. Suriye sakinse, Irak sükûnet içindeyse Türkiye'nin tehdit algılamaları zayıflayacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Mustafa Şerif takma ismiyle ve sahte pasaportla Libya'ya taşıyan olumsuzlukların ve tehlikelerin bir benzeri bugün tekraren yeşermiş ve yaygınlaşmıştır. Doğrudur, Libya o gün vatan toprağıydı, ama bugün de milli güvenliğin kilit taşı haline gelmiştir. 27 Kasım 2019 tarihinde, "Türkiye Cumhuriyeti ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasında Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası" imzalanmış, söz konusu Muhtıra da TBMM'de onaylanarak 26 Aralık 2019'da Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Mezkur Muhtıranın IV.Maddesi güvenlik ve askeri iş birliği alanlarını kapsamaktadır. Buna göre Libya'dan davet ve talep olması halinde Türk askerinin bu ülkeye askeri planlama, tecrübe aktarımı, eğitim ve öğretim faaliyetleri ile silah sistemi ve teçhizatın kullanımına yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin ifası amacıyla gidebileceği anlaşılmaktadır. Libya'da zalimleri ve emperyalist hedefleri arkasına alarak hem ülke hem de bölge güvenliğini tehlikeye sokan karanlık ve kanlı Hafter'in dengelenmesi ve frenlenmesi vazgeçilmez önemlidir. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlık ve egemenlik hakları sonuna kadar muhafaza edilmelidir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *