Kaçak olarak merdiven altı üretilen ve zararlı maddeler barındıran ürünler çocuklarımız için tehlike saçıyor. Kıyafet, oyuncak, bebek ve çocuk ürünleri üzerinde yapılan denetimlerde pek çok kimyasal maddeye rastlanırken, bebek ve çocuk kıyafetlerindeki aksesuarlarda tespit edilen 'nikel' başı çekiyor. Kanserojen bir madde olan nikel daha çok düğme, çıtçıt ve fermuarlarda tespit edilirken, Ticaret Bakanlığı tenle teması halinde bu kimyasalın çocukların sağlığını tehdit ettiğinin altını çiziyor. Nikelle birlikte pek çok kimyasal madde tehlike oluştururken, bu konuda ebeveynlere büyük görevler düşüyor.
Çocuk tekstili, çocuk ayakkabısı...
Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Meral Karaaslan, çocuk ürünlerinin tamamında detaylı denetim ve inceleme yapıldığını belirtti. Karaaslan, ürünlerde tespit edilen kimyasal maddelerle ilgili şunları söyledi: "Çocuk ürünleri dediğimiz zaman özellikle yelpaze çok geniş. Çocuk tekstili, çocuk ayakkabısı, yürüteçler, mama sandalyeleri, karyolalar, aklımıza gelebilecek her türlü ürün bizim denetimimiz altında. En fazla rastladığımız kimyasal risk olarak özellikle aksesuar grubunda yani bir bebek giysinde nikel, kurşun ve kadmiyumu sayabiliyoruz. Nikel düğmelerde olabiliyor. Özellikle alerjen bir malzeme. Çıtçıtlı bebek tulumlarında nikel ve kurşun kontrollerini gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra pah dediğimiz bir kimyasal var. Bunlar da yumuşak plastik ürünlerde örneğin, bir bisikletin tutamağında, tenis raketinde, spor malzemelerinde pah dediğimiz kimyasallar kullanılabiliyor. Oyun parklarının zeminlerinde de bu kimyasala rastlamamız söz konusu olabiliyor."
'Merdiven altı üretimden kaçınılmalı'
"Nikel ve diğer kimyasalların hiçbirini gözle tespit etmemiz mümkün değil" diyen Meral Karaaslan, tespitin ancak laboratuarlarda yapılabildiğini ifade ederek, "Tüketicilerimizin dikkat edeceği en önemli husus, merdiven altı üretimden kaçınmaları. Özellikle yerli üretimle ilgili şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'de tekstil çok iyi bir durumda. Yerli ürün gruplarında kimyasal risklerimiz son derece az. Bu nedenle biz iç piyasada özellikle yurt dışından gelen ürünlere daha ağırlık veriyoruz. Bunlar da nikel, kadmiyum, kurşun testlerini gerçekleştiriyoruz. Tüketicilerimiz bizim 'Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi' sayfamızı kontrol ederek bu bulmuş olduğumuz güvensiz ürünleri çok rahatlıkla görebilecekler. Bütün tüketicilerimize açık. Yaptığımız denetim sonuçlarını, ürünün resmi, modeli, markasını sistemizde ilan ediyoruz" şeklinde konuştu.
'Nikel, alerjen bir malzeme'
"Özellikle tene direkt temas eden aksesuarlar bizim için riskli" diyen Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin üstteki bir çıtçıtta nikel çok fazla etki etmeyebiliyor ama tene direkt olarak değen bir çıtçıt veya pantolondaki fermuar, mutlaka bunlarda nikel alerjisi varsa, özellikle kadınlarda nikel alerjisinin çok daha fazla olduğu gözüküyor. Kız bebeklerde, onların giysilerinde biz çıtçıtlılara düğmelere özel bir öncelik veriyoruz. Nikel, alerjen bir malzeme. Ciltte kızarıklıklara, kaşıntılara neden olabiliyor. Daha uzun süreli boyutlarda ise çok daha ileri kanserojen etkileri olabilen bir kimyasal. Tüketicilerimiz kesinlikle merdiven altı, üzerinde herhangi bir üreticinin bilgisinin bulunmadığı ürünleri tercih etmemeli. Yerli üretimde bu tür kanserojen riskler son derece az. Yapılan bütün denetimlerde de ilk başlarda belki üreticilerimiz bu konuları dikkate almıyorlardı ama yapılan denetimler sonucunda nikelle ilgili sıkıntı en aza indirilmiş durumda."
'Kanserojen artık her şeyde var'
Çocuğu için alışveriş yaparken özen gösterdiğini ifade eden Pınar Kılıç, "Kalitesinin daha iyi olmasına bakıyoruz. Aslında düğmesine falan hiç dikkat etmemiştik. Fermuarlı ürünleri çocuklar koparabiliyor. Kanserojen artık her şeyde var. Yani ne kadar dikkat edersek edelim, ne kadar iyi markalardan alalım diyelim ama onlar da bir şekilde kullanıyorlar. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Pazarda 10 liraya ne kadar da ucuzmuş alalım diyorlar. Onun nasıl üretildiğine bakmak lazım" şeklinde konuştu.
'Kırtasiye ürünleri de aynı şekilde...'
Tülin Meral, "Belli markalar var aldığımız. Akıyor mu diye rengine de bakıyoruz. Akıyorsa mağazaya geri götürüyoruz. Merdiven altı ürünleri zaten almıyoruz. Pazardan almamaya çalışıyoruz. Kırtasiye ürünleri de aynı şekilde. Belli olan markaları alıyoruz. Her şeye bakmak zorundayız çocuklarımız için" ifadelerini kullandı. Yıldırım Çelik, ise "Çocuğumuzun sağlığı için her şeye dikkat ediyoruz. Kaliteli şeyler almaya çalışıyoruz. Ben kendi çocuğumuza merdiven altı ürünlerden almıyorum" dedi.